Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.

Adobe Flash player Edinin


GÜNDEM POLİTİKA DÜNYA EKONOMİ SPOR 09 Kasım 2015
Hamza BAYRAM
Hamza BAYRAM kimdir?
https://twitter.com/hamzabayram
Email: [email protected]
  YAZARIN SAYFASI
Demokrasinin Gereği
Demokrasi eski Yunancada halk anlamına gelen 'demos' ve yönetmek anlamına gelen 'kratein' sözcüklerinin birleştirilmesiyle oluşturulmuş 'Halkın Yönetimi' anlamına gelen bir kelimedir. ABD'nin ünlü başkanlarından Abraham LİNKOLN, demokrasiyi, 'halkın, halk tarafından, halk için yönetimi' şeklinde tanımlıyor.

Aslında; demokrasi bir ideali ifade ediyor. Toplumu oluşturan halkın, bütününün arzularını karşılamayı amaçlayan, temel hak ve özgürlüklerinin teminatı olan bir yönetim biçimi olarak tarif ediliyor. Toplumu meydana getiren herkesin arzularını karşılamak, elbette mümkün değildir. Ancak herkesin temel hak ve özgürlüklerini teminat altına almak demokratik yönetimlerin varlık sebepleridir.

Bu ülkede; anayasayla güvence altına alınan, Din ve Vicdan hürriyeti kapsamındaki birçok özgürlük, yıllarca, hükümetlerin çıkardıkları yönetmelikler ve ideolojik yaklaşımlarla ihlal edildi. Uzun yıllar vesayet rejiminin baskısı altında insanlar, demokrasi dışı uygulamalara ve vicdansız yaptırımlara maruz kaldılar. İnancının gereği olarak başörtüsü takan binlerce insan, paranoyakça bir yaklaşım ve niyet okuyuculuğuyla mağdur edildi. Demokratik toplumlarda en temel hak olan eğitim hakları sırf inancının gereğini yerine getirdiği için ellerinden alındı.  Binlerce insan, namaz kıldıkları, oruç tuttukları için veya eşi başörtülü diye, yıllarca emek verdikleri işlerinden edildiler. Neredeyse vebalı muamelesi gören başörtülü insanlar, 28 Şubat döneminde ortaya çıkan ve Ahmet Necdet SEZER döneminde iyice zıvanadan çıkan kamusal alan zırvalaması yüzünden neredeyse sokağa çıkamayacak hale getirilmişlerdi.

Evet; bu ülke demokrasi yolunda çok badireler atlattı. Çok değil daha on onbeş yıl öncesine kadar, okullarda, bodrum katlarında namaz kılan öğrencilerin gizli kamera çekimleriyle adeta terör suçu işliyormuş gibi teşhir edildiği zamanlara şahit oldu bu ülke.

Çok şükür ki; demokrasi adına demokrasi dışı uygulamalar yavaş yavaş da olsa temizleniyor. Askeri vesayet döneminin kalıntısı olan ve Çağdaş demokrasilerde kabul edilemez birçok uygulama halen mevcudiyetini korumaya devam etse de bunları bertaraf etmek isteyen bir irade oluşmuş durumda.

Uzun zamandır açıklanması beklenen demokratikleşme paketi, Başbakanımız tarafından kamuoyuna duyuruldu. Ben bu paketin, bazı kesimleri tatmin etmese de devrim niteliğinde kararlar içerdiğini düşünüyorum. Pakette; kamuda başörtüsü serbestisi, özel okullarda dahi olsa Kürtçe eğitim, Kürtçe siyasi propaganda serbestisi, eski köy isimlerinin iadesi ve andımızın tamamen kaldırılması gibi daha on yıl öncesine kadar hayal dahi edilemeyecek düzenlemelerde var.

Başbakan tarafından açıklanan bu paketteki maddeleri herkes kendi bakış açısına göre önem sırasına dizebilir. Ancak beni en çok heyecanlandıran ve bana göre en önemli madde, nefret, ayrımcılık ve yaşam tarzına müdahale ile ilgili düzenleme yapılacak olması. Bu madde ile ilgili yapılmak istenen düzenlemeyi Başbakan Erdoğan'ın cümleleriyle aynen aktarıyorum. Erdoğan, "Nefret saikiyle işlenmesi durumunda, belirli suçların cezalarını daha da artırıyoruz. Belirli suçlar, kişinin, dili, ırkı, milliyeti, rengi, cinsiyeti, engelliliği, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini veya mezhebi nedeniyle işlenirse, cezası daha da ağırlaşacak. Ayrımcılıkla daha etkin mücadele etmek için, ceza miktarlarını artırıyoruz. Kişinin, inançlarının gereğini yerine getirmesi dolayısıyla, belli haklarını kullanmasını, belli haklardan yararlanmasını engelleyenleri ceza kapsamına alıyoruz. Bu sebeple işlenen suçun cezasını da 1 yıldan 3 yıla kadar artırıyoruz. Türkiye'de hiç kimse, dilinden, ırkından, milletinden, renginden, inancından ve inancının gereğini yerine getirmekten dolayı ayrımcılığa maruz kalmayacak." dedi.

Yıllarca; bu ülkede, her defasında farklı kesimleri sokağa dökerek kutuplaşmalar meydana getirmeye çalışan ve son gezi olayları ve sonrasında sahneye konulan eylemlerle halkı birbirine düşürmek için ellerinden geleni yapan şer odaklarına şamar gibi inen bu maddenin bir an önce hayata geçirilmesi, ülkenin selameti açısından da büyük önem arz ediyor. Elbette ki; yapılması gereken daha çok şey var. Ama bu paket, daha demokratik bir düzen için atılmış çok büyük bir adımdır.


   
2013-10-01
YORUM YAP
Yorumlarınız onaylandıktan sonra yayına verilecektir. Uygun görülmeyen yorumlarınız yayınlanmayacaktır. Yasal zorunluluk olarak yorum yapan ziyaretçilerimizin IP bilgileri kayıt altına alınacaktır. Teşekkürler...

  Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?



yazarın diğer yazıları