Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.

Adobe Flash player Edinin


GÜNDEM POLİTİKA DÜNYA EKONOMİ SPOR 10 Ekim 2013
Tahirhan OSAL
Email: [email protected]
  YAZARIN SAYFASI
Ramazan adeta bir muayene istasyonudur
Ramazan ayının 10.gününe girdik elhamdulillah. Her sene olduğu gibi bu sene de Ramazan dolayısıyla basın-yayın araçlarında Ramazan ile alakalı haberler sıklaştı.

Sanki İslam dini sadece Ramazan ayına has bir dindir. Haşa...
Tv kanalları adeta reyting yarışına girercesine dini filmleri yayınlar durur. Ama her nedense en mütedeyyin Tv kanallarında bile Ramazan haberleri verilirken hep çarşı-pazar ya da mutfak merkezli haberler yer alıyor.

Öyle bir haber veriliş tarzı var ki, Ramazan ayına ve oruca yabancı birisi Ramazan ayını 'yeme-içme ayı' olduğunu sanacak.
Halbuki Ramazan yeme ayı değil yememe ayıdır.

Peki Ramazan ne ayıdır? Eğer Kur'an perspektifli bir cevap vereceksek göreceğiz ki Ramazan yeme ayı, eğlence ayı değildir. 'Ramazan ayı ki onda Kur'an, insanlara yol gösterici ve doğruyu yanlıştan ayırıcı belgeler olarak indirildi.

"Sizden bu ayı idrak eden, onda oruç tutsun...'(Bakara 2/185)  

1- Ramazan Kur'an ayıdır. Çünkü Kur'an'ın doğduğu aydır. İçinde bin aydan daha kıymetli olan (Kadir 97/3) bir gece bulunan bir gece.Ve bu geceyi bir ömre bedel kılan amil de yine Kur'an'ın inmeye başladığı gece olmasıdır.
Şüphesiz demek ki, Kur'an indiği yeri, indiği zamanı böyle kıymetlendirir. Düşünün bir kere Kur'an'ın mushaflardan çıkıp yüreğinize indiğini. Raflardan, kılıflarından çıkarak evinize indiğini.
Ölülere okunan bir kitap olmaktan çıkıp dirilere okunan ve yine Kur'an'ın ifadesiyle dirileri uyaran (Yasin 36/70) bir kitap olduğunu.  

2- Ramazan Oruç ayıdır. Kur'anın doğduğu ayı Rabbimiz bizlere Oruç ile kutlatıyor adeta. Efendimiz gündüzünü oruçla gecelerini ibadetle geçiriniz buyuruyor. Peki Oruç nedir? Sadece aç kalmak mıdır? Elbette hayır.
Oruç kelimesi Farsçadır. Arapçası Savm-Sıyam dır. Lügatlarda Savm= İmsak yazar.
İmsak da 'TUTMAK' manasına gelir. O halde Oruç =Tutmak dır. Buna göre oruç tutan aslında kendini tutuyor demektir. Eğer oruç hakkıyla tutulursa oruç da kendisini tutanı tutar. Öyle bir tutar ki artık oruç onu günaha göndermez, tutar yani frenler.
Nitekim Efendimiz (sav) 'Oruç bir kalkandır' buyururken buna işaret etmişlerdir. Bugün oruç hususunda en çok yapılan hata orucun bir midesel eyleme indirgenmesidir. O zaman da orucun içi boşaltılmış oluyor. Mide oruç tutuyor yani  aç kalıyor ama diğer organlar oruç bozuyor. Kendini hiç tutmuyor yani.

Mesela mide oruçlu ama dili yalan konuşuyor, dedikodu-gıybete devam ediyor.
Dili orucu bozmuş çoktan. Bu tür bir orucun içinin boş olduğunu hadis-i şeriften anlıyoruz. Bir Hadis-i Şerifte şöyle buyurulur: Yalan söylemeyi ve yalanla iş görmeyi bırakmayan bir kimsenin, yemeği ve içmeyi bırakmasına, aç kalmasına, Allah'ın ihtiyacı yoktur. (Buhari, Savm 8)

Yine mide oruç tutuyor   ama göz bakarak oruç bozuyor. Halbuki Oruç bütün organları bir bütün halinde iştirakiyle yerine getirilen bir ibadettir. Ramazan'ı sadece açlıktan ibaret sanan bazı Müslümanlar da Ramazan ayını,  gündüzleri uyuyarak geceleri de kahvelerde kağıt oynayarak ihya ediyor.

Halk arasında buna  'eşşek orucu' da deniliyor. Zira eşeğin önüne saman koymazsanız o da akşama kadar  oruç tutmuş olur .  

3- Ramazan yardımlaşma ve dayanışma ayıdır. Bu ay gerek iftar sofralarıyla gerek zekat ve fitrelerle Müslümanlar arasında sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın zirvede olduğu bir ay olarak  da öne çıkıyor. Bu ayın feyiz ve bereketi büyük.
Cenab-ı Hak  her iyiliğin mükafatını kat-kat olarak vereceğinden Müslümanlar zekatlarını da bu aya denk getirerek verirler. Diğer taraftan bu ayda yapacağımız hayır-hasenatlarda fakirin incinmemesine dikkat edilmelidir. Zekat ve fitreler ihtiyaç sahiplerine ulaştırılırken şov yapılmamalıdır.

Efendimiz'in ifadesiyle sağ elin verdiğini sol el duymamalıdır. Yine iftar sofralarında gösterişten uzak durulmalıdır. Davetlerimiz de mutlaka fakirler de bulunmalıdır. Unutulmamalıdır ki Ramazan bir okuldur. Senede bir ay açılan eğitim okulu. Bu okulda alınan eğitim hem önümüzdeki 11 ayda uygulamaya geçirilmek içindir.Dolayısıyla Ramazanda elde edilen tüm güzellikler Şevval ile birlikte tekrar askıya alınmamalıdır.

Ramazan da yapmamız gereken sevaplı amellerden bazıları..  

*Günlük olarak en az bir cüz Kur'an (mümkün mertebe camide mukabele şeklinde, mümkün değilse aile ile beraber mukabele şeklinde, o da mümkün olmuyorsa bireysel olarak) okumaya çalışmalıyız.

Ramazan ayı boyunca ilmihal, fıkıh ve siyer kitapları okumalıyız.   Namazlar mümkün mertebe camide cemaatle, mümkün olmuyorsa ailede cemaatle kılınmalı.  
· Teravih namazları, en yakın camide cemaatle kılınmalı.  
·  Gece namazları alışkanlık haline getirilmeli, Ramazan sonrasında da buna devam edilmesi için gayret gösterilmeli.  
·  Bu ay içinde zekat farizası üzerine vacib olan herkes mutlaka bu görevi yerine getirmeli.  
· Yakındaki ve tanıdığımız ihtiyar, hasta ve salih insanları ziyaret etmeye gayret göstermeliyiz. Maddi güç ve imkânlar çerçevesinde iftar yemekleri vermeliyiz..  
· İftar sonrası düzenli bir program dahilinde (mümkünse) kısa bir sohbet yapılabilir ve sohbet sonrası Yatsı ezanının okunması ile beraber camiye gidilebilir.  
· Ramazan ayı içinde, özellikle de Ramazanın son on gününde itikâfa girmeyi tüm müslümanlara  tavsiye ediyoruz.   · Her kardeşimiz Rabbimizin "emri bil ma'ruf nehy-i anil münker" emri mucibince ve hayırların da Ramazan ayında kat be kat arttığı bilinciyle en yakınlarından başlayarak davet görevini ifa etmeye çalışmalıdır.  
Selam ve dua ile...

Tahirhan osal   [email protected]

   
2013-07-28
YORUM YAP
Yorumlarınız onaylandıktan sonra yayına verilecektir. Uygun görülmeyen yorumlarınız yayınlanmayacaktır. Yasal zorunluluk olarak yorum yapan ziyaretçilerimizin IP bilgileri kayıt altına alınacaktır. Teşekkürler...

  Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?



yazarın diğer yazıları