Maşukiye çok güzel ama...

Muzaffer OĞUZ

Muzaffer OĞUZ kimdir?
www.belirtiyorum.com da köşe yazarı. 17 Mart 1971’de Düzce’de doğdu. Babasının işi gereği daha 5 aylıkken Kocaeli’ye göç etti. İlk, orta ve Lise tahsilini Kocaeli’de tamamladı. Trakya Üniversitesi’nde okurken tekrardan girdiği ÖSS sınavında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü’nü kazandı. Kimya öğretimini tamamlayarak aynı yıl (1994) Şanlıurfa ilinde Kimya Öğretmenliğine başladı. Bu arada İzmir’de 247. kısa dönem olarak vatani görevini tamamladıktan sonra Zonguldak iline tayin edildi. Zonguldak’ta 3 yıl çalıştıktan sonra 2000 yılında Kocaeli iline tayin oldu. Hala Körfez ilçede bir lisede müdür yardımcısı olarak görev yapıyor. Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Kamu Yönetimi mezunuda olan Oğuz, son 10 yıldır çeşitli gazete ve dergilerde yazılar yazıyor. Kocaeli iline hitap eden bir internet haber portalında (www.belirtiyorum.com) editörlük ve yazarlık yapmaktadır. Evli ve 2 çocuk babasıdır.
Email: [email protected]

YAZARIN SAYFASI

Kocaeli'de, Kartepe ilçemizin özellikle son yıllarda turistik açıdan gelişmesinin en büyük iki etkeninden biri Maşukiye diğeri de Kartepe'dir.

Hatta diyebiliriz ki, hiç tartışmasız kentimizin en güzel ortamlarından birisidir Maşukiye.

İnsanı büyüleyen temiz hava, kuş sesleri ve püfür püfür esen serinlikle birlikte bir de su sesini dinlemeye adapte olduğunuzda kısa sürede dinlendiğinizi hissetmeye başlıyorsunuz.

Bu gibi özellikleri nedeniyle Maşukiye özellikle de son yıllarda İstanbullu vatandaşların da akınına uğruyor.

Ailesini, sevgilisini yanına alan bir çok kişi bir saatlik mesafede olan İstanbul'dan Maşukiye ye balık yemeye ya da doğa güzelliği içinde bir gün yaşayarak dinlenmeye geliyor.

Bu durum ise kentimize büyük artı değer katıyor ancak bunu hak ediyor muyuz biraz da onu irdelemek istiyorum.

Geçtiğimiz günlerde eşim ve çocuklarım Hüseyin Utku ile Galip Utkan'ı yanıma alarak Maşukiye'ye gittim.

Amacımız dinlenmek ve doğa harikası içinde güzel bir yemek yemekti.

Ancak sıkıntılar ardı arkasına geldi. Özellikle böylesine talep alan bir yere yakıştıramadığım için biraz da Maşukiye'nin olumsuzluklarına değineceğim.

İlk problem aracımı park edecek bir yer aramamdı. Açıkçası bu sorun kent yöneticileri tarafından sanki atlanmış gibi geldi bana. Oysa yapılması gereken özellikle bayram gibi günlerde aşırı taleplere karşılık bulabilmek adına bir takım tedbirler geliştirilmesi olmalıydı. Bayram günü olmasına karşın düzensiz şekilde park etmiş araçlar nedeniyle bir çok araç ilerlemekte problem yaşadığı için gününün büyük bir bölümünü aracını park etmek üzere araç içinde geçiren insanlar olduğunu gördüm.

Bir diğer sorun ise oturacak bir yer bulabilmek için uzun süre yer aramak gerektiğidir. Bir çok restoran olmasına karşın yer bulabilmek ciddi problem.

Oldu ya diyelim oturacak bir yer buldunuz. Şimdi bir diğer soruna geçiyorsunuz. Oturduğunuz masa ne zaman toplanacak, temizlenecek, ne zaman size servis açılacak. Ne zaman siparişiniz verilecek. Uzun uzun beklemeye başlıyorsunuz belki bir gelen olur diye. Biraz serzenişte bulunduğunuzda ise verilen yanıt çok daha ilginç, 'Ne yapalım çok kalabalık var, yetiştiremiyoruz'

Diyelim yemeğinizi de yemeyi başardınız. Doğa güzelliği içinde bir çay içmek istiyorsunuz. Çay söylediğinizde ise 'Kalabalık nedeniyle çay servisini kapattık' cevabı alıyorsunuz. Çok ilginç değil mi ? 'Her şeye sadece ‘NAKİT' mantığıyla bakmak' tam da buna denir işte. Maşukiye'nin tüm güzelliklerini bir çırpıda silip atan en büyük etkenlerden birisi ne yazık ki bu tavır olmalı.

Hatırlı yorum da yıllar önce Maşukiye'ye gittiğiniz de ailenizle piknik yapabileceğiniz yerler vardı, piknik masalarında oturabilir ve kendi kendinize mangalınızı yapar, güzel bir gün geçirirdiniz. Bugün için bu tamamen ortadan kalkmış durumda. Çünkü piknik yapılabilen her nokta lokantalarla ve onlara ait masalarla donatılmış durumda. Yani açıkçası oradaki lokantalara muhtaç bir durumdasınız.

Maşukiye'ye gitmeyi aklınızdan geçiriyorsanız bu etkinlik bir piknik havasında asla olamaz, olsa olsa bir lokanta da güzel bir yemek yeme etkinliği olabilir o da tabiî ki hizmetten memnun kalırsanız.

Açıkçası çok üzülerek belirtmeliyim ki halkımızın olduğunu düşündüğüm Maşukiye ormanı ve akarsu etrafındaki alanda güzel bir gün geçirme olayı tarihe karışmış durumda.

Halkın sahibi olduğu orman ve akarsu adeta oradaki lokantalara paylaştırılmış ve kusura bakmasınlar ama berbat bir hizmet anlayışı ile vatandaş adeta kendilerine mahkum bırakılmış durumda.

İnanın 41 yıldır Kocaeli 'de yaşayan biri olarak kendi doğal imkanlarımızdan yararlanamayan insanlar topluluğu haline gelmiş bulunmaktayız. Neden derseniz, ailenizi yada yakınlarınızı alarak Maşukiye'ye gittiğinizde mecburen lokantalar ile irtibat halinde olmak zorundasınız. Yemeğin ardından da hizmeti beğenmeye beğenmeye faturayı ödemek zorundasınız.

İstanbullular için, özellikle de İstanbul'un kalbur üstü dediğimiz insanları için Maşukiye vaz geçilmez bir nimet. Fiyat olarak da uygun, yeşili ve doğa harikasıyla da vazgeçilmez bir mekan.

Ancak ya kentimizin dar gelirli vatandaşları ne yapsın, çoluğunu çocuğunu yanına alıp bu doğa güzelliğinden yararlanamasın mı?

Maşukiye'de bu hisleri paylaşırken vatandaşın yakın gelecekte doğadan yararlanamayacağını da düşünmeden edemedim. Birer birer bütün doğa güzelliklerinin aslında birilerine parsellendiği dolayısıyla yararlanmak istediğinizde de ücret ödemek zorunda kaldığınız gerçeğiyle artık yüz yüze olduğumuzu hissettim.

Ekonomik bakımdan Maşukiye ya da Kartepe'nin zirvesi gibi yerlerde piknik yapma şansı olmayan vatandaşlarımıza şimdilik ücretsiz olarak piknik yapabilecekleri bir adres vermek isterim. Her ne kadar bu doğa harikası yerler kadar güzel olmasa da en azından beleş olarak piknik yapabilirsiniz. Seka Park'ın piknik için ücretsiz olduğunu herkes bilir ama buraya sıkça gidip sıkıldıysanız Yarımca Sahili'ne de gelebilirsiniz.

Sizleri Yarımca Sahili'ne bekliyoruz. Şimdilik herhangi bir ücret alınmıyor. Yıllar öncesinde ücret alınmayan Hereke Sahili'nin de piknik için harika bir mekan olduğunu belirtmek isterim ama bildiğim kadarıyla araçla piknik alanına girerken 5 TL gibi ücret ödemek zorunda kalabilirsiniz. Siz ücretsiz olduğundan emin olduğum Yarımca Sahili'ni tercih edin isterseniz. Ücretli olmadan tadını çıkarın, yakında ücretsiz piknik alanı bulamayabilirsiniz benden söylemesi...

2013-09-29

Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?

Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.