İlhan NEZOR
|
|||
İlhan NEZOR kimdir? 1968 Trabzon doğumlu.Eğitimci bir ailenin çocuğu olması hasebiyle güzel Anadolu'nun muhtelif yerlerinde bulunma ve farklı kültürlerden istifade etme imkanı buldu.Lise yıllarından itibaren çeşitli yerel ve ulusal gazetelerde şiir,makale ve araştırmaları yayınlanmış olup an itibarı ile,Teknokule-En Politik- Epruli -Manşetto ve Bendeyazarım.com'da günlük makaleleri yayınlanmaktadır.İnşaat teknikeri ,evli ve iki erkek çocuk babası... Email: [email protected] |
|||
YAZARIN SAYFASI | |||
Din Afyondur..! -3 | |||
Şimdi gelelim Karl Marks'ın 'Din toplumların afyonudur' sözüyle neyi ifade ettiğine. Marks burada ne demek istemiştir?
Açıkça konuşmak gerekirse Marks dinin gücünü de teslim etmiş oluyordu bu tespitiyle. Din gerçekten uyuşturucu olarak verildiği zaman bir afyon kadar güçlüdür ve dolayısı ile toplumları uyuşturur. İnsanları emperyalist ve sömürgeci bir yapının üyesi haline dönüştürebilir. Adeta onun kulu ve kölesi haline getirebilir. Fetullah Gülen , Mesiyanik bir harekatdir. Tarihte bunun bir çok örnekleri vardır.Örneğin Pakistan‘da Tahir-ul Kadri Hareketi,Ortadoğu'da özellikle de Irak'ta Kesnizani Hareketi ... Mesiyanik Harekatları inceleyen makalemizi bir sonraya bırakalım... Bu tür yapılanmalara bakıldığı zaman çıkış rotaları ,insanları ebedi kurtuluşa erdirmek için,onları ahlaki zaafiyetlerinden kurtarmak,onları yaygın bir ahlaksızlığa karşı savaş açmak , ebedi kurtuluşa ulaştırmak şeklinde bir kurgu ile yaklaşırlar.Ama bunların sosyo-psikolojik düzlemde işlevselliğine bakıldığı zaman daha çok Emperyalist Batı Medeniyetine hizmet eden ve gerçekten toplumu kör bir noktaya götürdüğünü açık bir şekilde söylemek mümkündür.Hemen hepsinin temel metodu insanların düşünme kapasitesini ortadan kaldırmak,düşünsel otonomiyi yaralayarak insanları kul ve köle haline getirmektir. Peki bunu nasıl yapıyorlar ve nasıl başarıyorlar..? Yukarıda saydığımız bütün bu hareketlerin liderlerini kullandıkları ortak metot yeni yetişen gençlere kendilerinin bir peygamber gibi tanıtılmasıdır.Dolayısı ile mucize sahibidirler ve kerametleri vardır.Bu mantığa göre Peygamberlerle Şeyhler arasında pek fark yoktur.Peygamberler , Allah'tan vahiy alırlar,dolayısıyla bu şahsiyetlerde böyle kurgulanıyorlar. Hatta yeri geldiği zaman Peygamberden de üstün bir şekilde kurgulanıyor ki insanlar ona itaat etsin.Bu bağlam da Gülen‘in müritleri onu hakikati temsil eden birisi olarak görmektedirler. Peygamberi rüyasında gördüğüne , rüya bile olsa Peygamber vahiyle bir ilişki kurduğuna göre Fethullah‘ın da Peygamber vasıtasıyla vahiyle tanıştığına inanılmaktadır.Dolayısıyla siz Profesör de olsanız ,her ne olursanız olun Fethullah Gülen‘den gelen bir bilgi her şeyin üzerindedir.Böyle bir durum da devletin her hangi bir kademesinde çalışan bir Günenist asla çalıştığı kurumun Genel Müdürüne ve ya başındaki bir amire itaat etmez.Çünkü o idareciler sıradan seküler bir insandır,günahkardır,hata yapar.Ama Gülen sık sık Peygamberirüyasında görüp Tanrı ile iletişim içerisinde olduğu için onun hata yapması,günah işlemesi asla söz konusu olmaz. Bu nedenledir ki,orduda Subay da olsanız,General de olsanız Fethullah Gülen‘in şefaatine onun kurtarıcılığına inanıyorsunuz demektir.Çünkü Gülen'e inananlar onun 'mutlak hakikati' temsil ettiğine inanmaktadır.Onun şefaatinden mahrum kalmamak için ne gerekiyorsa yapılmaktadır.İşte böyle bir durum dinler tarihine 'Sahte Peygamber' olarak girmektedir. Küçük yaşta okullarına ve yurtlarına aldıkları çocuklara böyle bir insan tipi kurguladığınız zaman o insan o küçücük beyinlerde bir nevi Tanrılaşır. Neticede'Kainatın İmamı' gibi sapık bir inanışa iman ederler.İşte bu çok tehlikeli bir kavram ve durumdur..Din, insan bilincinin yapı taşıdır.Bu bilinci Tevhitçi bir yaklaşımla veremediğiniz zaman böyle sapık inanaç sistemleri ile karşılaşmak mümkündür.Açık söylemek gerekirse Gülen , İslam tarihinde'Allah ile aldatanların' en önemlilerinden birisidir.Bu toprakları batıya peşkeş çekmek isteyen en büyük sahta Mesih‘tir. Bu anlamda, Dinler tarihini bilenler Gülen‘in nasıl bir düzleme düştüğünü paradigmal bir şekilde anlayabilirler.Peygamberimiz'in bile 'kurtarıcı' sıfatı yokken,O sadece insanlar üzerinde bir 'uyarıcı' iken , kendisini Kainat İmamlığı makamına oturtan bu sahtekar FETÖ Lideri maalesef yıllarca genç beyinleri zehirlemiştir. Bu saydığımız özelliklerle hareket etmek İslam‘a karşı açılan bir savaş ilanıdır.İslam‘a karşı oluşturulmak istenen alternatif bir din anlayışıdır.Bir hatırlatma yapalım , Zaman Gazetesi ve Sızıntı dergisi yazarı Fethullahçı Bahri Şenkal , sosyal medya üzerinden şu paylaşımı yapmıştı : 'ALLAH YENİ BİR DİN GÖNDEREBİLİR!.. Rabbimiz gönderdiği son din ile cahiliyeyi bitirmek istemişti ama aksine cahiliye İslam ile birlikte hatta İslam'ın içine gizlenerek güçlendi ve İslam ile birlikte anılır oldu! İslam ile ilgili her kavram,düşünce ve eylemin hangisi İslam hangisi cahiliye artık belli değil! Kudreti sonsuz Rabbimiz bu son dinini de lağvedebilir ve yerine yeni bir hak din gönderebilir!..' Görüldüğü gibi kendisini zıtlıklar üzerine kurgulayan bu hareket batı medeniyeti karşısında ki en büyük faktör olan İslam Medeniyetini dönüştürmeyi kendisine görev saymıştır.Yani İslam‘ı Emperyal bir yapıya dönüştürmek amacı taşımaktadırlar.Tevhit anlayışından,cihat ruhundan soyutladığınız zaman bu din toplumları uyuşturan bir yapıya dönüşür ve Karl Marks‘ın ifadesi ile bir'afyon' işlevi görmeye başlar. Bu nedenledir ki Kur'an Kerim üzerinde çok rahatlıkla tahrifata gitmekte bir beis görmemektedirler.Kur'an Tefsirleri tarihinde dünyada Tevrat ve İncil‘den ayetler sıkıştırılarak hiç bir tefsir yapılmamıştır.Taki, bu Fetullahçı yapılanma oluşa kadar.Kur'anı dönüştürme çabaları ve ortaya attıkları İsevi Müslümanlık,Medeniyetler İttifakı,Diyalog çalışmaları ve İbrahimi dinler gibi safsatalar birer emperyal projedir. Sonuç olarak diyebiliriz ki ; Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) sırtlarındaki kamburlar da birer canavar taşıyan ve hallerinden hiç şikayetçi olmayan toplumun yüz karaları olarak içimizde yaşamaya devam edeceklerdir. Hatırlarsanız yine bu sütunlar da 'Kamburları çıkmış vaziyette yürüyen bir grup insan..' başlıklı bir yazı kaleme almış ve Gülen Hareketine gönül verenlerin ruh hallerini anlatmış ve o yazımız 19. yüzyılın en önemli Fransız felsefe ve şairlerinden Baudelaire'nin bir eserinden alıntı ile bitirmiştik. 'Gri göğün altında, tozla kaplı geniş bir ovadayım. Ne bir yol, ne bir çimen, ne bir diken, ne bir ısırgan otu... Kamburları çıkmış vaziyette yürüyen bir grup insana rastladım.Sırtlarında bir un çuvalı ya da kömür torbası ağırlığında birer canavar(!) taşıyorlardı. Ama bu canavarlar öylesine bir yük değillerdi. Tersine hamallarını sarıp sarmalayan güçlü kaslarıyla korkunç pençelerini insanların göğüslerine saplamışlardı. Ürküten başları antik çağ savaşçılarının düşmanı korkutmak için giydikleri miğferler gibi insanların başının üzerinden aşıyordu. İnsanlardan birine sordum, nereye gittiklerini öğrenmek istedim. Bir şey bilmiyordu. Ne o, ne de ötekiler. Ama bir yere gidiyorlardı muhakkak çünkü karşı konulmaz bir yürüme ihtiyacı içindeydiler.Şaşırtıcı bir şey: Bu yolcuların hiç biri hallerinden şikâyetçi görünmüyordu. Boyunlarına asılan, sırtlarına yapışan bu canavarı bedenlerinin bir parçası gibi kabullenmişlerdi. Yorgun ve ciddi yüzlerde bir umutsuzluk yoktu. Sürekli umud etmeye mahkûm insanların teslim olmuş edasıyla melankolik bir göğün altında, en az o gökyüzü kadar kederli bir arazide ayakları toza batmış olarak ilerliyorlardı. Heyet yanımdan geçip gitti ve ufukta yuvarlaklaşan yeryüzünün insan merakından saklandığı yere doğru uzaklaştı.Bu sırrı anlamak için bir süre inat ettim ama karşı konulmaz bir kayıtsızlık üzerime çöktü, sırtlarındaki canavarın onlara verdiği ağırlığın daha da fazlasıyla ezildim.' (Baudelaire, Chacun sa chimère -1869-) Evet, bugün dinine ve doğup büyüdüğü topraklara en büyük ihaneti yapan , sivil halka acımasızca kurşun yağdıran,tanklarla ezip geçen Fethullah ve Allah ile aldattıkları gençler bundan böyle 'Boyunlarına asılan, sırtlarına yapışan bu ihanet canavarını' bedenlerinin bir parçası gibi kabullenmişlerdir.Artık içiihanet ve hainlikle dolu kamburları çıkmış bir vaziyette toplum içinde dolaşmaya devam edeceklerdir... Allah bu millete bir daha böyle acı tablolar yaşatmasın..(Amin) İlhan Nezor. |
|||
![]() ![]() ![]() |
|||
2016-08-19 | |||
|
|||