Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.

Adobe Flash player Edinin


GÜNDEM POLİTİKA DÜNYA EKONOMİ SPOR 30 Ağustos 2013
Mustafa EROL
Mustafa EROL kimdir?
Artvin’in Yusufeli ilçesinde 21.03.1965 tarihinde doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimimi Akyazı, Sakarya’da tamamladı. Ege Üniversitesi, Fen Fakültesi, Fizik Bölümü’nden 1986 yılında mezun oldu. Milli Eğitim Bakanlığı bursu ile İngiltere Lancaster Üniversitesi’nde yüksek lisans ve doktora eğitimini Yoğun Madde Fiziği üzerine yaptı. Dokuz Eylül Üniversitesi, Buca Eğitim Fakültesi’nde 1993 yılında yardımcı doçent, 1995 yılında doçent oldu ve 2001 yılından bu yana profesör olarak çalışmaktadır. Bugüne kadar yaklaşık 70 bilimsel makale ve 3 adet kitap katkısı yayınlamıştır. Ulusal ve Uluslararası kongre ve sempozyumlarda yaklaşık 65 bildiri sunmuştur. Son yıllarda özellikle “Bilinç” ve “Kuantum Fiziği” ilişkisi üzerine çalışmalar yapmaktadır. Türk Fizik Derneği İzmir Şubesi ’nin 2004 yılından beri başkanlığını yürütmektedir. 2009 yılından beri Beşiktaş kongre üyesidir. Web: http://kisi.deu.edu.tr/mustafa.erol https://twitter.com/profmustafaerol
Email: [email protected]
  YAZARIN SAYFASI
Nobel Ödülleri Üzerine...
Bilindiği gibi son günlerde ülkemizde Nobel Ödülleri masaya yatırıldı ve tartışılıyor. Bir bilim adamı olarak ben de bu konudaki fikirlerimi ve değerlendirmelerimi kısaca paylaşmak istiyorum. Malum olduğu üzere tüm insanlar doğası gereği kabul görmek ve takdir edilmek isterler. Bu nedenle pek çok ülke, kuruluş ve dernek değişik alanlarda çok farklı ödül mekanizmaları geliştirmişlerdir. Ödüller, bireyleri motive eden, onların takdir edilmesini sağlayan, çalışmalarını ve isimlerini çok daha geniş kitlelere duyuran önemli mekanizmalardır.

Bugün dünya üzerinde değişik alanlarda çok sayıda önemli sayılabilecek ödül mekanizması mevcuttur. Bunların içinde dünya çapında en iyi bilinen ödüller şüphesiz Nobel ve Oscar ödülleridir. Bu iki ödül, özellikle prestij ve dünya üzerine bıraktığı yaygın etki açısından diğerlerinin çok önüne geçmektedir.

Nobel Ödülleri bilindiği gibi İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi tarafından yüz yılı aşkın bir süredir verilmektedir ve günümüzde Fizik, Kimya, Tıp, Ekonomi, Edebiyat ve Barış alanlarını kapsamaktadır.

Ödül mekanizmaları hakkında öncelikle şu düşüncemi ifade etmek istiyorum; Kişisel gözlemlerime göre bilim, teknoloji, mimarlık, sanat, edebiyat, sinema ve spor gibi pek çok alanda verilen ödüllerin tam bir tarafsızlık içinde verilebilmesi çok zordur. Aslında bunun birçok sebebi olabilir ancak özellikle iki sebep hemen öne çıkmaktadır. Bunlardan birincisi, çalışma alanının doğası gereği nitel/soyut olması, ikincisi ise insan faktörü dür. Özellikle edebiyat, sinema, müzik, şiir, resim, mimarlık ve barış gibi nitel çalışma alanlarında verilen ödüller, bilim ve teknoloji gibi nicel/somut çalışma alanlarına göre çok daha sorunlu olabilmektedir.

Şimdi gelelim Nobel Ödülleri konusuna. Nobel Ödülleri sürecinde değerlendirmenin daha önceden belirlenen kriterlere göre yapıldığı iyi bilinmektedir. Ancak, değerlendirme kriterlerinin Fizik, Kimya ve Tıp gibi nicel alanlarda çok daha net olduğu söylenebilir. Ekonomide kısmen objektif kriterlerden bahsedilebilirken, Nobel Barış ödülü için objektif kriterler bir yana dursun, siyasi bir sürecin işlediği bile söylenebilir. Dolayısıyla Nobel Ödülleri hakkında genel bir değerlendirme yapılırken bu alanları dikkatle birbirinden ayırmak gerekir. Özellikle Nobel Barış ödülü verilmeye başlandığı ilk günden itibaren bilindiği gibi her zaman tartışmalı olmuştur. Barış ödülü genellikle bir kısım insanlar için son derece doğru ve yerinde bir karar olurken, diğer insanlar için tamamen ret konusu olabilmektedir.

Nobel ödülleri açısından bir başka çok önemli sorun kaynağı da insan faktörü dür. Nobel ödüllerinin adaylık ve değerlendirme süreçlerinde bir takım lobi faaliyetlerinin etkin olduğunu söylemek mümkündür. Hatta lobi faaliyetlerinin sadece Barış, Edebiyat veya Ekonomi alanlarıyla sınırla kalmayıp Tıp, Kimya ve Fizik alanlarında bile bir miktar etkin olduğu söylenebilir.

Yeri gelmişken bu noktada bilim dünyası açısından var olan bir başka önemli sorunun altını çizmek istiyorum. Günümüzde hala bilim gibi son derece somut ve nicel verilere dayalı çalışma alanında dahi insan faktörünün etkilerinin olduğu söylenebilir. Daha açık ifade edersem, bilim dünyasının da kendi içinde bir nevi sınıf sistemi oluşturduğunu ve sistemin ona göre işlediğini söyleyebilirim. Yapılan çalışmaların kabul görmesi ciddi ölçüde çalışmanın nerede ve kimlerle yapıldığına bağlı olabiliyor. Hatta, bilim tarihi incelendiğinde, hayattayken yaptığı çok önemli çalışmaları kabul görmeyen ve adeta reddedilen ancak hayatını kaybettikten sonra değeri anlaşılan ve Nobel Ödülü verilen çok sayıda bilim insanı ne yazık ki mevcuttur.

Özetle ifade edersem, genel olarak ödül verme mekanizmalarının tam bir tarafsızlık içinde yürütülebilmesi gerçekten de zordur. Ancak Nobel Ödülleri bu anlamda eleştirilebilecek en son ödül mekanizması olabilir.

İlaveten, Nobel Ödülleri kronolojik olarak incelendiğinde bilim, ekonomi, edebiyat ve barış alanlarındaki gelişmeler ve uygarlığımızın ulaştığı düzey hakkında çok önemli bilgiler elde edilebilir.

Prof. Dr. Mustafa EROL

https://twitter.com/profmustafaerol

[email protected]

http://kisi.deu.edu.tr/mustafa.erol/


   
2013-08-16
YORUM YAP
Yorumlarınız onaylandıktan sonra yayına verilecektir. Uygun görülmeyen yorumlarınız yayınlanmayacaktır. Yasal zorunluluk olarak yorum yapan ziyaretçilerimizin IP bilgileri kayıt altına alınacaktır. Teşekkürler...

  Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?



yazarın diğer yazıları
- Yaşamınızın Genel Olarak Değerlendirilmesi
- Yalnızlık ve Tek Tip İnsan Sürüsü...

Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.

Adobe Flash player Edinin