Bu destanı, ela gözlerine yazıyorum sevgilim..!  

Benden çok uzakta olmalarına rağmen,

Renginde kaybolduğum gözlerine...

Bir destan başlattım.

Kalemim kılıcım oldu...

Sarı saçlarında parmaklarım yanıyor,

Seyrederken ay yüzünü...

Sen, arşın yeryüzüne armağanı melek soylu sevgili!

Bakışlarında anlam var...

Herkes, bir çift göze şiirler yazmış.

Ben de, senin gözlerine yazıyorum.

Sen, herkes gibi değilsin sevgilim.

Seni ben, yüreğime iz bırak diye,

Bir gülün yaprağında canlandırıyorum.

Sen, kırmızının en çok yakıştığı teninde,

Asırlara düşeceksin güzelliğinle,satırlarda ...

Yüzünün aydınlığı,karanlığıma nur olurken...

Gözlerin, gözlerime kaybettiğim çıkmazlarda yol olsun.

Tut onlardan, bırakma...

Sen,gözlerini gece kapadığında ben,

Karabasanlar yaşarım, kendi karanlığımda ...

Turnalar, aşık olmaz bir daha sevgilim ...

Gözlerinde ateş yanar,

Ben şehir, yurt ederim onları, kendime...

Bir ayaklanma düşer orta Asya'ya, gözlerini çevirdiğin yerde ..

Aşk, sevgili..!

Leyla'nın gözlerinden çıktı kainata,

Deli'nin elinde son buldu.

Hasret kokmasın artık sesin,

Gözlerin bakmasın hüzünlü.

Sen, sonbahar sarıları saçlarının, sarısında kal ...

Bir asıra, düştü gözlerin.

Milatla başladı, hicretle son buldu zamanda ...

Ferhat, dağları delerken gözlerinde yol buldu ...

Yavru bir ceylan,

İklim bahar, aylardan nisan...

Seni emer teninde ..

Biliyor musun sevgili..?

Sarı saçlarına ve gözlerine mekan kıldım parmaklarımı, bu gün ...

Her asırda, bir kere geçen yıldızlar gibisin ...

Adını ne koyarsan koy.

Fırtınam var bugün.

Al beni, al ateşin en çok olduğu bir mekana..

Bedenin helal bana, tenin benim sevgilim ...

Ama derdim ne bedenin, ne tenin.

Ben, gözlerinde kalmak istiyorum.

Bir asır boyu, bitene kadar ...

Yakamozlar düşer gözlerine, söyle sevgilim rengi ne ?..

Beraatım mı, yoksa cezam mısın sen ..?

Nil taşar sevgili..!

Rengi sarıya çalan tüm renkler, coşar.

Kim, hasretinde yaşar ?

Hangi ip, boğazımdan geçti de darağacım oldu?

Gözlerinin penceresi, kirpiklerin ...

Kopmasın bu ip, gözlerin gözlerimde oldukça sevgilim ...

Ay yüzlüm..!

Yüzün bahar, yüzün nisan, bedenin beyaz gül ....

Sesinde, yüzünde, saçlarında ve gözlerinde...

Sen, oluyor bedenim ...

Ak da, olsa kara da olsa gün,

Yoksan, yanar yüreğim sensizlikte,

Bir damla düşürmeyeceğim gözbebeklerimden.

 Nil ağlasın suyu çekildi,diye topraktan ...

Canımı veririm elasına gözlerinin.

Şehrim İstanbul'a,

Yeniden setler kurar, surlar çeviririm ..

Çıkma oradan, çıkma ne olur diye ...

Gözlerin, bir ufuk çizgisi olur gözlerime.

Beni misafir et gölgelerinde, göz kapaklarının  altında...

Bir şehri yakarım bir ela göz için.

Şeytanla işbirliği yapar gözlerinde tekrar dirilirim ...

Ateş savursa da saçlarının rüzgarında,

Yüce dağ başlarında İsrafil, felaketler üfler yeryüzüne ...

Ak yüzüne, al ateşler düştüğü gün sevgilim ...

Adalet var iki dudağın arasında, her kes ettiğini çeker.

Gökyüzü düşer gece avuç içlerine.

Ben gözlerinde, faili meçhul bir cinayet olurum işte o an ...

Senin gözlerindeki rengi, ancak seven görür bilirim.

Ama sen de bil ki...

Şiirlerime ilham, avuçlarını açmış.

Bir fakir düşer ayak uçlarına o an ....

Gözlerine mahkum ettim, seni.

Yüzün perdem, kirpiklerin, zindan pencerem ,olsun ...

Acaba gözlerin güneş olur, doğar mı sabahlarıma yalnızlığımda...

Masum bir günahkar olurum, mezarıma ilk kazma inerken...

Gözlerin, harap eder yüreğimi.

Son gördüğüm gün, işlediğim en büyük günahtır.

Tek suçum, onlara aşık olmak sevgilim ....

Kimse gözlerine şiir yazmasın, benden başka.

Sen gülerken ardımdan sevgili,

Ben sana yakarım göz bebeklerimi.

Yanarım İbrahim'in gül bahçesinde ...