Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.

Adobe Flash player Edinin


GÜNDEM POLİTİKA DÜNYA EKONOMİ SPOR 04 Ekim 2013
Ahmet AY
Ahmet AY kimdir?

Email: [email protected]
  YAZARIN SAYFASI
Müjde, Bölünüyoruz!
Geçen yazımızda ortalığı paket korkusu sardığını yazmış, bunlardan paketi küçümseyerek halkın gözünden düşürmeye çalışanların iyi niyetli olmadıklarını anlatmaya çalışmıştım.

Paketin açıklanacağı tarih yaklaştıkça -ki sayın başbakan 30 Eylül Pazartesi günü açıklayacağını söyledi- bunlar tutuştular ve son hamalerini yapmaya başladılar.

Hem ulusolcuların, 'paket/ler PKK istediği için çıkarılıyor' hem de PKK taraftarlarının 'biz istedik/zorladık aldık' temelsiz iddiaları son derece yersiz, gerçekle alakasız art niyetli iddialardır.

Bakınız,

Tayyip Erdoğan liderliğindeki Ak Parti iktidarı bugüne kadar vatandaşlarının refahı için devrimle ifade edilebilecek değişiklikler yaptı. O zaman da bugünkine benzer iddialar havada uçuşuyordu. Buna hafıza kaybı demezsek başka bir şey dememiz gerekecek.

Oysa Türkiye tarihindeki en büyük değişikliklerden biri olan TRT6/TRTŞeş her iki tarafı da çileden çıkarmıştı. Ulusal-milliyetçi kesim 'bölünüyoruz, PKK istediği için Kürtçe kanal açıldı, ihanet, Atatürk, cumhuriyet...' diyerek karşı çıktı. Ama gelin görün ki PKK-BDP çizgisinde olanlar da 'bu kanal asimilasyonu hızlandırmak için açıldı, Kürt halkı bu kanalı izlemeyecek. Sadece Kürtlere küfredilsin diye açılan TRT6'i izlemek ihanettir, bizi bölmek, birbirimize düşürmek istiyorlar' diyerek TRT6'e tepki göstermişlerdi.

Tepkilere, ithamlara dikkat ettiniz mi? Yıllarca kampanya halinde yürütülen bu ithamlar ne kadar benzer, hatta akraba...

Peki,

Okullarımızda önceki yıl verilmeye başlanan Kürtçe seçmeli ders ile ilgili taraflar ne söylemişlerdi hatırlayan var mı?

'Bu uygulamayla cumhuriyete ihanet edilmiştir, Atatürk Türkiye'si yok artık. AKP ve Tayyip Erdoğan PKK'yı memnun etmek için bizi bölüyor' diyenler her zamanki gibi 'Türkiye küçük olsun böyle kalsın' diyen ulusolcu ve milliyetçilerdi.

PKK-BDP yandaşları ise çocuklarının seçmeli Kürtçe derslerine devam etmelerini istemedi ve 'bu uygulama Kürtlere tuzaktır, Kürtlerin arasına fitne sokmak içindir, hiçbir Kürt çocuğunu bu derse göndermemelidir. Bu biz Kürtleri birbirimize düşürmek için hükümetin bir oyunudur' gibi akıl almaz karşı çıkışlarına bir yenisini ekledi.

Eğer muhalefet tarafından iddia edildiği gibi hükümet gizlice PKK ile anlaşmış olsaydı ya da onların taleplerini yerine getirmek için paket hazırlamış olsaydı, bu güne kadar 'dindarı, Alevisi, Sünnisi, Roman'ı, Kürdü, Türküyle halkımın gecikmiş haklarını veriyoruz' anlayışıyla sağlanan bu kadar imkâna PKK hiç itiraz etmemeliydi. Oysa yukarıda da belirttiğimiz gibi pek çok devrim niteliğindeki düzenleme ve değişikliklere PKK şiddetle karşı çıktı.

Bugün de 90 yıllık bozuk taşplak yeniden çalınıyor:

'Bölünüyoruz, cumhuriyete ihanet, Atatürk vs.' diyerek vatandaşın hakları gasp edilmek isteniyor. Alevilerin neden bugüne kadar ‘öteki' olmaya mahküm edildiğini sormuyor soruşturmuyorlar. Dindarların neden bu kadar baskı altında preslendiğini umursamıyorlar. Romanlara yapılan 'anayasal hakareti' görmezden geliyorlar. Sıra kardeşliğe gelince 'bölünüyoruz' teraneleri...

Biz bir asırdır yaşanan bütün olumsuzluklara rağmen bölünmediysek Kürd'üyle-Türk'üyle 1150 yıllık kardeşliğimize olan inancımızdandır. Sizlere rağmen bölünmediysek 942 beraberliğimizin kıymetini bildiğimizdendir. Bizi kardeşlik açılımları değil, düşmanlık paketleri bölmedi, şimdi açılacak olan adil vatandaşlık düzenlemeleri mi bölecek?

Hatırlar mısınız?

Ölüm üçgenlerini? Bolu güzergahındaki Küçük Veli'lerin 'paket'lerden aldıkları talimatlarla işledikleri cinayetleri?

Ya İstanbul'un ortasında işlenen cinayetleri?

Köy yakmaları, adam kaçırmaları?

Şu Abdullah Öcalan'a 'başkan, gerillalarınızın tümünü sınır dışına çekmeyin, 500 kişilik silahlı grup kalsın lazım olur' diyen çok yıldızlı paşayı?

Bütün bunlar bölmedi, ama kardeşlik için gösterilen gayretler bölecek!

PEH!

Son olarak başbakan Tayyip Erdoğan'ın geçen gün mealen söylediği şu hakkaniyete bakalım:

"Aslında biz iktidara geldiğimiz günden beri bugün yapmaya çalıştığımız düzenlemeleri vatandaşlarımızın refahı, kardeşliği, selameti için o yıllarda yapmak istedik, ne var ki o gün önümüze çıkan güçleri, engelleri aşamadık. O güçlerle mücadele ede ede bu günlere geldik."

Demek ki neymiş?

Tayyip Erdoğan ne kimseyle pazarlık sonucu ve ne de bizi bölmek için paketler çıkarıyor, başbakan Erdoğan kardeşliğin gereğini yerine getiriyor.

Okey?..

Twitter: @ahmetay_


   
2013-09-29
YORUM YAP
Yorumlarınız onaylandıktan sonra yayına verilecektir. Uygun görülmeyen yorumlarınız yayınlanmayacaktır. Yasal zorunluluk olarak yorum yapan ziyaretçilerimizin IP bilgileri kayıt altına alınacaktır. Teşekkürler...

  Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?



yazarın diğer yazıları