İlhan NEZOR
|
|||
İlhan NEZOR kimdir? 1968 Trabzon doğumlu.Eğitimci bir ailenin çocuğu olması hasebiyle güzel Anadolu'nun muhtelif yerlerinde bulunma ve farklı kültürlerden istifade etme imkanı buldu.Lise yıllarından itibaren çeşitli yerel ve ulusal gazetelerde şiir,makale ve araştırmaları yayınlanmış olup an itibarı ile,Teknokule-En Politik- Epruli -Manşetto ve Bendeyazarım.com'da günlük makaleleri yayınlanmaktadır.İnşaat teknikeri ,evli ve iki erkek çocuk babası... Email: [email protected] |
|||
YAZARIN SAYFASI | |||
Ak Parti ile Muhalefet Arasındaki Fark: Ubuntu | |||
![]() 3 Kasım 2002‘den günümüze iktidarını aralıksız sürdüren Ak Parti‘nin çok partili siyasi yaşamdaki bu başarısı yadsınamaz bir gerçektir. Bu konuda çeşitli STKve düşünce kuruluşları bir çok araştırmalar yaptılar, yapıyorlar... Ortak kanaat şu: Ak Parti, bütün farklılıkları ortadan kaldırarak ‘hizmet' eksenli bir siyaset anlayışını yerleştirmek, hamiline hizmet üreten azınlık anlayışını yıkmış ,‘varoluşşal devlet' aklını ortaya koyarak kuruluş felsefesinde olduğu gibi 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' çizgisindeki kararlılığı olmuştur. Sn Ahmet Davutoğlu , Başbakanlığı döneminde organize bir şekilde artan terör saldırıları karşısında 'Şimdi bunlar arka arkaya geldiğinde, o andan itibaren bir devlet için varoluşsal bir mesele masaya konmuş demektir. Devletin var veya yok olduğunun anlaşılacağı yer o andır.'diyerek bu tezimizi doğrulamaktadır. Dolayısıyla belirli ilkeler üzerine bina edilmiş toplumsal gerçekler ciddi biçimde ve temelden sarsıldığında ‘varoluşsal sorun' ortaya çıkar.Bu noktada devlet , aklını kullanarak bir travma oluşturmadan yeni yöntemlerini,yeni liderlerini devreye sokar. Shekaspare'in Hamlet'te yazdığı gibi 'Olmak ya da olmamak; işte bütün mesele bu!' Peki Ak Parti bunu nasıl başardı..? Bunun bir çok misalleri var. Hatta öyle ki, 'Asla başarılamaz ' denilen reformlara karşı çıkan bazı ‘Amiral Gemisi' mensuplarının ( Emin Çölaşan gibi) ' Hadi yapsınlar..! Ben Taksim'de Eşşek gibi anırırım..' iddiasında bulunanları da hatırlatmak gerekir. Ak Parti , bu başarıyı Kurucu Genel Başkanı Sn Cumhurbaşkanı‘nın her konuşmasında dile getirdiği Rabia işareti kavramını ‘olmazsa olmazlar'üzerinden gerçekleştirmiştir. Nasıl mı..? Erdoğan ' Rabia işaretini kullanıyorum ama tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet anlamında.' Millet...Vatan...Bayrak...Devlet‘i ‘Tek‘ likte sembolize ederek ve güven vererek... 'Beraber yürüdük biz bu yollarda , beraber ıslandık yağan yağmurda'diyerek... Ve dahası... 'Ben,Biz olduğumuz zaman Ben'im ' diyerek.. Yani Ubuntu yaparak... Nedir Ubuntu..? Kelime karşılığı ‘insanlık' olan Ubuntu , Güney Afrika‘da bir diriliş ve başarı hamlesidir. Şöyle bir hikayesi vardır... Bir antropolog , Afrika‘da çalışmalar yapmaktadır. Bir gün,bir kabilenin çocuklarına bir oyun oynayacaklarını söyler. Oyunu tarif eder. Çocukları belirli bir yerde yan yana sıraya dizer ve açıklar. ‘Herkes karşıdaki ağaca kadar tüm gücüyle koşacak ve ağaca ilk ulaşan birinciliği kapacak. Ödülü ise , o ağacın altındaki güzel meyveleri yemek olacak. Anlaştık mı..? ‘ diye sorar. Çocuklar kabul eder ve oyuna hazırdır , antropolog oyunu başlatır. ‘Hadi koşun‘ der. Ama o da ne..? Antropolog şaşkındır. Bütün çocuklar el ele tutuşur ve beraberce koşarlar. Hedef gösterilen ağacın altına beraber varırlar ve hep beraber meyveleri yemeye başlarlar. Şaşkın antropolog , çocuklara neden böyle yaptıklarını sorar. Aldığı cevap hayli ilginçtir ; 'Biz Ubuntu yaptık' derler hep bir ağızdan.' Yarışsaydık, aramızdan sadece bir kişi yarışı kazanacak ve birinci olacaktı. Nasıl olur da diğerleri mutsuzken yarışı kazanan bir kişi ödül meyveyi yiyebilir? Oysa biz Ubuntu yaparak hepimiz yedik.' Antropolog Ubuntu‘nun ne anlama geldiğini sorar.. Çocuklar ' Hepimiz biziz. Yani ben, biz olduğumuz zaman Ben'im.'karşılığını verir. İşte Ak Parti‘de ki başarı hikayesi böyle bir şey... ‘Ben' yerine ‘Biz' diyebilmektir. Cumhurbaşkanımız‘ın konuşmalarında sıklıkla 'kardeşlerim...' diyerek başladığı konuşmasını 'Biriz...Beraberiz...Kardeşiz...Hep birlikte Türkiye'yiz...' söylemi ile sürdürmesi neleri anlatmak istediği umarım anlaşılmıştır... Milleti ayakta tutan Birlik...Kardeşlik...Beraberlik ilkelerini her daim dillendiren ve Afrika‘lı çocuklar gibi ‘Ubuntu‘ yaparak hedefe kilitlenen bir siyaset anlayışı... Ne mutlu 'Ben , Biz olduğumuz zaman Benim' diyenlere. Konu ile alakalı bazı görüşleri aktararak bitirelim; Bir Güney Afrika ülkesine ait resmi bir evrakta şunlar yazılıdır ' Her bireyin insanlığı ideal olarak, onun diğerleriyle ilişkisinde ifade bulur. Ubuntu, insan ancak başka insanlar aracılığıyla insan olur, demektir. Aynı zamanda her yurttaşın bireysel ve toplumsal refahın arttırılması için hem hakları, hem de sorumlulukları olduğunu kabul eder.' Nelson Mandela‘nın görüşleri 'Bir ülkeden geçen bir seyyah bir köyde durur, yiyecek ya da içecek istemesine gerek yoktur. O köyde durduğunda köylüler ona yiyecek verir, onu ağırlar. Bu Ubuntu'nun bir veçhesidir ama başka pek çok veçhesi de vardır. Ubuntu insanların kendilerinin bizzat zenginleşmemesi gerektiği anlamına gelmez. Burada asıl mesele şudur: Etrafındaki topluluğun daha iyi konuma gelmesi için de aynı şeyi yapıyor musun?' Desmont Tutu, Ubuntu‘yu şu şekilde açıklar; 'Ubuntu'ya inanan bir insan diğerlerine açıktır, diğerlerine olumludur, diğerleri iyi ve yetenekli olduğunda tehdit altında hissetmez, onun daha büyük bir bütünün parçası olduğunu bilmekten gelen bir özgüveni vardır ve diğerleri aşağılandığında, küçük düştüğünde, zulme uğradığında ya da ezildiğinde kendini de aşağılanmış hisseder. Biz beraberlik için, birbirine bağımlı hassas bir iletişim ağında yaşamak üzere yaratılmışız. Bütünüyle kendine yeten bir insan, insan değildir. Çünkü hiç birimiz dünyaya mükemmel bir şekilde gelmeyiz. Ubuntu için en iyi şey, toplumsal uyumdur.' |
|||
![]() ![]() ![]() |
|||
2016-06-20 | |||
|
|||