Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.

Adobe Flash player Edinin


GÜNDEM POLİTİKA DÜNYA EKONOMİ SPOR 01 Şubat 2016
Adem GÜRSAL
Adem GÜRSAL kimdir?
OBJEKTİF GAZETESI KÖŞE YAZARI -FRANSA */////////* YALOVA PUSULA GAZETESİ KÖŞE YAZARI - YALOVA *////////* 53 RİZE DERGİSİ FRANSA TEMSİLCİSİ *//////////* GAZETECİLİĞE YENİ ŞAFAKTA BAŞLAMIŞ (2006-2010) */////////* Karadeniz'de SON NOKTA GAZETESİ'NDE KÖŞE YAZARI OLARAK BAŞLADI (18.11.2013 ) */////////* UETD STRASBOURG TANITIM VE MEDYA BAŞKANI / FRANSA */////////* UETD ALSACE BÖLGE'Sİ TANITIM VE MEDYA BAŞKAN YARDIMCISI / FRANSA */////////* 07-31 mayıs 2015 Milletvekili genel seçimlerde Ak parti Fransa / Strasbourg seçim koordinasyon Başkan yardımcılığını yürüttü.*/////////* 1 Kasım 2015 Milletvekili genel seçimlerde Ak parti Fransa / Alsace Bölegesi seçim koordinasyon Başkan yardımcılığını yürüttü. 4 yıllık İşletme Fakültesi Mezunu / Evli ve üç Çocuk Babası / Memleketi Rize
Email: [email protected]
  YAZARIN SAYFASI
Yetmez! Ama buna da şükür...
Nihayet Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yeni Demokratikleşme Paketi'ni açıkladı. Eleştirilerde arkasından geldi. Hem olumlu hem de olumsuz. Geneline baktığımızda eleştirilerin olumlu yönde olduğu aşıkardır.
 'Yetmez ama evet' , 'Evet ama devamı gelsin', 'Şimdilik iyi ama yetmez' olumlu  eleştirilerin bir kısmı.
AK Parti iktidarı, 2002 yılından buyana, Türkiye'yi insan haklarına dayalı, demokratik bir hukuk devletine dönüştürebilmek için vede özgürlüğe önem verdiği devrim niteliğinde yasal ve anayasal reformlar gerçekleştirdi. Hükümet  ‘sessiz devrim' niteliğindeki bir sürü paketler hayata geçirmiş, en son 20 maddelik bu paketlede demokrasi adımlarını sürdürmeye devam ediyor.  Ama ‘vesayet' düzeninin kronik sorunları tümden çözülememiştir.
Zamanla çözüleceği kanısındayım.
Başbakan Erdoğan paketteki maddeleri açıkladıktan sonra ‘bu bir ilk de, son da değildir' derken reform çabasına işaret etti. Bu çabasını önemsiyorum olması için.
Toplumun ‘demokratikleşme talebi'nin hükümet tarafından anlaşılmış olması güzel bir olgudur.
Hükümetinde bu mesajı almış, demokratikleşme ihtiyacının farkına varmış ve de 'yetmez ama bunada şükür' niteliğinde ki bu paketi açıklaması, toplumun büyük bir kesim tarafından da sevinçle karşılandı. Elbette pakette eksikler var; ancak bu, olanları görmezden veya ağır eleştirilerle yaklaşmak gerektirmez.

**********
Demokratikleşme Paketi'nde açıklanan maddeleri tek tek  vede kısa kısa ele alıp bardağın dolu tarafına bakıp fikrimizi söyleyelim. Tabi varsa boş tarfı onuda dile getiririz.

1.SEÇİM: Baraj ya yüzde 5'e indirilecek,  ya dar bölge sistemi uygulanacak ya da şuanki yüzde 10 baraj sistemi kalacak.
-Yorum: Barajın yüzde 5'e çekilip seçimlere girilmesi daha uygundur. Rekabet daha adil olur. Dar bölge sistemi sağlıklı bir sistem olduğunu düşünmüyorum. Çünkü zamanla tekrar baraj sistemine dönüşeceği kanısındayım eğer dar bölge sistemine dönerse.

2.PARTİYE YARDIM:
Mevcut yasada siyasi partilerin devlet yardımı alabilmesi için yüzde 7 oranında oy alması gerektiğini belirten Başbakan Erdoğan, "Mevcut oranı yüzde 3'e çekiyoruz''. Devlet tarafından partiye yardım; yüzde 7 yerine yüzde 3 oy alan partilerde yardım alabilecek.
-Yorum: Partiye yardım barajının yüzde 5 olması daha adaletli olacaktır. Yüzde 3 oy,  yüzde 7'ye oranla çok düşüktür. Seçim barajı yüzde 5 olacak, partiye destek yüzde 5 barajını aşanlar faydalanacak.

3.İLÇEDE TEŞKİLATLANMA: İlçe beldelerde teşkilat kurma zorunluluğunu kaldırılması. Tüzüklerde yer almak ve 2 kişiden fazla olmamak kaydıyla partilere eş genel başkan sistemini uygulama imkanı getirilmesi.
-Yorum: Doğru vede geç kalınmış bir adım olarak görüyorum.

4.BÜYÜK SİYASİ PARTİLER: Büyük siyasi partilerin 'Eş Başkanlığın'' önü açılması.
-Yorum: Tartışmaya açık bir madde olarak görüyörüm. Yanı önü açılmasında, gerek var mı?

5.PARTİ ÜYELİĞİ: Siyasi partilere üyelikte engelleri kaldırılıyor. Siyasi partilere üye olmayı daraltan, kısıtlayan bazı engelleri ortadan kaldırılacak. Seçim Kanunu hükümlerine göre, oy verme hakkına sahip olan herkesin, siyasi partilere de üye olabilmesinin de önü açılacak. Bu amaçla, 11'inci Maddenin B Bendindeki 6 kısıtlayıcı engeli ortadan kaldırılıyor.
-Yorum: Özgürlük adına atılmış en büyük adım olarakta gördüğüm bir maddedir. Demokrasinin ilerlemesinde de katkı olacağı aşıkardır.

6. FARKLI DİL VE LEHÇELERDE PROPAGANDA:  Siyasi Partiler Kanunu'nda yapacak olan değişiklikle, farklı dil ve lehçelerde siyasi propaganda imkanını getiriliyor. Siyasi parti ve adaylar tarafından yapılacak her türlü propagandada Türkçe'nin yanında farklı dil ve lehçelerin de kullanılabilmesini mümkün hale getirilecek.
Aynı şekilde, Türkçe'den başka bir dil ya da lehçeyle propaganda imkanını tüm partilere sağlancak.
-Yorum:  İnsanın  ana diliyle konuşması, kendi kültürünü ana diliyle anlatıp yaşaması ve de yaşatması en doğal hakkıdır. Devletin bu konudakı adımlarından dolayı taktir edilmesi gerekir. Daha çok özgürlük daha çok demokrasi için farklı kültürlerin ve de dillerin yaşaması, devletin de sahip çıkması gerekir.

7.NEFRET, AYRIMCALIK, IRK, DİN, DİL: Yeni süreçte, nefret, ayrımcılık, yaşam tarzına müdahale gibi suçlarla daha etkin şekilde mücadele edilecek. Belirli suçlar, kişinin, dili, ırkı, milliyeti, rengi, cinsiyeti, engelliliği, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini veya mezhebi nedeniyle işlenirse, cezası daha da ağırlaşacak.
-Yorum: Ülkenin daha güvenilir, daha özgür bir yere gideceği kesindir. Bu maddenin şimdiye kadar uygulanmadığı için çok insanımız öldü, öldürüldü veya ülke dışına gönderildi. Bir çok kişi siyasi görüşünden dolayı işkencelere maruz kaldılar. Başbakanımızın ''2023 Türkiyesi daha iyi olacak'' her alanda hedeflerken, bu konularda da geri kalmayacağımızı şimdi daha iyi anlıyoruz.

8.AYRIMCILIKLA DAHA ETKİN MÜCADELE: Kişinin, inançlarının gereğini yerine getirmesi dolayısıyla, belli haklarını kullanmasını, belli haklardan yararlanmasını engelleyenleri ceza kapsamına alınıyor. Cezası da 1 yıldan 3 yıla kadar artacak. Türkiye'de hiç kimse, dilinden, ırkından, milletinden, renginden, inancından ve inancının gereğini yerine getirmekten dolayı ayrımcılığa maruz kalmayacak.
-Yorum: Ceza az geldi. Daha caydırıcı olması için bu suç en az 5 yıl olması gerekir.

9.YAŞAM TARZINA SAYGI: Dini inancın gereğinin yerine getirilmesinin, BİREYSEL olarak da yapılmasının engellenmesini de ceza kapsamına alınıyor. 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası getirilecek.
-Yorum: Bir insan dinini özgürce yaşaması için bu maddenin hayata geçmesi gerekir. Kişi dini gereğini yerine getiriyor diye; saldırı,engelleme, dışlanma, küçümseme gibi olaylarla ve de davranışlarla karşılanıyorsa, maruz bırakılıyorsa bunun suçu daha ağır olmasından yanayım. Çünkü insan özgürlüğünü inancındada, yaşamındada hissetmesi lazım.

10.HARFLER: Belirli harflerin (w,Q,x) kullanılmasıdan dolayı var olan cezai müeyyideyi kaldırılacak.
-Yorum: Zaten internet ortamında kullandığımız harfler bunlar. Yasak kalması herzaman mantıksız olarak gördüm. Kullanılırsada hiç bir zararı yok.

11.TOPLANTI VE GÖSTERİ: Açık yerlerde, GÜNEŞİN BATIŞINDAN BİR SAAT ÖNCEYE KADAR SÜREBİLEN toplantılar, GÜNEŞ BATMADAN DAĞILACAK ŞEKİLDE; kapalı yerlerde saat 23'e kadar süren toplantılar da, saat 24'e kadar yapılabilecek.

12.ÖZEL OKULLARDA, FARKLI DİL VE LEHÇELERDE EĞİTİMİN: Özel okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitim verilmesini mümkün hale getiriliyor. Kanun'da yer aldığı gibi, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenecek. Yine mevcut Kanun'da yer aldığı gibi, bu okullarda da belli dersler Türkçe olacak.
-Yorum: Kültürlerin ve de dilerin ölmemesi için en güzel adım. Resmi dilinde önemi, bunlar kadar önemli olduğunu unutmayalım. Bir devletin kaderi dili, dini ve bağımsızlığıdır.

13.KÖY İSİMLERİ: 1949 tarihli İl İdaresi Kanunu'nun 2'nci maddesinde yer alan ve dayatma içeren ibareyi kaldırarak, köylerin 1980'lere kadar kullandıkları tarihi isimlerini yeniden almasını mümkün hale getiriliyor.
-Yorum: 1980 darbesiyle değişen bu kanun, aslında insanları dayatmayla bu güne getirdiklerin bir örneğidir. Değiştirilmeliydi zaten.

14.NEVŞEHİR ÜNİVERSİTESİ: Nevşehir Üniversitesi'nin ismi, Hacı Bektaş Veli Üniversitesi olarak değiştitriliyor. -Yorum: Başbakan:''Tarihimizin bir büyük şahsiyetinin, bir gönül dostunun, gönül mimarının ismini, kabrinin bulunduğu Nevşehir'deki üniversitemize veriyoruz.''dedi. Başbakanımız özetlemiş. Katılıyorum

15.KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI: 12 Eylül 2010'da yapıldığı Anayasa değişikliğiyle, kişisel verilere Anayasal güvence getirilmişti. Kişilerin özel bilgileri ilgisiz kişiler tarafından kullanılamayacak, ilgisiz kişilerle paylaşılamayacak.
-Yorum: Bu Tekoloji çağında bunu güvence altına alınması iyi düşünülmüş. Haberleşme özgürlüğü ve de kişinin özel haytınında gizli kalması anlamında ki bir adımdır. Gerektirdiği zamanlarda ve gerekli kişilerce ele alınması en doğru bir yaklaşımdır.

16.YARDIM :
Yardım toplama konusunda, zaman zaman özgürlükler sınırlama altına alınmıştı. Vatandaşımız, bundan sonra yardımlarını hür iradesiyle kurban derisi, fitre ve zekatı istediği yere verebilecek.
-Yorum: Özgürluk ve kısıtlama konusunda hemfikirim. Bu kuruluşların denetlenmesi ve belli zamanlarda da konrtol edilmesi gerekir. Dini konulardaki hassasiyetin devletinde, diyanete bağlı kurumlarıyla denetlenip bu adımları gerçekleştirmesi gerekir. İnsanların dini inançlarından dolayı yapmış olduğu yardım ve hasenatlarının ihtiyaç sahiplerine ulaşıp ulaşmadığı konusunda devletin bu denetimiyle daha sağlıklı daha objektif bir tutum olacağı kanısındayım. Kimsenin mağdur olmasını istemem. Cemaat'lerin, halk tarafından yanılgıya düşmemesi için önemli.

17.KILIK KIYAFET ,BAŞÖRTÜSÜ:
'Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmelik', kadın ve erkekler için kısıtlayıcı hükümler içeriyordu. Bu kısıtlamalar, çalışma hakkını, din ve vicdan özgürlüğünü ihlal ediyor, ayrımcılık içeriyordu.
Yönetmeliğin 5'inci maddesinde değişiklik yaparak, kadın çalışanların giyimleri üzerindeki ayrımcı ihlalleri kaldırıyoruz. Resmi Elbise giymek zorunda olan, Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarını, Emniyet mensuplarını, Yargıda Hakim ve Savcıları bunun dışında tutuyoruz.
-Yorum: Şükürler olsun ki bu günleride gördük. Gönül isterdiki her alanda serbest bırakılsın. Başörtülü kızlarımız, analarımız her yere girsin, çalışsın ve de özgürce istedikleri yerlerde bulunabilsinler. Yaşam tarzların müdahale edilmesin. İnşallah başörtülü milletvekillerimiz, belediye başkanımız, rektörümüz hatta savcımızında olmasını isterim. Cumhüriyet kurulurken başörtülü bacılarımız analarımız da vardı bunu sakın unutmayalım. Daha özgürce bir yaşam diyorsak bu konularda da cesurca dile getirip haklarını vermeliyiz bu kişilere.

18: İLKOKULLARDAKİ ÖĞRENCİ ANDI UYGULAMASI:
1933 yılında, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bir genelge yayınlanmış, ilk ve orta dereceli okullarda ANDIMIZ uygulaması başlatılmıştı. Bu uygulama zaman zaman kaldırıldı, metin değişikliğe uğradı. 12 Mart ve 12 Eylül'de, bireysel girişimler neticesinde bu uygulama devam etti.
Geçen yıl, ortaokullarda bu uygulamayı kaldırılmıştı. İlkokullarda bu uygulamaya son veriliyor.
-Yorum: Dayatma olarak görmüştüm ve kişi yaşadığı ülkesinde bunun var olması biraz anlamsız biraz da faydasız olmuştu. Milli marşımız herşeye değer ; anlam olarak, heycan olarak, sevgi olarak, birlik ve beraberlik, bütünlük olarak, cesaret ve sahiplenme olarak. İlkokullarda andımızın söylenmesi küçük bir çocuğun anlamadığı ve ya kavram karkaşasında kaldığı bir uygulama olarak gördüm. Ben söyledimde ne oldu. Hiç bir etkisini görmedim o an söylerkende anlamadım. Bir Laz : Türküm diyerek güne başlaması, bir Çerkesin: Türküm diyerek okuluna girmesi, bir kürt'dün, bir Arap'ın : Türküm, doğruyum, çalışkanım... diyerek ilk derslerine başlaması bence dayatmadan başka bişey değildir. Ben zaten yeri geldiğinde Türk olduğumu söylüyorum. Türkiyemiz için, bu topraklar için, bağımsızlık için canlarını vermiş nice türk olmayıp ama türk vatandaşı olan insanlarımız var. Gerek yoktu hergün türküm doğruyum çalışkanım....söylenmesine.

19: MOR GABRİEL: Bir haksızlığı gideriyor, Süryani vatandaşlarımıza önemli bir haklarını teslim ediliyor. Cumhuriyet tarihimiz boyunca, bu konuda en büyük hassasiyeti AKP Hükümeti gösterdi, hakların iadesi konusunda ciddi bir çalışma sergiledi. Bu kapsamda 250'den fazla iade yaptık ve 2,5 milyar Liralık mülkü hak sahiplerine teslim ettik.
Süreç devam ediyor, incelemeler devam ediyor... Hiç kimseyi mağdur etmeden, hak sahiplerine haklarını teslim edeceğiz.
-Yorum: Vicdan ve din özgürlüğünden bahsediyorsak bu ülkede, varsa hakları, verilmesi en doğru bir adımdır. Devlet diğer konularda önlemini alsın yeter. Tehtit ve telike oluşturacak kurumlar varsa bunların içinde, bunları gözardı etmesİn, gereğını yapsın. Ama sade bir vatandaşın inancını yaşasın, dini görevlerinide yerine getirsin sakıncası yok.

20: ROMAN DİL VE KÜLTÜR:
Roman vatandaşlarımızın dil ve kültürleri ile, karşılaştıkları sorunlara ilişkin araştırmalar yapmak, çözüm önerileri üretmek amacıyla, bir ilimiz üniversitesi bünyesinde, Roman Enstitüsü kurulacak. Roman vatandaşlarımızın yaşam şartlarının iyileştirilmesi ve eğitim alanındaki sorunların giderilmesi için adımlar atılacak. Bu amaçla, 2009 yılında Türkiye'de ilk kez gerçekleştirdiği Roman Çalıştayı sonrası başlatılan çalışmaları hızlandırılacak. İlgili bakanlık ve kurumlarımız çalışmalarını hızla tamamlayacaklar.
Özellikle barınma noktasında Roman vatandaşlarımız için çok önemli bir adım attıldı.  TOKİ eliyle Roman konutları üretmeye başladı. Edirne, Çanakkale, Sakarya, Bursa ve diğer birçok il ve ilçelerde bu inşaatlar devam ediyor.
-Yorum: Romanlar bü ülkenin bir parçasıydı. Bahçenin çeşitli çiçeklerin içindeki bir değerdi. Şimdiye kadar romanları kimse tanımadı , düşünülmedi veya önemsemediler. Bunların da kültürlerini yaşatması için bir imkan sunulması demokrasi için en doğru bir adım oldu. Roman vatandaşlarımızın imkan ve iskan durumlarınında ileştirilmesinden yanayım. Bütün ırkları düşünüldüğü bir demokratikleşme paketinde ramanları yok saymak çok üzücü,çok anlamsız, çokta değersiz kalırdı. Bu konudaki adimlarından dolayı hükümeti tekrar kutlarım.
-Yorum: Başbkanımızın, Alevi kardeşlerımızınde düşünüldüğünü daha sonraki paketlerle açıklayacağını dile getirmesi sevindirici. Alevi kardeşlerimizinde cemevi konusundaki hassasiyetlerinide önemsiyorum. Birlik ve beraberliği vurgulamaları hepimiz içinde bir olumlu değer vede destektir. Bütünüyle baktığımızda bu paketin, demokratikleşme konusunda DEVRİM NİTELİĞİNDE . Yetmez ama bunada şükür demek en doğrusu.

   
2013-10-09
YORUM YAP
Yorumlarınız onaylandıktan sonra yayına verilecektir. Uygun görülmeyen yorumlarınız yayınlanmayacaktır. Yasal zorunluluk olarak yorum yapan ziyaretçilerimizin IP bilgileri kayıt altına alınacaktır. Teşekkürler...

  Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?



yazarın diğer yazıları