Ahmet LAZ
|
|||
![]() 1956 da Kilis'te doğdum. İlk orta ve lise eğitimimi Kilis'te, Lisans eğitimimi de Hacettepe Ünv. Matematik mezunu olarak Ankara'da tamamladım. Afşin/Elbistan termik santral montajında planlamacı, Türkiye Diyanet Vakfında Bilgi İşlem Müdürü, Kendi işimde ise yönetici olarak Bilgisayar ve Yazarkasa sektöründe çalıştım. Emeklilik hayatımı Kilis'te yaşıyorum. Yerel Kilisinsesi gazetesinde ( www.kilisinsesi.com.tr ) yazıyorum. Email: [email protected] |
|||
YAZARIN SAYFASI | |||
Ateş Hattı | |||
![]() Çocuklar babasız, anasız, erkekler eşsiz, eşler dul kalıyor. Giden canlar da maalesef geri gelmiyor. Bombalar mala da zarar veriyor. Şimdi olmasa da mal sonradan telafi edilebilir. Ancak öyle durumlar var ki ticari ilişkilerde çok uzun sürede telafi edilemeyecek sıkıntılara da yol açıyor. Yüz elli yıldan beri adeta uyutulmuş, birbirinden nefret ettirilmeye çalışılmış, araya mayınlar döşetilmiş bir bölgede yaşıyoruz. Kimi ‘vadedilmiş topraklar' diyerek, kimi de bölgede güçlenmemizi istemediği için, sorunlar bu yüz elli yıl öncesinde oluşturulmuş zaten. Bu günlerde, biri Refik Şakir En-Nedve isimli bir Filistinli Arap siyasi tarihçisinin yazdığı ‘Sultan II. Abdülhamit Ve Filistin', diğeri de Yavuz Bahadıroğlu'nun yazdığı ‘Osmanlı'da Derin Devlet ve II. Abdülhamit' isimli iki eseri okuyorum. Dünyada sömürgeci emperyal güçlerinin bölge üzerinde oynadığı oyunlar, bu eserlerde tek tek anlatılıyor. Yüz elli yıldan beri Avrupa kitaplarında Türkler barbar, canavar, haydut olarak gösterilirken, Türkiye'de Araplar, Arap ülkelerinde de Türkler aynı durumda gösterilmeye çalışılmış. İlişkilerimiz, ticaretimiz engellenmiş. Bizdeki bazı ahmaklar, hala feysdeki paylaşımlarında Arapları çirkin ve pis olarak yazıyorlar. Fıçı içindeki aynı suda tüm aile fertleri yıkanarak, o suyla tekrar ellerini yüzlerini yıkayan kovboylar mı temiz, yoksa tuvalette hala temizlik yapma alışkanlığı olmayan Avrupalılar mı? Suriye'de, Irak'ta, Afganistan'da, Kuzey ve orta Afrika'da yapılanlar barbarlık ötesi vahşet değil de nedir? İki dünya savaşı çıkaranlar, haçlı seferleri düzenleyen saldırganlar medeni olabilir mi? Pislik ve barbarlık, ABD ve Avrupalıların genlerinde ve ruhlarında var. Dünyada, medeniyetin gelişmesine en büyük katkı, Müslümanlardan ve Türklerden gelmiştir. Türkler aynı zamanda dünyanın sigortası durumundadır. Yüz elli yıldır bu sigortanın işlevini kaybetmesi nedeni ile bölgemiz ve dünyamız ateşin içinde kalmıştır. Uyanık olalım. Bombalar nedeniyle ilimizde inşaat sektörü adeta durmuş durumda. İnşaat, istihdama en büyük katkıyı sağlayan bir sektördür. Doğrudan inşaatlarda çalışanların mağduriyetleri yanında, destek sektörlerde de sıkıntılar arka arkaya başlıyor. İnşaat durduğunda cam sanayi, boya sanayi, ahşap ve pencere sanayi, demir çimento sanayi ve daha başka sektörlere yatırım yapanlar ve çalışanları da zarar görüyor. Buralarda çalışanlar Kilis'ten uzakta da olsalar işsiz kalma riskiyle baş başa kalıyorlar. Bu durumda insanlar ateş bölgesinden uzaklaşmanın yollarını arıyorlar. Konut, işyeri almadıkları gibi almış olanlar vazgeçmeye çalışıyor, borçlarını ödeyemiyorlar. Herkes krizden, en az zararla kurtulmaya çalışsa da çok büyümüş olanlar için geri dönüş yapmak mümkün görünmüyor. Bu durum da sorunun büyümesine yol açıyor. Bu zor durumdan kurtulmanın çaresi elbette var. Başta siyasilerimiz, sivil toplum örgütlerimiz ve valiliğimiz önderliğinde, birlik ve beraberliğimiz sağlanarak, salim kafayla düşünerek, gerekli tedbirleri almaktan başka çaremiz yok. Protesto için de olsa işyerlerini kapatmak, alış verişi durdurmak asla çözüm değil. Devletimizin üzerine düşen görevleri yanında bizlere de görevler düşüyor. Devletimiz, ilimizdeki esnaf, sanayici ve işadamlarının vergi ve stopaj gibi ödemelerine kolaylıklar getirebilir, borçlarına erteleme uygulayabilir. İnşaatlardan gayrimenkul satın alanlarımız, satın almaktan vazgeçmek yerine sabırla ortalığın düzelmesini bekleyebilir. Sonuçta bu gayrimenkuller değerlerini kısa zamanda fazlasıyla koruyacaklardır. Önemli olan bu günlerde bir dayanışma sergilemektir. Zaten devletimiz, esnafımıza faizsiz kredi kullandırarak, üzerine düşen görevlerin bir kısmını uygulamaya koymuş durumda. Yine sınırımızın ötesinde, buradan paylaşmamızın uygun olmadığı askeri tedbirler de alınıyor. Duyduğumuz kadarı ile Kilis'in eski yapılarının güzelleştirilmesine ve alt yapısına harcanmak üzere hatırı sayılır bir para da belediyemize tahsis edilmiş durumda. Belediyemizin bu tür imkânları, Kilis'teki ticari döngünün sağlanmasına yönelik değerlendirmesi ile mevcut krizde bir rahatlık sağlanmış olacaktır. Bombaları fırlatanların amacı bölgemizde kargaşayı arttırmak, panik oluşturmak ve bunun sonucunda da birlik ve beraberliğimizi bozmaktır. Böylece birbirimizle didişeceğimizi umut edip kendi emellerine kolaylıkla ulaşmayı hedefliyorlar. Bir yanda patlayan bombalardan istifade etmeye çalışan dış mihraklar varken, diğer yandan da içimizden bazıları, sadece siyasi rant sağlamak için olayları istismar etmeye, panik çıkarmaya çalışıyorlar. Rabbim bu ateş çemberinden, zararsız veya en az zararla kurtulmamızı nasip etsin. Barış ve mutlulukla kalın sağlıkla... Ahmet Laz [email protected] |
|||
![]() ![]() ![]() |
|||
2016-04-24 | |||
|
|||