Yatsı namazından yeni gelmiştim. Oğlum; 'Baba İstanbul boğaz köprülerini askerler tanklarla kapatmış. Anadolu'dan istanbul'a giriş çıkışlara izin vermiyorlar. Biz de yolda mahsur kaldık' deyince merakla televizyona koştum. Gerçekten askerler boğaz köprülerinde trafiği kesmişler, giriş çıkışlara izin yok! Aklıma ilk olarak, Fransa'daki terör saldırıları sonucunda alınan bir önlem diye geldi. Diğer kanallara baktım, değişik haberlere ulaşmaya çalıştım, evet TSK içinden bir kısım serkeş, darbe girişiminde bulunmuş! 

Üzüldüm doğrusu! Türkiye'mizin, ayağa kalkıp, koşmaya, dünya ülkeleriyle yarışa girdiği şu güzel ortamda bir kısım kendini bilmez, haddini aşan serkeş takımlarının, ülkeyi terörize etmeye yönelik bu girişimine anlam vermek istemiyor insan! İnanmakta gerçekten zorlandım. Acaba mı diyorum, eğer darbe olduysa, en az 50 sene daha geriye gideriz diye düşündüm!

Özel televizyon kanallarının yanında bir de TRT'ye bakayım dedim. Aaa bir ne göreyim, TRT Haber'de spiker, beyanat okuyor; 'ordu yönetime el koymuştur. Şu andan itibaren sıkıyönetim ilan edilmiş ve sokağa çıkma yasağı getirilmiştir!' deyince beynimden vurulmuşa döndüm. TRT'de bu haber nasıl olur? Devletin resmi kanalında bu neyin nesi? Diyerek tepkimi gösterdim. Haber okunurken bir süre sonra görüntü dondu ve ardından yayın kesildi.

Aradan bir süre geçti ve gerçekler ortaya çıktı! Meğer darbeye girişenler, önce TRT'yi, TBMM'yi, MİT'i... ele geçirmek için askerleri buralara yığmış! TRT'ye bir yığın üniformalı asker baskın yapıp, canlı yayın odalarına girmişler, haber spikerinin ellerini bağlayıp çalışanları yere yatırmış, 'bizim dediğimizi yapın, sakın aksi hareket etmeyin...' diyerek tehdit etmişler! 

Millet, darbelerden çok çekti! Halkımız, ülkemizi pes ettirmek, diz çöktürmek isteyenlere karşı uyandı! Bunun açık örneğini 15 temmuz'da gördük! Halk, tankların önüne geçerek, tankların üstüne çıkarak, darbeye heveslenen askerlerin araçlarınıa girerek, gerekli müdahaleyi yaptı! 

Evet değerli kardeşlerim, bir kez daha gördük ki, milletçe kenetlenirsek, hiçbir şer odağı, hiçbir terör örgütü, hiçbir darbe heveslisi bileğimizi bükemez! Dünya da, bizde olan bu çirkinliği açık ve net olarak izledi! 

Artık kimse kafasına estiği gibi, rüyasında gördüğü şekilde hareket edemez, etmemelidir. TBMM'yi bombalamak demek; siyasi iradeyi bombalamak demektir! TBMM'ye saldırmak; halka saldırmak anlamı taşır! Bu girişim, bütün ülkeyedir! Bütün halkımızadır! Topyekun milletedir! Bu başı bozukluk, birliğimize, beraberliğimize, huzurumuza, kardeşliğimize, sevgimize ve barışa yöneliktir! 

Teşekkür ederim halkımıza, binlerce teşekkür milletime! Türkiye olarak, hiçbir siyasi ayırım gözetmeden, hiçbir mezhebi durumu göz önüne almadan ülkemizin bekasına yönelen, bu son darbe kalkışmasını püskürtmüştür! Son kalkışma diyorum, zira bir daha böylesine bir, vatan ihanetine girişen olursa en ağır biçimde cezalanacaktır, cezalanmalıdır. 

Bundan sonra nerede paralel yapılanma varsa, hangi kuruma sızmışlarsa, en küçüğünden, en büyüğüne, rütbelisinden, siviline, askerinden, polisine, resmi makamda bulunanından, özel işi olanlara... kadar uzanmalı ve gözlerinin yaşına bakılmamalıdır. Bu hususta anayasa değişikliği gerekiyorsa tez elden değişmeli ve idam cezası geri gelmelidir. Öyle bir anayasa yapılmalı ki, artık Türkiye'mizin önünde kalkınmayı engelleyen, teröre yataklık yapan, destek verenlere göz açtırılmamalıdır. 

Geçmiş olsun milletime! Şehitlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar dilerim. Tekraren diyorum ki; Türkiye'de darbeler sona ermiştir! 

Damla Damla Gözyaşları!

 

Vatana ihanet edenlere karşı halk ayakta!

Bak gör nasılmış sevda, şu manzaraya bir bak da;

Her evde Türk bayrağı, her dilde tekbir

Sela sesleri yükseliyor minarelerden bir bir!

 

Damla damla gözyaşlarıyla dudaklar ıslanıyor,

Kalplere inşirah iniyor, başlar secdeye yaslanıyor!

Camilerden fetih suresi yükseliyor!

İnsanlar, Allah'a yalvarıyor, duadan besleniyor!

 

Eldeki silah, imana yetmiyor,

Halkın darbecilere öfkesi bitmiyor!

Bu kaçıncı kalkış? Kaçıncı ihanet?

Artık millet bu oyunu yutmuyor!

 

Tankın önüne geçirten bu aşktır,

Meydanlara sığmayan bu inançtır!

Bayrak bayrak, dalga dalga,

Gönüllere akan 'vatan' bir kazançtır!