Fevzi GÜNENÇ
|
|||
![]() 1940 yılının şıra zamanında, 1 Eylül Dünya Barış Gününde Gaziantep’te doğmuşum. Öğretmenlik, metin yazarlığı, tiyatro oyunculuğu, gazetecilik, öykücülük yaptım. Sayısı 50’yi aşan sahne için çocuk oyunu, bir o kadar radyo oyunu, çocuk romanları, yüzlerce çocuk öyküsü, çocuk şiirleri yazdım. İlgi alanım çocuk edebiyatı. Ama toplumsal olaylara da duyarsız kalamadığım için sıklıkla köşe yazıları yazıyorum. Erişkinler için yazdığım edebi yapıtlarım da var. Bu bağlamda 1991 yılında Orhan Kemal Öykü Ödülü birinciliğini kazandım. Ödüller aldım bir yığın... Ulusal bir gazeteden Emekli oldum. İki çocuğum var. Ayıp olur öbürlerini saymazsam: kendileri için yazdıklarım da çocuklarım değil mi? Dünyanın dört bir bucağındaki sarı, kara, beyaz, kızıl derili olan kimileri kurşunlardan, bombalardan, kimileri açlıktan, susuzluktan, ilaçsızlıktan ölen düşlerinde bile gülemeyen, daha yaşamanın ne olduğunu anlamadan, ölen çocuklar öldüklerini bile bilemeyen çocuklar benim çocuklarım değil mi? Email: [email protected] |
|||
YAZARIN SAYFASI | |||
Sağlık Komedimizin İkinci Perdesi | |||
![]() Dün iki saat acilin o havasız koridorlarında soluk alıp vermeye çalışarak tansiyonuma çare aradım. Sonunda dilimin altına 50 mg'lık bir hap verip, bir saat beklettikten sonra yeniden tansiyonumu ölçüp beni kaderime terk etmişlerdi. Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum. Bir hastabakıcı geldi, beni baştan savdı. Baştan savan doktor olsa yanmayacağım. Hastabakıcı: 'Siz artık gidebilirsiniz,' dedi. 'Nereye?' diye sordum. 'Evinize?' dedi. 'İlaç yazılmayacak mı? Bir tavsiyede bulunulmayacak mı?' diye sordum. 'Onu yarın gideceğiniz sağlık ocağındaki aile hekiminiz yapacak,' dedi. Süklüm-büklüm eve döndüm. 'Onlar bana ilaç vermezlerse, ben kendime veririm' diyerek sadırdım imam suyuna. Neyse ki, büyük patronun yasakladığı bu mayi sayesinde geceyi sorunsuz geçirdim. Ertesi gün soluğu aile doktorumun huzurunda aldım. O da her doktor gibi 'neyin var,' dedi. İşi sululuğa döküp, 'İki kız, bir oğlan var' demedim. Ona sorunlarım yazılı bir liste uzattım. Sorunlarım şunlardı: Tansiyon, Nefes darlığı, solunum yetersizliği, Kesik kesik öksürük, Boyunda siyah lekeler, Sırtta kaşındırıcı benler, Koltuk altında sarkan benlerin oluşması, Ayak bileği kalınlaşması, Kilo artışı, Kulak ve burun kanaması... Aile doktorum bunların içinden sadece birini gördü. Reçeteye onu yazdı. 'Öbür sorunlarım?' diye sordum. 'Geçmiş olsun,' dedi. Bu sorumun yanıtı değildi ama ben onun ne demek istediğini anladım. O da beni muskacıya havale etmişti. Şimdi yana yakıla muskacı arıyorum. İçinizde muskacı bir tanıdığı olan varsa, lütfen bana adresini bildirsin. Yoksa bu kadar hastalıkla baş edemeyeceğim arkadaş. SUYA DAMLALAR/FEVZİ GÜNENÇ |
|||
![]() ![]() ![]() |
|||
2013-10-02 | |||
|
|||