Tülay DEMİRCAN KOYUNCU
|
|||
Tülay DEMİRCAN KOYUNCU kimdir? Aslen Rize’li olup, 1970 İstanbul Kasımpaşa doğumludur. Haftalık ders sohbetleri vermektedir. Aile üzerine, yazılar kaleme almaktadır. Şuan Avrupa’da yaşamaktadır. Ayrıca hayır işleriyle uğraşmakla birlikte şiirlerde kaleme alıyor. Evli ve beş çocuk annesidir. En büyük arzusu, Müslüman olarak yaşayıp, Müslüman olarak ölmektir. Email: [email protected] |
|||
YAZARIN SAYFASI | |||
Aşkın Şahidi 'Bayrağım' | |||
Mavi ile yeşilin aşkına şahitlik etmek...
Yeşilin, nazlanışına, ortak olmak, Ya da mavinin kollarını açıp yeşilini Sarılıp koklamasına doya doya bakmak! Seyre dalanlara kalan bu manzara idi... Anlatılmadan, saatlerin akıp gidişine aldırmadan, seyre dalmak... Bakarken hayatın en olumsuz cümlelerinden oluşan kelimelerini, Hiç kurmadan, sadece ruhunu ninni yaparaktan... Hatta zaman zaman gözleri kapataraktan seyretmek ti... Ruhun ilacını verir gibi... Bedenine nasihat eder gibi... Tertemiz Oksijeni içine çekerken, ciğerlerine "haydi iyisin"diyerekten. Göz kırpmaktı! Mavinin yeşil ile dansının ölümsüzlüğünün, Yüreğine resmini çizerken... Her yerde bu aşk var mıdır bilemem. Ya da her yürek bakarken, bu aşkı Görür mü? Gurbette yaşamanın belki de tek artısı bu duyguları, yoğunca hissede bilmek ti. Bazı insanlar için muhteşem diye adlandırarak anlattıkları, Taş yapılardan oluşan ülkeleri gezerken Böyle bir duyguyu yakalayabildiklerini sanmıyorum. Mavinin ve yeşilin bütünleşerek yüreklere yerleşmesine, elbette "ülkemin muhteşemliği" diyebilmemin huzuru ve onuru var. Her anne kendi evladını en yakışıklı ya da en güzel olarak bilir. Gerçi çirkinlik ya da güzellik kavramı insanların ruh hallerine göre değişkenlik gösterir. Lakin güzel olanı her gören gözler, Hayran bakışları ile güzelliğini onaylar. Sana ait olsa da... Seyrederken o topraklara ait olduğunu bilmenin yaşattığı mutluluk, asla göz ardı edilemez. Uzunca yolların ardından, ülkenize girerken yaşanılanlar, sanırım anlatılamaz. Neden mi? Öyle yoğun duygular yaşanır ki... Kırmızısına beyazına nazlı nazlı dalgalanışına... Gözlerden süzülen yaşlar; "Teşekkür" eder. Bayrağın yüreğine sevda yollar. Gurbetin yorduğu yürekler. Evet evet bayrağında yüreği canı kanı var ki!!! Can taşımasa, nasıl aşk ile seyredilir ki! Nasıl el üstü tutulur !!! Pahası biçilmeden sevile bilinir ki!! Her bir şehidin yüreği onda değil midir? Her vatan uğruna akan kanın rengi ile kan kırmızısı rengini haykırarak göstermez mi? "Bu ülke bizim "diye. Mavi ile yeşilin, nikâhının şahidi "Kan kırmızı ile hilal " değil midir? İşte bu aşkı yüreklere işleten de, damarlarımıza kadar nüfuseden de, Vatan sevdası ile yaşanan, Vatan aşkından başka bir hissiyat olamazdı. Gözlerim kapalı olarak seyrediyorum seni... Hayır hayır! Nakşediyorum yüreğime . Ruhum, nasılda çocuklaştı! Elinde elma şekeri ile uçan balon var gibi... Şımarık oldun, be yüreğim. Elbette! Senin de hakkın var.. Şükürler ile gülümsetmeye Hatta gerçek sevdayı iliklerine kadar yaşatmaya. Tüm benliğine ve maneviyatınla Nefes alan ruhuna... Aşkı yaşatmaya. Başka "Türkiye" yok ki! Bu dünyada... Mavisi, yeşili, kırmızısı, beyazı... Lalesi, gülü, fesleğeni... Ayrı ayrı aşkı yaşatan başka bir Ülke olamaz! Bu aşk yüreklerimizde yaşadığı müddetçe... Boşuna gelin-güvey olmayın Ey ahmak beyinliler! Kanlarımız damarlarımızda hala mevcutken Bizi bize düşürüp, seyre dalamayacaksınız... Türkiye'm... Tüm kalpler senin için atarken.. Irkı, dini, dili ile tek nefes, tek ezan, tek bayrak demişken... Sevdanın adını dünya ya haykırırken... Şehidim sen rahat uyu... Kırmızın beyaza "Aşkı" yaşattığı Vatanım "Türkiye'm." Biz Türk milleti, Nokta koyduktan sonra başka cümle kurmayız. Vatan, millet, ezan, bayrak; Şahadettir "Ölüm". |
|||
![]() ![]() ![]() |
|||
2016-08-28 | |||
|
|||