Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.

Adobe Flash player Edinin


GÜNDEM POLİTİKA DÜNYA EKONOMİ SPOR 30 Ağustos 2014
Cem Ali YAMAN
Cem Ali YAMAN kimdir?
@cemaliyaman42
  YAZARIN SAYFASI
Aile İçi Şiddet Üzerine
Aile İçi Şiddet Üzerine Sevgili okurlar birazdan bahsedeceğim bu husus günümüz toplumunun en belirgin sorunu olup gün geçtikçe de hızla yayılmaktadır. Şiddet olgusunun gelişmiş ya da gelişmemiş toplum ayırt etmeksizin gerçekleştiği günümüzde ‘Neden aile içi şiddet 'sorusunu magazinselleştirmeden sorunun nedenlerini ortaya koyacağım. Sabır ile sonuna kadar okumanızı ve de belirtilen durumlarla birlikte iç muhasebe yapmanızı olası şiddet durumunu önlemek açısından önem arz ettiğini belirtmek istiyorum.

Neden eş dayağı ya da çocuklara yönelik şiddet! Bu sorunun cevabını çeşitli psikologlar ve sosyologlar tarafından farklı alt başlıklar altında ifade edilmektedir. Biyokimyasal sürecin, yani bireyin fizyolojik ve biyolojik yapısından kaynaklı olduğunu idea edenler,toplumsal süreçten erkeğe biçilen machisma(maço erkektir ne yapsa yeridir) kültürünün yansıması, ekonomik sorunlardan kaynaklı olduğunu savunanlar ve son olarak şiddetin bir öğrenme sonucu olarak ortaya çıktığını, sosyal öğrenme neticesinde birey şiddet eyleminde bulunduğu belirlenmiştir.Ve genel kabulde şiddet bizatihi maruz kalmanın yanında özellikle çocukluk döneminde anne-baba şiddetine tanık olmuş bireylerde şiddet gösterme oranı %90 ın üzerinde olduğu belirlenmiştir.Bu konuyu biraz daha açmakta fayda görüyorum.Öncelikle çocukluğunda şiddet görmüş ve şiddet faili bireylerin kısaca psikolojik ve ruhsal portresini yansıtalım.

Dürtü kontrolü zayıf olan ve hemen her şeye çabucak aşırı öfkelenen, katı kuralları olan anne babalar için şiddet çocuk yetiştirmenin vazgeçilmez bir öğesi olabilir. Ayrıca çocuğu yetişkin birey olarak görüp ondan yetişkin gibi davranmasını beklemek, şiddet gösteren bireylerin çarpık düşüncelere sahip olduğunun göstergesidir. Ayrıca çocukluğunda şiddete tanıklık etmiş ve şiddet mağduru bireylerde duygu kontrol bozukluğu ve de aile içi problem çözme iletişim sorunu yaşadığı belirlenmiştir. Ayrıca aile içi şiddet uygulayanların büyük bir çoğunluğu anne-babaları arasında şiddete tanık olanlardan çıktığı, çocukluğunda şiddete maruz kalan bireylerin yetişkinlikte aile içinde eşlerine ve çocuklarına karşı ciddi öfke patlamaları ve de saldırgan davranışlar gösterdikleri ortaya çıkmıştır. Ayrıca çaresizlik, kendini yeterince ifade edememe ve de karşı tarafın kendisini anlamadığını ve acizlikten ötürü şiddete başvurdukları tespit edilmiştir.

Çocukluğunuzda şiddet görmüş ve de anne babanızın şiddetine tanık olmuşsanız sindirilmiş hafızanız onu problem çözme yetisi olarak kaydetmiştir. Bu demek oluyor ki siz bu durumun farkında olmadığınız ve de sorun çözme olarak kaydedilen bu davranışın yanlış olduğu ile yüzleşmediğiniz sürece otomatiksel olarak şiddet uygulamaya mahkûm kalıyorsunuz. Özellikle baba modelli erkek çocuklarda şiddet babasından bir sosyal miras olarak kaldığı görülmektedir

Peki çocukluğunda şiddete tanık olmuş ve de şiddet mağduru olmuş bireyler olarak sistemdışı şiddetin önüne geçmek için ne yapmalıyız?

Öncelikle şiddete tanık olmak ve bizatihi şiddet mağduru olmak bireyde birçok yıkıma neden olmaktadır. Psikolojik, sosyolojik fiziksel.. (Bu belirtileri bir sonra ki yazıda değineceğim). Şiddet mağduru ve de şiddete tanık olmuş bireyler sorun çözme adı altında uygulanan bu yöntemin yanlışlığı ile yüzleşmek zorundadır. Çocukluğunda şahit oldukları bu eylemin ne olursa olsun kabullenilemeyeceğini ve de bir yöntem olamayacağını kendi içlerinde hesaplaşmaları gerekir. Şu durumu bir kez daha belirtmek istiyorum .Nasıl ki madde kullanımının aile içinde bir dağılımı söz konusu ise (Babadan oğla model alma) aynı şekilde öfkelenme ve de şiddet aile içi de bir dağılım, miras gibi dağılım teşkil etmektedir.

Son olarak şiddetle baş etmede birçok yöntem kullanılsa da bu durum sıfırlanamaz. Fakat minimize edilebilir. Bu açıdan aile içi şiddete maruz kalan bireylerin ilerleyen hayatlarında aile içi şiddet failine dönüşmemeleri açısından bu durumun farkında olmaları ve de sorun çözme olarak yanlış bir yöntem olduğunu iç dünyalarında kabul etmelerini önemle belirtmek istiyorum. Bir sonraki yazıda şiddetin bireyler üzerinde ki etkilerini ele alacağım.


   
2013-08-16
YORUM YAP
Yorumlarınız onaylandıktan sonra yayına verilecektir. Uygun görülmeyen yorumlarınız yayınlanmayacaktır. Yasal zorunluluk olarak yorum yapan ziyaretçilerimizin IP bilgileri kayıt altına alınacaktır. Teşekkürler...

  Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?



yazarın diğer yazıları