30 Eylül 2014 tarihinde Hollanda'nın Den Haag ( Lahey) şehrindeki Tarihi Dava' da Hollanda Türk Toplumu'nun çocukları için 2004 yılında Hollanda Devleti tarafından kaldırılan Türkçe Anadili ve Kültürü Dersleri'nin yeniden geri almak için Hollanda Devleti'ne açtığı davanın ilk duruşması görüldü. Bu davayı kazanmak veya kaybetmek ne kadar önemli ise, asıl önemli olan bu davanın açılmış olmasıdır.

50 yıldır Hollanda topraklarında var olan bizler bu dava ile artık Hollanda Toplumunun bir parçası olduğumuzu ve hukuki olarak artık haklarımızı her alanda  arayacağımızı bu dava ile Hollanda' ya ilan etmiş oluyoruz..Yaşadığımız bu topraklarda ; sosyal , ekonomik , eğitim ve siyasi alanlarda başarılarımız son yıllarda büyük ölçüde artarak devam etmekte olduğunu artık Hollanda' lılar da kabul etmektedirler..

Artık Hollanda Kurumları'nda saygın yerlerde bir çok gençimiz yerini almış bulunmaktadır.Bu davada haklarımızı savunmak için güzel yürekli iki Avukatımız Sayın Fadime Kılıç ve Sayın Nazmi  Türkkol ait oldukları toplumun haklarını her platformda başarı ile savunacaklarını bize ve Hollanda Hukuk Kurumlar' na göstermiş oldular. Onlar maddi olarak değil manevi olarak emeklerini yürekleri ile ortaya koyduklarını hissetim.

Artık yaşadığımız bu ülkede haklarımızı aramada öncelikle kendi ayaklarımızın üstüne basarak kendimizin araması gerektiğini ve çalışarak vergi ödediğimiz bu ülkenin kurumları ile muhatap olmamız gerektiğine inanmamız ve artık bu ülkede mutlu olmaya çalışmalıyız. Bu ülkede yaşıyorsak  bu ülkenin kurumları ile muhatap olamlı dertlerimizi sıkıntılarımızı , sorunlarımızı çok guzel bir şekilde artık Hollanda Devleti ile paylaşmalıBu ülkede yaşıyorsak  bu ülkenin kurumları ile muhatap olamlı dertlerimizi sıkıntılarımızı , sorunlarımızı çok guzel bir şekilde artık Hollanda Devleti ile paylaşmalıyız.Türkiye Cumhuriyeti Kurum ve Kuruluşları artık bize manevi destek verebileceğini anlamalıyız diye düşünüyorum.Türkiye artık bize uzak değil biliyorum , her gün ve her saat  ulaşabileceğimiz bir anavatanımız var ama artık kendi işlerimizi kendimiz yaşadığımız Hollanda içinde halletmeliyiz ki bizlere çok daha fazla saygı duyulsun. Son yıllarda Hollanda içinde yaşayan etnik grupların içinde en saygın olan biz Türkleriz , ama çıtayı daha daha yükseklere çıkarmak özellile gençlerimizin önünü açmak yolunda seferberlik ilan ederek tüm STK larımızla , anne babalar ve toplumumuzun aydınları olarak çalışmalıyız diye düşünüyorum..

Bu davanın açılmasında HTIP ( Hollanda Türkiyeli İşçiler Birliği ), EMECMO ( Avrupa Akdeniz Göç ve Gelişmeler Merkezi, SIOT ( Türk Danışma ve Eğitim Vakfı ) katkıları olan kurumlara ve yöneticilerinin bu tarihi davanın asıl konukları idiler..Kendileri Hollanda Türk Toplumu tarihi içinde saygın yerlerini almış bulunmaktadirlar..Hollanda genelinde toplanan 46 bin imza önce dava hakimliğine ve dava duruşması sonucu Temsilciler Meclisi' ne ulaştırılacaktır.Tabiki inancımız bu davanın 13 Kasım 2014 günkü duruşmada Hollanda Türk Toplumu lehine sonuçlanmasıdır . Bu amaçla yukarıda belirtilen toplanan imza sayısında çok daha fazla artış olması gerekmektedir.Ne kadar fazla sayıda imza ile gidersek gelecek duruşmaya hakkımızda verilecek olan kararda etkin olacaktır.Ben bu sayfada Hollanda Türk Toplumunda çok daha fazla katılım bekliyorum..Her birey komşusundan bir imza alsa önümüzdeki zaman dilimi içinde neden 100 bine ulaşmayalım.Bu etkinlikde Hollanda Türk Sivil Toplum Örgütlerine büyük görevler düşmektedir.

Hollanda Türkiyeli İşçiler Birliği Başkanı Sayın Mustafa AYRANCI' nın ifadeleri ile ' Biz anadilde eğitim istiyoruz ve bunu bütün azınlıklara b ir hak olmasını talep ediyoruz.Herkese eşit hak tanınmalı.Çocuklarımızın hic bir şekilde Hollanda Eğitiminden soyutlanmasını istemiyoruz.Hollanda temel eğitiminin yanında onu tamamlayacak şekilde anadil eğitimi istiyoruz.' Sayın Ayrancı davamızın haklılığını bu cümleleri ile çok güzel ifade ettiler.

 Dava dilekçesinde yer alan ve vurgu yapılan uluslar arası sosyal ve kültürel sözleşmeler , imzalanan protokoller ve Hollanda ulusal mevzuatlarının yanında,  çocukların anadili ve kültürü dersleri almasının önemini anlatan  bilimsel tezlere ve bilimsel yayınlanan makalelere yer verilmemesini de eksiklik  olarak gördüğümü ifade etmek istiyorum.

Bu tarihi davada Avukatımız Sayın Fadime KILIÇ son sözlerini söylerken bir atıfda bulundu;Güney Afrika Cumhuriyeti' nın bağımsızlık savaşçısı , değerli devlet adamı Nelson Mandela' nın şu sözlerini söyledi..

' Eğer bir kişinin anladığı dilde onunla konuşursan onun aklına beynine ulaşırsınız , ancak onun anadilinde onunla konuşursanız o zaman onun kalbine ulaşırsınız.' Sayın KILIÇ ve Sayın TÜRKKOL bu tarihi davada tarihi bir savunma yaptılar.Kendileri bu savunmaları ile Hollanda Türk Toplumu Tarihi içinde saygın ve yüreklerdeki sevgi dolu yerlerini aldılar.

Bir sitem da Hollanda Türk Sivil Toplum Örgütleri'ne ; toplantılarda , yemeklerde , etkinliklerde katılım çok olurken bir çok STK bu davanın duruşmasında mahallesef yoktu..Asıl sahip çıkmamız gereken konularda daha fazla katılım beklemek Hollanda Türk Toplumu' nun hakkıdır olsa gerek.Madem ki toplumsal amaç , toplumun kültürünü yaşatmak , yardımlaşmak , toplumun birlikteliğini sağlamak amaç ise işte fırsat. 13 Kasım 2013 tarihindeki duruşmaya lütfen daha fazla katılımla katılmaya çalışalım.Salona sığmayalım ! Ne kadar fazla dışarda kalsak , ne kadar fazla katılımla orada olsak hakkımızda alınacak olan karara etki çok büyük olacaktir inanci ile hepinizi 13 Kasım 2013 tarihindeki karar duruşmasına bekliyoruz..13 Kasım 2013 sabah 09.30 da hep beraber orada olalım..

Bu arada 30 Eylül 2013 tarihli Tarihi Dava' da desteklerini esirgemeyen STK Yöneticilerimize bu satırlarda teşekkür ediyoruz.Gerek duruşma gününden önce yapılan duyurulara , imza kampanyasına verdikleri destekle , gerekse katılımları ile salonu dolduran bütün STK Yöneticilerimize bu satırlarda teşekkür ediyorum.

[email protected]