Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.

Adobe Flash player Edinin


GÜNDEM POLİTİKA DÜNYA EKONOMİ SPOR 17 Ağustos 2016
Ahmet LAZ
Ahmet LAZ kimdir?
1956 da Kilis'te doğdum. İlk orta ve lise eğitimimi Kilis'te, Lisans eğitimimi de Hacettepe Ünv. Matematik mezunu olarak Ankara'da tamamladım. Afşin/Elbistan termik santral montajında planlamacı, Türkiye Diyanet Vakfında Bilgi İşlem Müdürü, Kendi işimde ise yönetici olarak Bilgisayar ve Yazarkasa sektöründe çalıştım. Emeklilik hayatımı Kilis'te yaşıyorum. Yerel Kilisinsesi gazetesinde ( www.kilisinsesi.com.tr ) yazıyorum.
Email: [email protected]
  YAZARIN SAYFASI
Sınavlar başladı
Hatalardan pişmanlık, tövbe ve af dileme, olgun insanların önemli meziyetlerindendir. Hele yüksek makamlarda bulunanlar için bu çok daha önemlidir. Çünkü nefis, mevki sahibi olan kişilerin bunu yapmasına daha çok mani olur.
Cumhurbaşkanımız, ‘hem rabbime, hem de milletime verecek hesabım var. Umut ederim ki rabbim de milletim de beni affeder' diyor.
Her babayiğidin söyleyemeyeceği bu sözler, eğer samimi ise sahibini asla küçültmez. Zaten siyasilerin millet tarafından affedilip affedilmediği de en yakın seçimlerde ortaya çıkacaktır. Milletin affettiğini de rabbimiz inşallah affedecektir. Rabbimiz biz kullarını, ‘kul hakkıyla huzuruma gelmeyin' diye öğütlüyor.
Kökü 1980 yılına dayansa da, özellikle 2010 yılından itibaren hırsızlık ve usulsüzlük yapıldığı tescillenen KPSS, TOFEL ve ÖSS sınavları ile Adliye, Askeri ve Emniyet için yapılan sınavlardan sorumlu olanlar, mağdurların haklarını nasıl ödeyecekler?
İşe girişlerdeki haksızlıklar nasıl düzeltilecek? Kaset kumpasları, Ergenekon ve Balyoz davaları ile meşgul edilen, aldatılan ve mağdur edilen ailelerin hakları nasıl ödenecek ve hatta bu durumları fırsata dönüştürenler, nasıl, nerde hesap verecekler? Bütün bunları düzeltmek, zorun da ötesinde imkânsız gibi...
Bunu başarabilmenin yolu, ‘ben de hatalar yaptım' diyebilen cumhurbaşkanımız ve diğer liderler için ikinci bir sınavdan geçiyor.
Önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimine kadar sürecek bu sınavlarda, fedakârlıklarda bulunmadan başarılı olmak da mümkün değil. Eğer, ‘milletim, benim için şehitler vererek bu saldırıyı önledi' diye başlanırsa, sınav baştan kaybedilmiş olur.
İşe alımlarda, ihalelerde, proje değerlendirmelerinde kayırmacılık yapılmaya, özellikle vekillik ve başkanlık makamları için halkın sevmediği, istemediği kişilerin aday gösterilmesine devam edilirse, tövbenin bir faydası olmaz.
Hangi görüş ve düşüncede olursa olsun (vatana ihanet edenler ve yandaşları hariç) iş isteyen kalifiye bir elemana, ‘önce partiye üye olacaksın, sonra da el etek öpeceksin' diye yol gösterilirse, kusura bakmasınlar kendilerine ‘af' uğramaz.
Cumhurbaşkanı, 15 Haziran sonrasında ilk mülakat verdiği El-Cezire televizyonunda, MİT müsteşarı ile görüşme yapmadan, ‘MİT'de zafiyet var' diye şikâyet ettikten sonra, bugünlerde de ‘MİT'i yıpratmayalım' demenin anlamsızlığını anlamalıdır.
‘Danışman' diye yanında tuttuğu kişileri, yeniden ve ciddi olarak değerlendirmelidir. Milletimiz, 15 Temmuzdan sonra CHP ve MHP nin tavrını da değerlendirecektir.
Özellikle MHP liderinin bazı tehlikeleri önceden sezmesi ve mücadele etmesi de takdire şayandır. Artık ülkücülerin, bu kıymetli liderin değerini iyi bilmeleri gerekir.
15 Temmuz öncesinde çok sıkıntılı günler geçiren MHP, eğer kucaklayıcı ve birleştirici tavrını sürdürebilirse, ‘bu durumdan en çok faydalanacak parti' olacak gibi görülüyor.
15 Temmuz kalkışması, dünyada sözde demokrasiyi destekleyip özde de darbeleri destekleyen batının ikiyüzlülüğünün iyice ortaya çıkmasıdır.
Bu güne kadar darbeler sonrasında, destekledikleri cuntalar ile muhatap olan batılılar, karşılarında darbeyi bastırmış bir sivil yönetimi görünce belki de ilk defa şaşkına döndüler.
Demokrasi sınavını çok net bir şekilde kaybettiler. ‘Her şerde bir hayır vardır' derler.
Milletimiz, bu kalkışmaya ‘dur' diyerek ne kadar güçlü olduğunu ispatladı. Geleceğini karartmaya çalışanları, ölümü göze alarak engelledi. Demokrasi sınavını, üstün bir başarı ile tamamladı.
Bizim siyasilerin sınavları da, 7 Ağustosta pazar günü Yenikapı'da yapılan ‘demokrasi mitingi' ile başladı.
Hepsine başarılar dilerim.
Barış ve mutlu günlerde yaşamak umuduyla kalın sağlıkla...

Ahmet Laz

[email protected]



   
2016-08-10
YORUM YAP
Yorumlarınız onaylandıktan sonra yayına verilecektir. Uygun görülmeyen yorumlarınız yayınlanmayacaktır. Yasal zorunluluk olarak yorum yapan ziyaretçilerimizin IP bilgileri kayıt altına alınacaktır. Teşekkürler...

  Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?



yazarın diğer yazıları
- İhbarcılık mı?
- Erken biten hayatlar
- Kilis'in İmarı