Geçtiğimiz gün, özel bir tv programında başbakanla bir söyleşi gerçekleştiren yazarlar, gündem ile ilgili ilginç sorular sordular. En çok ilgimi çeken soruyu da yazar şeyhimiz Mehmet Barlas sordu.

Türkiye'de yapılanmış olan derin devlet ile mücadeleyi, 11 yıldır devam eden büyük halk desteği ile birlikte, daha yeni kazandınız. Artık iktidardasınız. Şimdi de dünyadaki derin devlet ile mücadele ediyorsunuz! Bu mücadeleyi de kazanabilecek misiniz?

Evet, gerçekten akıl dolu ve müthiş bir mücadele sonunda, başbakan ancak 11 yılda iktidar olabildi. Aslında, Türkiye'nin derin devleti, dünyanın da derin devletinin bir parçasıydı. Geçmişte İtalya da kendi derin devleti ile mücadele etmişti. Fakat İtalya'nın derin devleti mafya, cinayet ve rüşvet üzerine inşa edilmişti. Yargı ile, üniversitelerle, sermaye guruplarıyla çok da ilişkisi yoktu. Ülkemizde başını askerlerin oluşturduğu guruplar, yüksek yargıdan tutun da Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna, basından sermaye guruplarına, ticaret odalarına, üniversitelere ve hatta cumhurbaşkanına kadar birçok kesim, derin devletin kapsamı içindeydi. Çalışan, üreten halk ise bu kapsamın dışındaydı.

Hatırlayacağımız üzere yakın geçmişte Somali'de ülkemizin büyükelçiliğine bir baskın düzenlenmiş, biri görevlimiz şehit olmuştu. Şehidimizin fedakârlığı sayesinde çok daha büyük bir faciadan kurtulmuştuk. O kadar yardımlar yaptığımız bir ülkede, bize karşı yapılan bu saldırının nedenini önce anlayamamıştık. Sonradan anlaşıldı ki, 1993 yılında birleşmiş milletlerde görev yapan Çevik Bir, ABD ve AB ülke subayları ile Somali'de sevilen kanaat önderlerini, hile ile toplayarak bir katliam gerçekleştirmişti. İşte bize yapılan saldırı, o katliamın intikamı olmuştu. Şimdilerde 28 Şubat dolayısıyla yargılanan Çevik Bir, yalnız Türkiye derin devletinin değil aynı zamanda dünya derin devletinin de bir adamıydı. Bedrettin Dalan'ın da aynı yapılanmanın içinde olduğunu anlamak zor olmasa gerek.

Başbakan, daha yeni iktidara geldiğini buruk bir gülümseme ile karşılıyor. O gülümsemenin altında kim bilir ne acılar, ne zorluklar var. Daha 2008-2009 öğretim yılında, Kilis Anadolu İmam Hatip Lisesine devam eden kızlarımıza dönemin garnizon komutanı, 'Milli Güvenlik derslerinde baş örtülerinizi çıkaracaksınız' diye ne zulümler etmişti. O dönemde, AK Parti iktidardaydı. Ama üç beş haddini bilmez, halkımıza zulüm etmeyi sürdürebiliyorlardı.

Artık bu ülkede halkın iktidarı var. Halkın ordusu, halkın memuru, halkın parlamentosu, halkın yargısı var. Bin yıl sürecek denilen süreç, on yılda bitti. Dünyada da er veya geç bitecek. Bugün neredeyse unuttuğumuz, Sovyet Rusya ve 'Demirperde' ülkelerinin dağılacağını, iki Almanya'nın birleşebileceğini kim öngörebilmişti ki! Belki birkaç yıl içinde dünya derin devletinin de çökeceğine şahit olacağız. Birkaç çatlak sesin de çıkmasına hiç aldırmayalım.

Barış ve huzur içinde kalın sağlıkla...