Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.

Adobe Flash player Edinin


GÜNDEM POLİTİKA DÜNYA EKONOMİ SPOR 13 Ekim 2013
İzzettin İÇİN
İzzettin İÇİN kimdir?
1955 Siirt doğumlu. ilk orta ve öğretmen okulunu Siirt'te okudu. Eğitimin değişik kademelerinden öğretmen ve yönetici olarak görev yaptı. Yıllarca amatör olarak yaptığı gazetecilik ve yazarlığa 1995 yılından beri profesyonel olarak yapmaktadır. Halen birçok bölgesel ve yerel gazete ile haber sitelerinde yazı yazmaktadır. "Kızımı Arıyorum", Babamı Arıyorum" ile "Değerlerin İntikamı" isimli üç kitabı bulunuyor. Halen Siirt' te yaşıyor.
Email: [email protected]
  YAZARIN SAYFASI
Kendini Pazarlama
"Bu işler böyle Ali'cim, bu devirde kendini pazarlamayı bileceksin."

Yukarıdaki gibi cümleleri son yıllarda ne kadar kullanmaya başladık farkında mısınız? 

İnsanlar sürekli konuşarak ve kendilerini anlatarak başarılı olduklarını ifade etmeye çalışıyorlar. Bilinmez ki; belki de bunu yapmak zorundalar. 

Aslında bu durum, kişinin kendisini pazarlamasıdır. Halbuki hepimiz çok iyi biliyoruz ki; ancak bir ürün pazarlanabilir . 

Bazı insanlar kendisini iyi satabilirse başarılı sayılacak kanaatindedir. 

Bazıları kendilerini tanıtmak istediklerinde, isimden önce, eğer havalı ise etiketlerini tanıtırlar. Neden dersiniz? 

Büyük bir iş adamı anlatmıştı: ? Yaşadığım yerde komşularım bile sıradan bir ticaret yaptığımı biliyor. O kadarını söyledim. 
Sebebini sorunca, büyük işler yaptığımı söylersem kendimi çok önemli biri olduğumu ve bana saygı duyulması gerektiğini vurgulamış olurdum. Bana hayranlık duyulması gerektiğini ima etmiş olurdum ki bu en azından ayıptır. 

Bazı siyasetçi ve sanatçılar takdirden ve alkıştan beslenirler. Çünkü başka değerler kazanamamışlar. 

Kendini pazarlamayı becerenler genellikle yırtıcı kişilerdir. Gözü pektirler, kendilerine göre hayatlarının amaçlarını belirlemiş. Bu amaca ulaşmak için yola çıkmışlar. Amaca giden yolda yapılması gereken neyse yaparlar. Bireysel düşünür ve "ben" ile başlayan cümleler kurmaktan zevk alırlar. 

Bu gibilere göre tevazu pısırıklıktır ve başarısızlığın kapısıdır. Hatta, beklemek ve hiçbir şey elde edememektir. Bunlara göre, hayatta başarılı olmak isteyen hayatı ısırmalıdır. 

Bir işi ne kadar iyi yaparsan yap: ? Bunu ben yaptım, şu kadar işi şu kadar zamanda çıkardım ? demezseniz yada bunun sinyallerini etrafınıza ve özellikle tepelere doğru yollamazsanız o zaman sizin kıymetiniz bilinmeyecektir. 

Bu gibi görüşler ne kadar yaygın ve ne kadar geçerli?

Şu garip düşüncelere bir bakın: ?Azıcık işi iki günde çıkarıp amanda ne yoruldum mahvoldum gece uyumadım derseniz tamamdır. İşte o zaman kıymetiniz bilinecektir.? 

Hadi, kendisini pazarlayanlar neyse de, bunlara inanıp satın alanlara ve inananlara ne demeli bilmem ki? Gerçekten bu gibi pazarlamacılara kaç yönetici veya yetkili inanıyor? 

Her neyse? 
Size iki farklı dünya fotoğrafı çekmeye çalıştım. Kendini pazarlayanlar ile tevazu gösterenler ve samimi olanlar? 

Karar ve tercih kişiye kalmış. 



   
2013-10-07
YORUM YAP
Yorumlarınız onaylandıktan sonra yayına verilecektir. Uygun görülmeyen yorumlarınız yayınlanmayacaktır. Yasal zorunluluk olarak yorum yapan ziyaretçilerimizin IP bilgileri kayıt altına alınacaktır. Teşekkürler...

  Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?



yazarın diğer yazıları
- Medeniyet ve İnsanlık
- Onlarda var, bizde niye yok?
- Mühim İnsanlar...