İlhan NEZOR
|
|||
İlhan NEZOR kimdir? 1968 Trabzon doğumlu.Eğitimci bir ailenin çocuğu olması hasebiyle güzel Anadolu'nun muhtelif yerlerinde bulunma ve farklı kültürlerden istifade etme imkanı buldu.Lise yıllarından itibaren çeşitli yerel ve ulusal gazetelerde şiir,makale ve araştırmaları yayınlanmış olup an itibarı ile,Teknokule-En Politik- Epruli -Manşetto ve Bendeyazarım.com'da günlük makaleleri yayınlanmaktadır.İnşaat teknikeri ,evli ve iki erkek çocuk babası... Email: [email protected] |
|||
YAZARIN SAYFASI | |||
Sözde 'Soykırım Yasası' Dersim'in intikamıdır | |||
![]() Sözde 'Soykırım Yasası' Dersim'in intikamıdır -1 Evet, sözde ‘Soykırım Yasası‘ Dersim‘in intikamıdır diyoruz... Bu iddiamızı madde madde belgeleriyle ispatlayacağız. Ancak bu derin analizi yapmadan önce yazılarımda onlarca defa hatırlatma gereği duyduğum Atilla İlhan‘ın şu tespitini yinelemek zorundayız; 'Türkiye'de her zaman % 7′lik bir hain kadrosu mevcuttur.'Kadirşinas halkımız bu durumu 'Hırsız içeriden olunca kapı kilit tutmaz' diyerek özetlemektedir. Gelelim konumuza; 'Zaman size uymazsa siz zamanla savaşın' diyor Muhammed İkbal.Peki biz ne yaptık , savaşmak yerine zamana uyduk. Zamanla savaşmaktan kasıt ne olabilir ? Modern zamanlar boyunca Türk-İslam dünyası ,toplumları ve kültürleri,tahakküm üreten(hükmü altına alan) mutlakiyetçi bir dilin, bir kültürün, bir uygarlık anlayışının sınırları içerisine hapsedildiler. Bu durumu Atasoy Müftüoğlu ‘Küresel Çağda var olmak' konulu konferansında ilginç bir örnekle anltıyor. ‘Bir tarafta demokrasi,insan hakları,özgürlük gibi klişeler havada uçuşurken diğer tarafta bu mutlakiyetçilik bütün toplumlara askeri yöntemlerle dayatıldı.Sözünü ettiğimiz tahakküm üreten bu mutlakiyetçi dil , bugünde bütün gücüyle dönüştürcü etkisini sürdürüyor. Çünkü,dünya ölçeğinde ideolojik bir ikna endüstrisi medya uyuşturucuları aracılığı ile zihinlerimizi biz farkında olmadan dönüştürüyor.Dolayısıyla bir farkındalık oluşturamadığımız için iç ve dış politikada bocalamaktayız.Bu nedenledir ki zamanla savaşmak yerine biz kendimizi zamana uydurduk. Oysa yapmamız gereken bir şey vardı..! Neydi o ? Hindistan'da bir grup tarihçi tarafından oluşturulan 'Madun araştırma Enstitüsü' diye bir kurum var.Madun demek , ötekileştirilen yanlızlaştırılan,sessizleştirilen,iradesiz kılınan,tarihin dışına sürgün edilen ve tarihin taşrasında yaşamaya mahkum edilen demek.Yani bir nevi alttakiler... Bu Enstitü, Hindistan'daki İngiliz sömürgeciliğinin , Hindistan Halkı ve kültürünün kendi ikliminden nasıl uzaklaştırıldığına ilişkin somut çalışmalar yaptıktan sonra sömürgeciler tarafından ele geçirilen tarihlerine yeniden sahip olmak suretiyle, kendi tarihlerini yeniden nasıl inşaa edebileceklerini çözümlemeye çalışan bir tarih felsefesi okulu.' Bizde maalesef böyle bir çalışma yok.işte bütün sıkıntımız burada düğümleniyor.Tahakküm üreten seküler dilin,eleştirilebileceğine,sorgulanabileceğine inanmakla başlayacak çalışmalardan hayli uzağız.Dolayısıyla yaşadığımız coğrafyada bu kadim medeniyetimiz sadece folklorik bir medeniyete sahiptir.Kapitalist dünya görüşü ve hayat tarzı bütün kavram ve kurumları ile kendisini bu toplumda temsil ediyor.Hakeza Seküler veNeoliberal dünya görüşü de toplumumuzda kendisini temsil alanı buluyor.AncakTürk-İslam dünya görüşü hiç bir alanda özellikle kamusal alanda ne siyasi,ne ekonomik ve nede hukuki boyutta temsil edilemiyor. Bu nedenledir ki 21. yy‘ a önerilecek argümanlardan yoksunuz.Çünkü yapılan araştırmalar göstermektedir ki,18 ve 19‘uncu yüzyıllardaki batı düşüncesinde güçlenen ırkçılığın tezahürü olan kolonyalistlerin ,bizim nasıl konuşacağımıza,nasıl düşüneceğimize karar vermeleridir.Kendi problemlerimizi medeniyetimizin istediği gibi konuşmaktan yoksun bırakıldık.Esasa ilişkin birikimlerimiz konuşulmamaktadır.Son bir kaç yüz yılımız böyle geçti ve en hassas konuları hep vicdana havale ettik. Onun içindir ki,kişinin kendi niyeti ve davranışları hakkında kendi ahlaki değerlerini temel alarak yaptıklarını veya yapacaklarını ölçüp biçtiği bir kişilik özelliği ile karşı karşıyayız. Başta Almanya , Amerika ve sair Avrupa ülkeleri olmak üzere Ermenilerüzerinden oluşturulmak istenen Türk düşmanlığı ve nefret duygusu vicdan meselesi ve eleştirisel bir yaklaşım olmaktan çıkartılıp tarihe havale edilmelidir.Ancak neylersiniz ki,tarih boyu soğuk savaşla zafer kazanma yöntemini iyi bilen ve uygulayan Anglo-Sakson İngiliz Aklı, yukarıda ifade ettiğimiz gibimadun,ötekileştirilen yanlızlaştırılan,sessizleştirilen,iradesiz kılınan,tarihin dışına sürgün edilen ve tarihin taşrasında yaşamaya mahkum edilen bir algı ile Türk toplumunu ulusal arenada savaşmak zorunda bırakmaktadır. Tarih boyu mensup olduğu milletin Şah Damarını kesmekte mahir olan % 7 ‘ lik hain gurup batılı destekçileri ile , sözde Ermeni Yasa Tasarısını gündeme taşıyarak yine içimizden bizi vurmanın planlarını yapmaktadır. Bahçesinde Hint Kenevri yetiştiren ve Milletvekiliği düşürülmesi gündeme getirilen aslen Çeçen kökenli Tokat‘tan Almanya‘ya göç eden bir aileye mensupCem Özdemir adlı hainin, elinde bilgi ve belge olmamasına rağmen bu cesareti nereden aldığını ve Türkiye‘de kimlerle sıkı bir lobi faaaliyeti içerisinde olduğunu deşifre etmeye sair bölümlerde belgeleriyle ortaya koyacağız. (Devam edecek) İlhan NEZOR |
|||
![]() ![]() ![]() |
|||
2016-06-08 | |||
|
|||