Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.

Adobe Flash player Edinin


GÜNDEM POLİTİKA DÜNYA EKONOMİ SPOR 07 Temmuz 2016
Ahmet LAZ
Ahmet LAZ kimdir?
1956 da Kilis'te doğdum. İlk orta ve lise eğitimimi Kilis'te, Lisans eğitimimi de Hacettepe Ünv. Matematik mezunu olarak Ankara'da tamamladım. Afşin/Elbistan termik santral montajında planlamacı, Türkiye Diyanet Vakfında Bilgi İşlem Müdürü, Kendi işimde ise yönetici olarak Bilgisayar ve Yazarkasa sektöründe çalıştım. Emeklilik hayatımı Kilis'te yaşıyorum. Yerel Kilisinsesi gazetesinde ( www.kilisinsesi.com.tr ) yazıyorum.
Email: [email protected]
  YAZARIN SAYFASI
Kilis Nasıl Kurtulur?
2016 yılı başından itibaren gittikçe artan bir tempoda Kilis'e roketler düşmeye başladı.
Gün geçtikçe ağırlaşan mal ve can kayıplarımız oldu. Kilisliler olarak bir çözüm üretilmesi için ilgililere değişik yollardan mesajlar verildi.
Bunun sonucunda da bakanlar kurulu gündeminde ve TBMM oturumlarında çeşitli fikirler ortaya atıldı. Dünyada roketlerin hedefinde olmak, ilk defa Kilis'in başına gelmiyor.
Geçmişte bu tip roketlerin saldırısına uğrayan İsrail'in bir sivil yerleşim merkezi, sürekli olarak Gazze ve Batı Şeria'dan atılan füzelerle vuruluyordu.
İsrail bu saldırıları çok uzun süre durduramadı. ABD be AB yetkililerinin İsrail'i ziyaretleri sırasında düşen füzelerden sonra, sesini dünyaya ancak duyurabildi.
Bu olaydan sonra da Filistin yerleşim bölgelerini yerle bir ettiğinde de kimseler ses çıkaramadı. Türkiye'nin savunma sanayisinin olmadığı, tank ve uçaklarımızın modernizelerinin İsrail'de yapıldığı, insansız hava araçlarının bu ülkeden temin edildiği o dönemlerde İsrail, ‘demir kubbe' denilen bir sistemi geliştirerek atılan roketlerden kendi yerleşim bölgelerini kurtarmaya başladı.
Bu projede yüzde doksanlık bir başarı gösteren İsrail, atılan 780 civarındaki roketten 700 civarındaki roketi havada imha etmeyi başarabildi.
Geriye kalan 80 civarındaki roketin düşmesine mani olamadı. Peki İsrail, bu kadar gelişmiş teknolojisine rağmen bu yüzde 10 luk rokete neden mani olamıyor?
Çünkü, birbirine zıt noktalardan atılan roketler, ‘demir kubbe' sisteminin çökmesine neden oluyor da ondan.
İsrail, bu sorunu henüz aşabilmiş değil. Aynı anda doğusundan ve batısından atılan katyuşalara karşı çaresiz. Kilis, konum olarak kuzeyden Gaziantep'in çevrelediği ve güneyden de Suriye ile çevrili olan bir ilimizdir. İl merkezinin 8-9 km doğusu, batısı ve güneyi olmak üzere üç tarafı Suriye topraklarıdır.
Doğuda IŞID, batıda PYD, güneyde ise özgür Suriye ordusu hakimdir.
Doğumuzdan ve batımızdan atılacak roketlere karşı koyacak bir sistem, dünyada henüz geliştirilmemiştir. Türkiye'nin bir ‘demir kubbe' sisteminden çok daha fazlasını, Kilis için geliştirmesi gerekir.
Hatta diğer sınır il ve ilçelerimizde de böyle bir sistem gereklidir. Açıkça söylemek gerekirse, böyle bir sistemin kısa sürede kurulma ihtimali de yoktur.
Peki o zaman Kilis ve diğer tehdit altındaki yerleşim bölgelerimiz kaderlerine mi terk edilecektir? Türkiye, Rus uçağını düşürdükten sonra, bölgede daha büyük felaketler yaşanmaması için, ne hava ne de kara birliklerini bölgeye gönderemiyor. Sadece güneyimizdeki Halep'e kadar olan bölgede, ılımlı muhalefete destek veriyor.
Bunu da, daha fazla mültecinin Türkiye'ye akın etmesini ve kuzey Suriye'de sınırımız boyunca bir PYD / PKK koridorunun oluşmasını engellemek için yapıyor.
3 Mayıs günkü TBMM oturumunda konuşan eski Musul Konsolosumuz, şimdiki CHP Ardahan milletvekili Öztürk Yılmaz'ın söylediği gibi Türkiye, Suriye'ye giremiyor ama Irak'ta IŞID'ın hâkim olduğu bölgelere uçaklarını rahatlıkla gönderebilir.
Bizim bölgemizdeki IŞID saldırılarına karşılık, özellikle Musul'da IŞID'a büyük zayiatlar verdirebilir. Bu konuda da İsrail'in yaptığı gibi arkasına dünya kamuoyunu alabilir. Nasıl olsa bu günlerde IŞID ile mücadelede ABD, Batı ve Arap ülkelerinin desteği en üst düzeyde.
Bu durum, Kilis'teki acıları azaltmasa ve kayıpları engellemese de, ‘teravihi Kilis'te, bayram namazını Gaziantep'te kılacağız' propagandasını yapan IŞID küstahlarına bir cevap olabilir.
Gerek teknolojik noksanlıklardan, gerekse de yapılan hatalardan dolayı Kilis halkı yeteri kadar korunamıyor. Esnaf sıkıntılar içinde.
Devleti temsil edenler, sıkıntılara çare olamadıklarından manevi çöküntü içindeler. Her şeye rağmen Kilis halkı, sağduyulu ve devletine sadık.
Bu karanlık bulutların ilimiz ve ülkemiz üzerinden bir an önce dağılması umudu ve duasıyla kalın sağlıkla...

Ahmet Laz

[email protected]



   
2016-05-05
YORUM YAP
Yorumlarınız onaylandıktan sonra yayına verilecektir. Uygun görülmeyen yorumlarınız yayınlanmayacaktır. Yasal zorunluluk olarak yorum yapan ziyaretçilerimizin IP bilgileri kayıt altına alınacaktır. Teşekkürler...

  Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?



yazarın diğer yazıları