YAZARIN SAYFASI | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Evham ve depresyon | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
![]() Sizlere benim için çok değerli olan, karamsarlığıma, korkularıma çare olan canım hocam Psikolog İzzet Güllü'den bahsedeceğim inşaAllah. Öncelikle onu tanımam Allah'ın bana verdiği büyük nimet diyorum. Biliyorsunuz her insanın hayatında büyük küçük imtihanlar olmuştur. Kimine göre bir sivilce büyük dert ederken kimi kanseri bile sorun etmeyip yenmiştir. Bende en ufak sorunları bile kafaya takan insanlardandım. Ta ki Psikolog İzzet hocamı tanıyana denk! *** TV ekranlarında, reklamlarda, şarkılarda, sağlık programlarında depresyon o kadar çok anlatıldı ki. Yıllarca TV'de konuşan psikologlardan ümitsizliği, sinirliliği, halsizliği, uykusuzluğu depresyon olarak dinledik ve genç yaşta depresyona girip de ilaç tedavisi görmeyenlerin yıllar sonra daha ağır depresyona girileceğini, yaşlılıkta da unutkanlık yaşanacağı telkinleriyle korkutulduk! Her yaşadığımız imtihanda neşesizliğimizin, halsizliğimizin, isteksizliğimizin, hüzünlerimizin vs. depresyon olduğunu düşündük. Sanki her birimiz birer psikolog olduk. Kendimize tanı koymakla kalmayıp etrafımızdakilere bile depresyonda diyebildik. Enerjisi yüksek olan çocuklara hiperaktivite, heyecanı yüksek yaşayan kişilere de panik atak tanısı koyduk! İzzet hocamı tanıdıktan sonra depresyon diye bir hastalığın olmadığını, bu sorunların mesleki kitaplarda bile hastalık olarak değil; bozukluk diye geçtiğini, sadece pratikte bu sorunlara hastalık havasıyla yaklaşıldığını, bu çarpıklığın son derece çirkin arka planlarını, bunların insanlara neden böyle empoze edildiğini, imtihanlı zor dönemlerimizde huzursuzluğumuzun, durgunluğumuzun, mutsuzluğumuzun doğal bir süreç olduğunu, bunun da sürecin bitmesiyle ortadan kalktığını, depresyon ilaçlarının tehlikeli ve zararlı olduğunu, bu ruh halimizin ilaç kullanmadan da, çoğu zaman kendi kendine, en fazla ruhsal terapiyle üstesinden gelinebildiğini öğrendim. Sıkıntılı zor anlarımda birde depresyona mı girdim kaygısından kurtuldum inşaAllah. *** Meslektaşlarının aksine yaşadığımız sorunların etkisiyle mutsuz ve karamsar, huzursuz halimize depresyon tanısı koyup hastalık görmeyen ve ilaç tedavisi önermeyen psikolog İzzet hocam tek başına mücadele eden çoğunluğun yanında olmayıp doğruların yanında olan yürekli ve cesaretli bir insan. Onun yazdığı gerçekleri çoğu kişi okumaya, içinden geçirmeye bile cesaret edemez diye düşünüyorum. Yaptığı mesleğin sorumluluğunu vicdanında hissederek benim ve benim gibi yüzlerce insanın dertlerini dinleyen, içten, samimi, sevgiyle bıkmadan usanmadan çözüm öneren, güven aşılayan, merhametli, tevazu elbisesini giymiş derin imanıyla taçlanmış çok değerli, muhteşem bir arkadaş ve kardeş olarak görüyorum. Kendisini tanıyalı çok uzun zaman olmadığı halde yazdığı ve bizlere paylaştığı makalelerden kendime olan güvenim geldi. Yazılarından ders aldım ve yaşantıma farklılıklar kattı. Sorunlara bakış açım değişti, sorunların da bana etkisi değişti haliyle. MaşaAllah elhamdülillah. *** Alanında öncü kimliğiyle çıktığı bu zorlu mücadelesinde tek başına olan PSKOLOG İZZET GÜLLÜ hocamı bütün yüreğimle destekliyorum ve inşaAllah başaracağına inanıyorum. *** Şimdi onun depresyonla ilgili bir makalesini okuyalım: 'Beyin kimyanızı değiştirmeyin; sadece sorunlara bakışınızı değiştirin. Siz sorunlara nasıl bakarsanız sorunlar da size öyle bakar. Sonuç: Dede ve ninelerinizi düşünün! Onların niye şimdiki kadar psikolojik sorunu yoktu? Onların beyinlerinde kimya bulunmuyor muydu? Çünkü onlar bizler gibi yaşadıkları sorunlara hastalık gözüyle bakmıyorlardı. Bu yüzden de kuyruğu sıkışmış gibi hekim hekim dolaşmıyorlardı. Üzerinde durmuyor, geçip gidiyorlardı. Bir de garip bir şekilde uzman sayısı ile paralel bir biçimde artan şimdi ki sorunları düşünün... Ne demek istediğimi o zaman daha iyi anlayabilirsiniz! Şimdikilerin depresyon dediğine onlar hüzün; okb dediğine de evham, vesvese vs diyorlardı. Bunlar hastalık çağrışımı yapmıyordu onlara. Haliyle hastaymış gibi yaklaşmıyorlardı kendilerine. Kendilerine doğru yaklaştıkları için sorunları da onlara doğru bir karşılık veriyordu. Çünkü "Yalancıktan hastalanırsanız sahiden hasta olursunuz" (Hz. Muhammed SAV). Bu, bilimsel ve deneyimsel olarak da doğrudur. Aslında ben yeni bir şey söylemiyorum. Unutulan, bile bile unutturulan bir gerçeği itildiği karanlık odadan gün ışığına çıkarıyorum sadece. Psikiyatri bile yaşadıklarınıza açıkça hastalık diyemez kitaplarında; bozukluk der. Yani "sorun" manasında bir kavram kullanır. Ama ne hikmetse pratikte size hastaymışsınız gibi yaklaşır. Çünkü hastalık olmayınca ne hekimliğin prestiji fazla oluyor ne de SGK ilaç parası ödüyor vs.' (İzzet Güllü) |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
![]() ![]() ![]() |
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
2013-10-17 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||