Ahmet LAZ
|
|||
![]() 1956 da Kilis'te doğdum. İlk orta ve lise eğitimimi Kilis'te, Lisans eğitimimi de Hacettepe Ünv. Matematik mezunu olarak Ankara'da tamamladım. Afşin/Elbistan termik santral montajında planlamacı, Türkiye Diyanet Vakfında Bilgi İşlem Müdürü, Kendi işimde ise yönetici olarak Bilgisayar ve Yazarkasa sektöründe çalıştım. Emeklilik hayatımı Kilis'te yaşıyorum. Yerel Kilisinsesi gazetesinde ( www.kilisinsesi.com.tr ) yazıyorum. Email: [email protected] |
|||
YAZARIN SAYFASI | |||
Günler ve 1 Mayıs | |||
![]() Güneş sistemi içinde Venüs gibi bir günü bir yılından daha uzun gezegenler vardır. İçinde yaşadığımız gezegende, geçerli olan hali ile saniyeden başlayıp yıllara, asır ve milenyuma kadar birçok tabir, zamanı tanımlamak için kullanılmaktadır. Zaman, geçmişte yaşanılan dönemlere ait bilgilerin daha iyi anlaşılmasını sağlar. Ailelerin, şehirlerin, ülkelerin geçmişlerini bize öğretir. Her dönemin kendine ait bir modası ve bir hayat tarzı vardır. Bir dönemde sevilen, saygı duyulan yaşam sitili, başka zamanlarda değişebilir. Özellikle son zamanlarda çeşitli farkındalıkların oluşturulması veya ticari ilişkilerin çoğaltılması için, meslek gurupları ve sivil toplum organizasyonları çeşitli günler ilan etmişlerdir. Birkaç aile arasında bile çay günleri düzenlenirken, aynı meslekten olanların da bir araya geldikleri, hatta ülkeler veya dünya çapında bilinen dayanışma günleri de vardır. Artık günler o kadar çoğaldı ki, takip etmekte zorlanıyoruz. Geçmişte ilimizi temsil hakkı kazanan bir milletvekilimize, ‘bana yaptığınız çalışmaları yazarsanız, hizmetlerinizi tanıtma fırsatımız olur' demiştim de, iki yıl sonunda gönderdiği e-postaları gözden geçirdiğimde, vekilimizin günleri sıkı takip edip, bir yıl içinde gönderdiği 52 mesajdan 42 sinin, sadece ‘gün kutlama mesajları' olduğunu gördüm. Günler içinde, ‘Emek ve Dayanışma Günü' olarak bilinen 1 Mayıs, dünya çapında kutlanılan bir gün olarak her yıl ülkemizde de kutlanır. Bazı ülkelerde çok da önemsenmeyen bu gün için, ülkemizde günler öncesinden sancılar başlar. Emniyetimizde izinler kaldırılır, istihbarat daha sıkı çalışır. Maalesef bazı gurupların bu günü provokatif bir gösteri gününe dönüştürme çabası, halkımızda da tedirginliklerin yaşanmasına sebep olmaktadır. Geçmişte hep terör ile anılan 1 Mayıslar, zaman zaman katliamların da yapıldığı günlere dönüşmüştür. Her yıl, bir tarafta laf dinlemez sendikalar, diğer tarafta emniyet güçleri kıyasıya bir mücadele içine girerler. Emniyetin halkımızın güvenliğini sağlamak amacıyla ortaya koyduğu gerekçelerini anlıyoruz da, sendikaların anlamsız ısrarlarını anlayamıyoruz. Bu günü kutlamak isteyenler, şehirden uzak yerlerde istedikleri gibi kutlayabilirler. Aslında kutlamaktan amacın da çalışanlarla ilgili sohbetlerin, panellerin düzenlenmesi ve ‘varsa sıkıntılar için çözümler üretilmesi' olmalı değil midir? Ekranlardan gördüğümüz kadarıyla kutlamaların en iyimser tablosunda davul, zurna ve zıplayan birkaç kişi var. Bir de hamasi nutuklar. Bu durum bana da, birçok kişiye de çok komik geliyor. Alanların etrafındaki yolların kapatılması, halkın istediği bir kutlama şekli değildir. Zaten halkımız bu kutlamaların içinde yer almıyor. Elde bir sopa, ucunda dünyadan çoktan silinmiş orak çekiçli bir flama ile neyin propagandası yapılıyor? Artık yasaklı olmayan komünist partisinin seçimlerde aldığı oy sayısı belli değil mi? Rusya'da bile çoktan bitmiş olan sosyalizmin peşinden inatla gitmek, aklıselim düşünceye uyuyor mu? Ülkemizde 1 Mayıs, kutlamalardan çok acıların, yıkımların, kavga ve taşkınlıkların günü olarak biliniyor. Günlerce önce Emniyetin tedbirler alması, yolların kapatılması, Kızıl Rus bayrakları, komünist pankartları, 1 Mayısların adeta sembolleri olmuşlar. İnatla kutlamak isteyenlere şunu söylemek de hakkımızdır. Lütfen meydanlarımızı kirletmeyin. Barış dolu günlerde yaşamak umuduyla kalın sağlıkla... Ahmet Laz [email protected] |
|||
![]() ![]() ![]() |
|||
2016-05-02 | |||
|
|||