Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.

Adobe Flash player Edinin


GÜNDEM POLİTİKA DÜNYA EKONOMİ SPOR 09 Kasım 2015
Hamza BAYRAM
Hamza BAYRAM kimdir?
https://twitter.com/hamzabayram
Email: [email protected]
  YAZARIN SAYFASI
Müsbet Düşünmek
Hayatımızın hemen hemen her safhasında önümüze çıkan alternatifler arasından seçimler yapar ve bu seçimlerimiz doğrultusunda yaşarız. Seçimlerimizin doğruluğu ve isabeti mutluluğumuz için belirleyici bir faktördür. İnsanların hatalarından ders alması veya hatalarının kurbanı olması tamamen kendi elindedir. Hatalarından dersler çıkarmayı tercih eden insanlar mutlu olma yolunu seçmiş olur. Her durumda, şartlar ne kadar kötü olursa olsun bardağın dolu tarafından bakabilmek çok önemli bir meziyettir. Yani kötü gibi görünen şeylerin de iyi taraflarının olabileceğini unutmamak, güzel taraflarını görmeye çalışmak insanda bir karakter haline gelirse hayattan gerçek anlamda haz duyması kolaylaşır. Çünkü 'Güzel gören güzel düşünür. Güzel düşünen hayatından lezzet alır.'

Hz. Mevlana bir gün talebeleriyle bir yerden geçerken yolun kenarında eti kemiğinden ayrılmış çok kötü kokan bir hayvan leşi görüyorlar, etrafındakiler ağır kokunun verdiği rahatsızlıkla burunlarını kapatıp hızlı adımlarla uzaklaşmaya çalışırken Hz. Mevlana büyük bir hayranlıkla leşi izlemeye koyuluyor, bunu gören talebeleri aman efendim kokuyu almadınız mı? Bundan rahatsızlık duymadınız mı? Diye sorunca Hz. Mevlana etin çürümesinden ortaya çıkan bembeyaz dişleri göstererek şu dişlerdeki ahengi ve güzelliği görmediniz mi? Şeklinde karşılık veriyor. Bu ne güzel bir yaklaşım tarzı bir leşte bile yaradanın san'atını görmeye çalışmak, oradaki çirkinliğin içinden dahi güzel bir şeyler görebilmek, insanı ruhen ne kadar yüceltir bir düşünün.

Karşılaştığımız problemlerle baş edebilmenin birinci koşulu, müsbet, diğer bir ifadeyle pozitif düşünebilmektir. Aksi takdirde hadiselerin şiddeti ve ağırlığı altında ezilir kalırız. Bu durum, ister fert olsun, ister millet olsun, isterse de devlet olsun her zaman böyledir. Çevresiyle ve kendisiyle barışık insanlar ve toplumlar uzun vadede daima mutluluğu yakalamışlardır. Diyelim ki maruz kaldığımız musibetlere ve sıkıntılara bu gözle bakmazsak ne olur? İsyan etsek kendimizi paralasak neyi hal etmiş oluruz? Şöyle bir düşünün bakalım, başımıza gelen musibetler karşısında yığılıp kalmak hangi dertlerimize derman olur. Acaba derdi verenin mutlaka bir dermanda yarattığını düşünmezsek dertlerimizden nasıl kurtulabiliriz? Herkesin bildiği gibi birçok hastalığın kaynağı negatif düşünme, yani kötümserliktir. Çağımızın hastalığı olan ve birçok ölümcül hastalığın tetikleyicisi kabul edilen stres ve depresyonun sebebi de işte bu kötümser ruh halidir. Şu da bir gerçek ki insan hayatı boyunca aynı hassasiyeti gösterip daima olumlu düşünemeyebilir, bazen ruhu daralıp bunalabilir, gaflete düşüp kendini kaybettiği zamanlar olabilir ama önemli olan düştüğü yerden kalkabilmek ve hatalarından ders almayı  başarabilmektir. 

Yine hiçbir zaman unutmamak gerekir ki; insan istedikten ve inandıktan sonra üstesinden gelemeyeceği hiçbir dert yoktur, yeter ki doğru tercihi yapıp ümitsizliğe kapılmadan, kurtuluşu doğru kapıda arasın. Allah dermanını vermediği hiçbir dert yaratmamıştır. Ve kimseye de kaldıramayacağı bir yük yüklememiştir. Buna inanır ve dertlerinize dermanı da rahmeti rahmandan isterseniz, isterken de haddi aşmazsanız mutlaka bir çıkış kapısı gösterildiğini de görürsünüz. Çünkü rabbimiz eğer 'Vermek istemeseydi istemeyi de vermezdi.'  Bu dünyanın bir imtihan meydanı olduğunu ve başımıza gelen iyi veya kötü her hadisenin bir imtihan vesilesi olduğunu unutmazsak, olaylara iyi tarafından bakabilmeyi  başarırsak ve belki de en önemlisi, dergahı uluhiyette usulünce istemeyi bilirsek her türlü bela ve musibetin üstesinden de gelebiliriz.  

Vatanımızın ve milletimizin selameti için yüce rabbimden herkese müsbet düşünebilme ve kainattaki güzellikleri okuyabilme kabiliyeti ve okuduğunu doğru anlayabilme istidadı bahşetmesini diliyorum.


   
2013-10-08
YORUM YAP
Yorumlarınız onaylandıktan sonra yayına verilecektir. Uygun görülmeyen yorumlarınız yayınlanmayacaktır. Yasal zorunluluk olarak yorum yapan ziyaretçilerimizin IP bilgileri kayıt altına alınacaktır. Teşekkürler...

  Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?



yazarın diğer yazıları