Otuzunda kadın oturmuştur, yani: Karakteriyle, kişiliğiyle, beklentileri, istekleri ve hayata bakışıyla tam bir kadın olmuştur. Ne istediğini, hayattan ne beklediğini, neyi sevip neyi sevmeyeceğini, nerede nasıl davranacağını öğrenmiştir artık. 

Otuzunda kadın bir kere anne olmaya tam anlamıyla hazır olmuştur. Çevrenizdeki insanlara dikkat edin; ilk çocuklar genelde annenin yirmili yaşlarında büyüttüğü çocuklardır ve maalesef bir çok eksiklerle büyümüşlerdir; ama annenin otuzundan sonra sahip olduğu çocuklar genel olarak, diğerlerine nazaran hem daha sağlıklı hem de bu hayatta her alanda daha başarılıdırlar.

Otuzunda kadının aşık olması da artık çok zordur; çünkü artık ne istediğini bildiğinden kolay kolay beğenmeyecektir. Henüz evlenmemişse; kırkına kadar evlenmesi de biraz zor olacaktır... Çünkü artık ne için yaşaması gerektiğinin ve kendinin farkındadır. Önce kendisi için yaşaması gerektiğinin bilincinde olduğundan, evlense bile en az üç-beş sene çocukta istemeyecektir.

Otuzunda kadın genç bir çınara benzer. Çınarın dallanıp budaklandığı gibi onun artık saç rengi-stili, makyajının biçimi tamamen standart bir kalıba girmiştir.

Otuzunda kadın duygudan çok mantığıyla yaşamaya başlamıştır. Arkadaşlarının da aşklarının da tercihlerinin de rengi belli olmuştur.

Otuzunda kadın cinselliği de öğrenmiştir. Yirmili yaşlarda cinselliği sadece birlikte olduğu erkeği tatmin etme olarak görürken; otuzundan sonra artık kendisi için yaşaması gerektiğini ve orgazmı hatta küçük küçük kasılmaları da öğrenmiştir.

Otuzunda kadın için artık kadın-erkek eşitliği tam anlamıyla ifade edilir hala gelmiştir; çünkü kadın artık her konu ve her anlamda erkekle eşit olduğunu tam manasıyla düşünmektedir.

Otuzunda kadın; tam anlamıyla tam bir kadın olmuştur... !denizbatu!