Kazım ÖZTÜRK
|
|||
![]() ÖZGEÇMİŞ 1949 yılında Konya’da doğdu. İlkokul ve İmam hatip lisesini Konya’da bitirdi. İzmir Yüksek İslam Enstitüsü’nden mezun oldu. Yurdun çeşitli yerlerinde ve Yurt dışında; eğitimcilik ve yöneticilik yaptı. Çeşitli Dernek ve Vakıflarda; Kurucu Başkanlık, Başkan Yardımcılığı, Basın Danışmanlığı, Dergilerde: Genel yayın Yönetmenliği görevleri ifa etti. ÜYESİ OLDUĞU KURULUŞLAR: 1. İlesam 2. Türkiye Yazarlar Birliği YAYINLANMIŞ MAKALELERİ: 1. Yeni İpek yolu dergisi (Konya Ticaret Odası yayını) 2. KONYA KİTABI VI (Yeni ipek yolu Özel Sayı) 3. KONYA KİTABI vıı ( “ “ “ “ “ ) 4. RİBAT DERGİSİ 5. KONYA ANSİKLOPEDİSİ 2. Cilt, “çocuk oyunları” maddesi. 6. www.hicrandergisi.com 7. www.dogruses.com 8. www.kazimozturk.com YAYINLANMIŞ ŞİİRLERİ 1. www.antoloji.com/kazim_ozturk RADYO VE TELEVİZYON PROGRAMLARI 1. Kanal 42 2. Kon TV 3. İsra FM 4. Radyo EN 5. Sun TV 6. Konya TV KÖŞE YAZARLIĞI YAPTIĞI GAZETELER: 1. Konya postası 2. Türkiye’de yarın 3. Yeni meram 4. Merhaba 5. Hâkimiyet 6. Yeni Konya (Halen Yazarlığı Devam ediyor) YAYINLANMIŞ ESERLERİ: 1. Çocuklarımıza Pratik Dini Bilgiler 2. Konya’da Dini Hayat 3. Mevlana’nın Tefekkür Dünyası 4. İsrail İhaneti ve Gazze 5. Şems-i Tebrizi’nin Evrensel Mesajları 6. Hz. Mevlana’nın Evrensel Mesajları 7. İbni Arabi’nin Evrensel Mesajları 8. Hz.Mevlana’da İlahi Aşk 9. Hz. Mevlana’nın Yedi Sırrı 10. Sadreddin Konevi’nin Evrensel Mesajları 11. Larende’de açan Gül SULTAN VELED’İN EVRENSEL MESAJLARI ALDIĞI ÖDÜLLER 1. Takdir Belgesi (Konya Valiliği) 2. Takdir Belgesi ( Meram Kaymakamlığı) 3. Teşekkür Belgesi (Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğü) 4. Teşekkür belgesi (Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığı) 5. Teşekkür belgesi ( Mevlana İlköğretim okulu Müdürlüğü) 6. Teşekkür belgesi ( Meram Belediye Başkanlığı) 7. Teşekkür belgesi (Karatay Belediye Başkanlığı) 8. Teşekkür Belgesi (Selçuklu Belediye Başkanlığı) www.kazimozturk.com www.antoloji.com/kazim_ozturk e-mail: 1. [email protected] 2. kazimo[email protected] GSM: 05358931158 KAZIM ÖZTÜRK EĞİTİMCİ/YAZAR Email: [email protected] |
|||
YAZARIN SAYFASI | |||
Bir bayram böyle geçti | |||
![]() ' Beri gel, daha beri, daha beri Bu yol vuruculuk nereye dek böyle? Bu hır-gür, bu kavga nereye dek? Sen bensin işte, ben senim işte Ne diye bu direnme böyle? Ne diye aydınlıktan kaçar aydınlık, ne diye? Topumuz bir tek olgun kişiyiz, bir tek Ne diye böyle şaşı olmuşuz, ne diye? Zengin yoksulu hor görür, ne diye? Sağ soluna yan bakar, ne diye? İkisi de senin elin, ikisi de Peki kutlu ne, kutsuz ne? ..... Dünyada nice diller var, nice diller Ama hepsinde de anlam bir Sen kapları, testileri hele bir kır Sular nasıl bir yol tutar gider Hele birliğe ulaş, kavgayı, hır-gürü bırak Can nasıl koşar, bunu canlara iletir.' Bazen, bir söz, bazen bir bakış, bazen de beden dili bize çok şey anlatır! Hayat; hayata yön veren ilkelerle doludur. Yeter ki bizlerde alma kabiliyeti olsun. Eğer bu kabiliyet yoksa, 'kellim kellim la yenfa' (konuş konuş faydasız) şeklinde olur. Edebiyat, edebi sözler, hakîmane ifadeler insanların; başıboş ve hızla tehlikeye giden hayatına fren görevi görür; sözü buraya getirmişken Mevlana'nın hayat iksiri sözlerinden birkaç örnek vermek yararlı olur; 'Söyle bakalım, senin neyin var, ne elde ettin, denizin dibinden ne inciler getirdin?' 'Mezarda bu göze toprak dolar. Mezarı aydınlatacak nurun var mı?' 'Ölüm günü, bu duygun kalmaz. Can nurun var mı ki gönlüne yar olsun?' 'Ey ulu kişi! Dostları görmeye eli boş gitmek; değirmene buğdaysız gitmeye benzer.' Hep düşünürüm; neden incitiriz? Ben bir insan isem, karşımdaki de insan. Eğer ben canlıysam, karşımdakiler de canlı. Eğer beni yaratan birisi varsa, karşımdakileri de yaratan var! O halde bu hay huy, bu tepeden bakma, bu yaralama neden? Çoğunlukla incinmeler, incitmelerle başlar. Ben birisini incitirsem, o da beni incitir! Şunu aklımızdan çıkarmamamız lazım; 'kendine yapılmasını istemediğin bir şeyi başkasına yapma'. Hatta bu hususta atasözü var; 'önce iğneyi kendine, sonra çuvaldızı başkasına batır.' Her incitilenin, kendisini savunmaya hakkı var, bu ortamda her şeyi yapabilir. Benim özgürlüğümün bittiği yerde başkasının özgürlüğü başlar. Sonsuz özgürlük yoktur. İncinmemek için, sözlerimize dikkat etmek durumundayız. Bir kere, muhataplarımıza karşı 'tehdit eder' konuşmalardan, 'yargılayıcı' ifadelerden kaçınmalıyız. Kusur arayıcı, karalayıcı, tepeden bakan tutum ve davranışlar, karşımızdaki insanları incittiği için bizim de incinmemize sebep olur. Kimse, durup dururken başkasını incitmez. Aynayı hep kendimize doğrultmamız gerekir. Başkalarını eleştirmeden önce; 'benim ne eksiğim, ne kusurlarım var?' diye düşünürsek, iletişimde başarıya ulaşırız. O yüzden, 'önce can, sonra canan' denir. Biz önce kendimize karşı sorumluluklarımızı bileceğiz ki, başkalarına söz söylemeye hakkımız olsun. Yunus ne güzel der; 'Söz ola kestire başı, Söz ola kese savaşı, Söz ola ağılı aşı, Yağ ile bal ede bir söz.' Yaratan; iki kulak, iki göz ve bir ağız vermiş; iki kere dinle, iki kere bak ve bir kere konuş. Hepsini de beyne yakın yaratmış; çok düşünsünler, düşünmeden konuşmasın, dinlemesin ve bakmasınlar diye! Düşünerek konuş, konuşmadan önce düşün. Konuştuklarımız; hem kendimize, hem etrafımıza ve hem de hayatıma zarar vermesin. |
|||
![]() ![]() ![]() |
|||
2016-07-11 | |||
|
|||