İlhan NEZOR
|
|||
İlhan NEZOR kimdir? 1968 Trabzon doğumlu.Eğitimci bir ailenin çocuğu olması hasebiyle güzel Anadolu'nun muhtelif yerlerinde bulunma ve farklı kültürlerden istifade etme imkanı buldu.Lise yıllarından itibaren çeşitli yerel ve ulusal gazetelerde şiir,makale ve araştırmaları yayınlanmış olup an itibarı ile,Teknokule-En Politik- Epruli -Manşetto ve Bendeyazarım.com'da günlük makaleleri yayınlanmaktadır.İnşaat teknikeri ,evli ve iki erkek çocuk babası... Email: [email protected] |
|||
YAZARIN SAYFASI | |||
İnsanlığın Yüz Karası Batı’nın Günah Galerisi -3 | |||
Vahşi Batı‘nın günah galerisini üç bölümde bitirmeyi tasarlamıştım. Ancak okuyucularımızdan aldığım olumlu tepkiler mail yoluyla iletilince, bahsedeceğimiz konu adeta 'Bunlar ne ki..! ' dedirtti bizlere.
Kardeşlerimiz 'Şu vahşeti de unutmayın' diyerek hatırlatmalarda bulundular. Dolayısıyla hafızaları canlı tutmak adına , kıblesini medeniyet diyerek Batı‘ya çevirenlere karşı Tarih Baba‘nın arşivlerini aralamaya devam edeceğiz. Şu hatırlatma ile başlayalım, Almanya‘da bir Lise Müdürü, her eğitim-öğretim yılı başında öğretmenlerine şu mektubu gönderirmiş: 'Bir toplama Kampında sağ kurtulanlardan birisiyim. Gözlerim,hiç bir insanın görmemesi gereken olayları gördü. İyi eğitilmiş ve yetiştirilmiş Mühendislerin inşa ettiği gaz odaları, iyi yetiştirlmiş doktorların zehirlediği çocuklar, işini iyi bilen Hemşirelerin vurduğu iğnelerle ölen bebekler, lise ve üniversite mezunlarının yakıp yıktığı insanlar... Eğitimden bu nedenle kuşku duyuyorum.Sizlerden isteğim şudur : Öğrencilerinizin insan olması için çaba harcayın.Çabalarınız, bilgili Canavarlar ve becerikli Psikopatlar üretmesin.Okuma,yazma,Matematik çocuklarınızın daha fazla insan olmasına yardımcı olursa ancak o zaman önem taşır...' Bu satırlar Nazi Kamplarından sağ kurtulan ve Holokost Odaları (İnsan yakma) görmüş birisine ait.Demek oluyor ki Avrupa'da ,insan yetiştirmede 1900‘lü yıllar cahilliğin en dip noktasını teşkil etmektedir.Plansız ve hoyratça kurulan Yeni Dünya Düzeni hain üretme merkezlerine dönüşmüştür. Osmanlı‘nın yıkılışına sebep olanlar da Avrupa‘da eğitim görmüş kıblesini Batı'ya çeviren bir avuç insan değil miydi? Bu kafa yapısı,Birinci ve İkinci Dünya Savaşı,Vietnam,Afganistan,Körfez,Irak,Suriye,Filistin ve daha bir çok alan ve sahada ki yüz milyonları bulan katliamları görmezler.Hala batı medeniyeti diye benliksiz, kimliksiz ve hayasız bir biçimde aramızda dolaşmaktadırlar. Konu bağlamından uzaklaşmadan bu hain,bu yüzsüz başta vahşi batılılar olamak üzere içimizdeki uzantılarına çok anlamlı gülücüklerle cevap veren birisinden bahsedeceğiz : Ota Benga ‘dan.. İkinci bölümde Kongo‘yu işgal eden Belçika Kralı II. Leopold‘un yerli halk üzerindeki vahşetlerini aktarmıştık. Ota Benga , Belçika Kongosu‘ndan yani bugünkü Demokratik Kongo Cumhuriyeti‘nden ABD‘ye getirilen birPigme‘dir. Pigme, Afrika‘da yaşayan kısa boylu insan...Pigmeler ,Orta Afrika‘nın ilk sakinlerinden biri olarak kabul edilirler.Boyları genelde 1.5 m‘ yi aşmaz.Bilim adamları bunun sebebinin Growt(büyüme) hormonunun az salgılanmasısonucu meydana geldiğini söylemektedirler. Buraya kadar her şey normal değil mi? Peki anormal olan şey nedir? Anlatalım... Ota Benga,vahşi Kapitalist Darvinistlerin bilimsel aptallığın en faşizan dayatmalarından biri olarak teşhir edildi. 'İnsana En Yakın Ara Geçiş Formu' olarak Hayvanat Bahçelerine konuldu. New York'taki Bronx Hayvanat Bahçesi‘nde birkaç şempanze, bir goril ve bir orangutan ile birlikte 'İnsanın Eski Ataları' adı altında sergilendi. Hayvanla insan arası geçiş aşamasını bulma iddiasındaki Darvinistler , Benga üzerinde çeşitli deneyler yaptılar. Şimdi adım adım bizleri insanlığımızdan utandıran Ota Benga‘ya yapılan muameleri izleyelim. ![]() Ota Benga, adı yerel dilde 'dost' anlamına gelen Kongo‘da pigme bir toplulukta yaşayan bir yerliydi. Bir gün çıktığı avdan köyüne döndüğünde karısının ve 2 çocuğunun, kabilesinin çoğuyla birlikte öldürüldüğünü gördü.Bu vahşeti yapanlar Amerika‘dan ellerine sanki bir alışveriş listesi gibi tutuşturulmuş kağıtla gelmişlerdi. İstedikleri şunlardı: '1 adet pigme şefi, şefin eşi, 1 yetişkin erkek, 1 yetişkin kadın,1 evlenmemiş genç kadın, 2 çocuk, 1 kadın rahip, 1 erkek rahip (veya tıp doktoru), mümkünse yaşlı. Bu sayılanların hepsi pigme olacak. İşte bu listedeki yetişkin erkek Ota Benga oluyordu. ![]() Ota Benga ve yanındakiler, 1904‘te götürüldükleri Amerika‘da önce insanat bahçesi şeklinde hazırlanan bir sergide tutsak edildiler. ![]() Ota Benga, arkadaş canlısı kişiliği ve sivri uçlu dişleriyle diğerlerinden ayrılıyordu. Bu özellikleriyle 'arkadaş canlısı olmasına rağmen düşük seviyeli bir insan' olarak sunuldu. Ziyaretçiler, Afrika'nın saf yamyamlarından biri diye lanse edilen Ota Benga'yı görmek için ziyaretçiler 25 sent, ekstradan bir de sivri dişlerinigörmek için fazladan 5 sent para ödüyorlardı. ![]() Bir insan daha ne kadar aşağılanabilir derken Amerikalılar onu 1906‘da Bronx Hayvanat Bahçesi‘nde maymun ve orangutanlarla aynı kafese attı. Kafesinin önündeki tabelaya bir hayvanı tanıtır gibi şunlar yazılmıştı: Afrika Pigmesi, 'Ota Benga' 'Yaş: 23 Yıl Boy: 1.49 metre Ağırlık: 46 kg Kasai Nehri, Kongo Özgür Devleti, Güney Orta Afrika'dan Dr. Samuel P. Verner tarafından getirildi. Eylül boyunca her öğleden sonra sergilenecektir.' Ota Benga, burada maymunları kucaklayıp oynamaya ve orangutanlarlagüreşmeye zorlanıyordu. Kısa sürede ziyaretçi rekoru kıran hayvanat bahçesi yönetimi diğer taraftan insan hakları savunucularının artan baskılarına dayanamadı ve Ota Benga‘yı bir süre sonra serbest bıraktı. Serbest kalınca İngilizce öğrenip bir tütün fabrikasında iş bulan Ota Bengafiziksel olarak serbest olsa da zihninden yaşadıklarını atamadı ve 1916‘da kalbine ateş ederek intihar etti. Zulüm bu olaydan sonra da yıllarca devam etti. İkinci Dünya savaşından sonraAvrupa'da insanat bahçeleri azaldı. Kalan son insanat bahçesi de 1958yılında Belçika'da kapandı. Evet dünyanın en sıradan, en saf beklide en mutlu insanlarından biri olan Ota Benga bizlerin felaketine sebep olan Batı Medeniyeti hayranlarının körlüğü sağırlığı altında intihar etmeyi öğrenip, 32 yaşında 2 çocuğunu ve o güzel gülüşünü geride bırakarak kalbine sıktığı bir kurşun ile bu bozuk, vahşi ve insanlık dışı dünyadan kaçıp gitti... Aşağılık Batılıların sapık düşüncesi hayvandan insan geçiş sürecinde bir kobay olarak kullandığı Ota Benga yıllarca maymun ve orangutanlarla birlikte yaşamak zorunda bırakıldı. Ve Ota Benga,yaşadığı bu ağır travmaları üzerinden atamayarak ' Ben bir insanım...Ben bir insanım..I am a man...I am aman...' diyerek alçak şerefsiz batılıların yüzüne bir tokat gibi bağırarak intihar etti... (devam edecek...) İlhan NEZOR |
|||
![]() ![]() ![]() |
|||
2016-06-17 | |||
|
|||