Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.

Adobe Flash player Edinin


GÜNDEM POLİTİKA DÜNYA EKONOMİ SPOR 29 Haziran 2016
İlhan NEZOR
İlhan NEZOR kimdir?
1968 Trabzon doğumlu.Eğitimci bir ailenin çocuğu olması hasebiyle güzel Anadolu'nun muhtelif yerlerinde bulunma ve farklı kültürlerden istifade etme imkanı buldu.Lise yıllarından itibaren çeşitli yerel ve ulusal gazetelerde şiir,makale ve araştırmaları yayınlanmış olup an itibarı ile,Teknokule-En Politik- Epruli -Manşetto ve Bendeyazarım.com'da günlük makaleleri yayınlanmaktadır.İnşaat teknikeri ,evli ve iki erkek çocuk babası...
Email: [email protected]
  YAZARIN SAYFASI
Hiroo Onoda'dan Kılıçtaroğlu'na tavsiyeler…
collage

Dünya savaş tarihinin ilginç olduğu kadar ibretlik bir karakteridir Japon askeri Hiroo Onada...
Askeri mutlak itaat ve sadakatin bir örneği olarak tarihe geçen bu Japon askerinden bahsedeceğiz...

16 Ocak 2014'te, 91 yaşında kalp yetmezliğinden hayata gözlerini yuman Hiroo Onoda savaş bittiğinde teslim olmayıp, mücadelesine 30 yıl daha devam eden, çılgınlık derecesinde inatçı bir askerdir. Onun hikayesi, İkinci Dünya Savaş'ının en ilginç insan öykülerinden birisidir.

Yayınladığı ' Teslim olmak yok : 30 yıllık savaşım' adlı otobiyografisi ve bu süre içerisinde yaşadıkları , askeri mutlak itaat ve sadakat bakımından literatürde yerini almıştır.
Savaşın bitmesine 9 ay kala, Pasifik adalarında kanlı çarpışmalar yaşanmaktadır. Olayımızın kahramanı Hiroo OnodaJaponlar tarafından istila edilenFilipinler‘deki Lubang adasında görevli 23 yaşında bir Japon istihbaratsubayıdır. Amerikan piyadeleri adaya çıkarma yapınca, Japon kuvvetleri ormana çekilip gerilla taktiği uygulama kararı alırlar.Binbaşı Taniguchi‘nin askerlerine emirleri nettir; 'Geriye tekbir Japon askeri kalsa da savaşmaya devam edin. Teslim olmak yok. İntihar etmek yok.'

Ancak ne var ki,Hiroşima-Nagazaki‘ye atılan atom bombaları ile direnci kırılanJaponlar1945 yılında koşulsuz olarak teslim olduklarını açıkladılar.İkinci Dünya savaşı biter.Ancak o günkü iletişim sorunları nedeniyle Pasifikteki küçük adalarda, savaşın bittiğinden habersiz, savaşmaya devam eden Japon askerlerivardır.Megafonlarla savaşın bittiği duyurulur. Uçaklar, Japon Genel Kurmay Başkanı'nın imzasını taşıyan ve savaşın bittiğini açıklayan bildiriler atarlar. Hiroo Onoda ve arkadaşları bunları dikkate almazlar . Bu davranışları Amerika‘nın psikolojik bir oyunu olarak görür ve savaşmaya devam ederler.
Oysa barış sağlanmış Amerikan ordusu çoktan adadan ayrılmıştır.

Onoda ve arkadaşları hain olarak gördükleri yerel halkın hayatını cehenneme çevirirler. Ekinlerini yakıp ellerinden geldikçe düşmana zarar vermeye çalışırlar.Filipinli polis ve askerlerle çatışmaya devam ederler.Zamanla Onoda‘nın arkadaşları Filipin‘li askerlerce yakalanır.Tek başına kalan Onoda savaşma fikrinden asla vazgeçmez.Mücadelesini muz ve hindistan cevizi yiyerek, kuşavlayarak sürdürür . Ormanda bulunan böcekler, akrepler, yılanlar hayatını çekilmez hale getirir. Giyecekleri paramparça olunca, telden yaptığı iğne ve bitkilerle ile elbisesine yamalar yapar.
Savaşın bitiminin üzerinden yaklaşık otuz yıl geçmiştir.Japon bir Kaşif olanNorio Suzuki, ormanda tek başına yaşayan Onoda ile karşılaşır. Onoda tam ateş edecektir ki, yerel gazetelerden kaçak asker hakkında birçok yazı okumuş olanNorio Suzuki, 'İmparator ve Japon halkı senin için çok endişe ediyor. Artık silahını bırak' diyerek ikna etmeye çalışır.Ne var ki Onoda aşırı derecede askeri disiplin sahibidir ve silahı bırakma emrini, ancak adadan ayrılmama emri veren eski komutanı Binbaşı Yoşimi Taniguchi‘den alacağını söyler.Bunun üzerine Kaşif Suzuki, hayatta olan eski Binbaşı Taniguchi'ye bulur getirir.Onoda, binbaşıyı tanıyınca selama durup 'Teğmen Onoda göreve hazırdır komutanım' diyerek silahını ve kalan mühimmatını teslim eder ve 23 yaşında geldiği adadan 52 yaşında ayrılmayı kabul eder.

Ancak bu süre içerisinde (29 yıl) 30 Filipinli asker ve polis öldüren, 100′e yakınını yaralayan Onoda‘nın yargılanması gerekir. Filipin Devlet Başkanı Marcos,işlediği suçlar için Onoda‘yı bağışlar.Böylece vatanı Japonya‘ya dönmek için hiç bir engel kalmaz. Onoda Japonya‘da bir kahraman olarak karşılanır. Daha sonra 'Teslim olmak yok: 30 yıllık Savaşım' adlı otobiyografisiniyayınlar.

İfade ettiğimiz gibi dünya savaş tarihinde askeri açıdan ibretlik bir vak'a dırOnoda...
Peki bu hadiseyi neden hatırlatmak zorunda kaldık..?

Huzur ve barış ortamının sağlanması için mutabık kaldığımız şu günlerde ne acıdır ki,kandan beslenmeyi alışkanlık haline getiren bir siyasi yelpazenin ittifakı ile karşı karşıyayız.Kendilerini vesayetçi Cumhuriyet'in kurucusu ve sahibi olduklarını zannedenlere ve halka rağmen yürüttükleri jakobenist savaşın artık bittiğini ve teslim olunması gerektiğini birilerinin hatırlatması gerekmiyor mu?
Yıllardır Anadolu insanına Öküz muamelesi yapan CHP zihniyetinin 'Ulan öküz Anadolulu! Sizin milliyetçilikle, komünizm ile ne işiniz var? Milliyetçilik lâzımsa bunu biz yaparız. Komünizm gerekirse onu da biz getiririz. Sizin iki vazifeniz var: Birincisi, çiftçilik yapıp mahsul yetiştirmek. İkincisi, askere çağırdığımızda askere gelmek.'(Nevzat Tandoğan,CHP İl Başkanı,Ankara Valisi)) diyerek halkını aşağılayanların Yeni Türkiye'nin dirilişi karşısında bu savaşı kaybettiklerini ve teslim olmalarıgerektiğini birilerinin hatırlatması gerekiyor.

Kendilerine ‘asli unsur‘ yakıştırması yapıp 'Biz asılız,dolayısıyla bizim istemediğimiz hiç bir şey bu ülkede gerçekleşmez.' (Türkan Saylan) diyenler de bu savaşı kaybetti.
Allah‘a,Ayetlerine ve Peygambere karşı Charlie Hebdo misali saldırmayı görev edinmiş sözde Atatürkçü,öz de ise halk ve maneviyat düşmanı olankripto solcuların artık teslim olma vakti gelmiştir.Savaş bitmiştir artık.Laiklik ormanında saklanmaktan vazgeçilmelidir.Dünyada hiç bir güç,hiç bir sistem halkının temel dinamiklerine karşı ayakta kalamamıştır.

'Ahlaksız bir Arabın dini görüşlerinden oluşan İslam artık ölmüştür.Belki çöldeki göçebe kabilelerine uygun olmuş olabilir.Ama gelişmekte olan modern bir ülke için değil...Dine ihtiyaç duyan bir yönetici korkaktır.Hiç bir korkak yönetici olmamalıdır.' (Grey Wolf, Mustafa Kemal, An Intimate Study of a Dictator, H.C. Armstrong, sayfa 241, 1934 ) teziniz artık çökmüştür.
Artık düşün bu milletin yakasından...
Açın önünü...
Sığındığınız ateist,dinsiz halk düşmanı Laiklik ormanına savaşın bittiğine dair bildiriler atıyoruz.
'Mustafa Kemal'in askeriyiz' diyenlere karşı 'Atatürk'ün Askerleriyiz diyorlar,Atatürk'ün askeri olsanız ne olur Generali olsanız ne olur sizi it sürüleri...' diyen Öcalan‘ın Köpekleri (Sırrı Sakık) ile yol arkadaşlığı yapanlar savaş bitti...

Militarist-jakobenist tutkularla bağlandığınız 'İnsan hayvandan ayrılınca bir nevi Maymun ailesi idi.İlk atalarımız şüphesiz ormanların içinde sürü halinde serseriyane dolaşıyorlardı.' (Celal Nuri,Chp Vekili) dediğiniz sistem artık çökmüştür.

Vesayetçi Laiklik ormanında serseriyane dolaşmaktan vazgeçin ve teslim olun...

İlhan NEZOR
 

   
2016-06-06
YORUM YAP
Yorumlarınız onaylandıktan sonra yayına verilecektir. Uygun görülmeyen yorumlarınız yayınlanmayacaktır. Yasal zorunluluk olarak yorum yapan ziyaretçilerimizin IP bilgileri kayıt altına alınacaktır. Teşekkürler...

  Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?



yazarın diğer yazıları