Ülkemizde son dönemlerdeki olaylara baktığımızda Başbakan Erdoğan nefretini görmemek mümkün değil. Sokaklara döktürülen gençlerin değil de arkalarındaki güç odaklarının Başbakan'a olan düşmanlıklarını görmekteyiz. Başbakan onlara ne yaptı da böyle nefret ediyorlar, bakmak lazım.

İsrail'e önce 'one munite' çekerek dikkatleri üzerine topladı, sonra İsrail devletini terörist devlet diye dünyaya haykırdı. Emperyalist ABD'ye karşı durdu.

AB'ye iki yüzlü tutumundan dolayı itiraz etti.
Darbelere ve darbecilere, statükoculara karşı halkın iradesinin yanında yer aldı.
Milliyetçilik adı altında ülkeyi soyanlara karşı geldi.

IMF'nin defterini kapatarak patronların bedava para akışlarını kestirerek faiz lobisinin tekeline çomak soktu.

Mezhepçiliğin ve ırkçılığın her türlüsüne karşı çıkarak halkların kardeşliğini savundu.

Emekçinin yanında, emeği sömürenlere isyan etti.

Yıllardır bu ülkede Kürt yoktur diyenlere karşı Kürtlerin varlığını kabul etti.

TRT Şeş'i yayına başlatarak 24 saat Kürtçe yayın yaptırdı.

Ülkeyi 30 yıldır kan, gözyaşı ve ölümlere boğan Kürt sorununu çözmek için barış ve kardeşlik projesi kapsamında çözüm sürecini başlattı.

Dünya devletleri ekonomik krizlerle boğuşurken ülkenin ekonomik kalkınması AB ülkelerini geride bıraktı.

BM yapısına karşı çıkarak 'dünya 5 devletten daha büyüktür' dedi.

ABD'nin itirazına rağmen füze ihalesinde Çin ile anlaştı.

Mısır'da yapılan darbeye 'darbe' diyerek mazlumların yanında dik duruş sergiledi.

Ülke yönetimine karışan başbakanları pijamayla karşılayan medya patronlarını dikkate almadı.

Özel okullarda anadil ile eğitimin önünü açtı.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük demokratik reformlarını yaptı ve daha da yapacağını açıkladı.
Ülkeyi yıllardır yönetiyoruz adı altında soyanlar, darbeciler, statükocular, kendilerini bu ülkenin sahibi sanan imtiyazlı sınıflar bu yapılanlar karşısında Başbakan Erdoğan'a karşı olan nefretlerini her şekilde dile getirip, eski statükolarını ele geçirmeye çalışıyorlar.