Ameline yansıyor baştan ettiğin niyet,

Hani nerde asalet hani nerde dik duruş.

Seni senden götürdü kirli olan siyaset,

Varlığını hiçe say tartın etmez beş kuruş.

Bir sözcük birbiriyle ilgisi olmayan farklı anlamları içeriyorsa o sözcüğün hali hazırda kullanılan anlamının kirlenmesi de kaçınılmaz olmaktadır. Bunlardan bir tanesi de politika sözcüğü ile eş anlamlı olarak kullanılan siyaset sözcüğüdür.

At bakıcısından tutun idam cezasına, memleket idaresinden tutun çıkar sağlamak amacıyla yapılan kurnazca davranışa kadar farklı anlamlarda kullanılan siyaset sözcüğü ilgi alanına girenlerin ve bu işle uğraşanların niyetleri doğrultusunda anlamlandırılabilir.

Türk toplumunda, genel manada yönetim sanatıyla beraber memleketi idare etme düşüncesi ve davranışları bütünü olarak algılayabiliriz. Tabi ki idare etme eylemini yapabilmek için iktidar, iktidarın da meşru olması gerekmektedir.

Geçmişten günümüze doğru bakıldığında siyasetle uğraşan bireylerin çoğunluğunu siyaseti, yönetime talip olma düşünce ve davranışını ön plana çıkararak ferdi çıkarları doğrultusunda kullandıklarını görmekteyiz. Bundan dolayıdır ki kirletilmiş kirletilmeye devam edilmektedir.

Memleketi veya memleketin bir parçasını yönetmeye talip olanların memleket sevdalısı, millet sevdalısı; özverili, çalışkan, dürüst, sağduyulu, dik duruşlu, fikirlerinden ödün vermeyen, milli ve manevi değerlere saygılı olma gibi birçok özelliği üzerinde taşıması gerekirken, siyasetle uğraşan birey ve kadrolara bakıldığında tam aksi tutum, davranış ve uygulamalar içerisinde olduklarını görüyoruz.

Ben buna şahsen, zaman zaman ağa değiştirerek sürü gütme siyaseti diyorum. Özellikle son çeyrek asırda, belenip büyüdüğü dernek, ocak, gençlik kolları, siyasi parti gibi kuruluşlarda idealist olarak yetişip ve siyasete atılanların bir çoğunun rüzgarın yönüne göre fırıldak gibi döndüklerine şahit oluyoruz.

Memleketin gündemini yerel seçim ve seçilmek isteyen aday adayı ve adayların haberleri meşgul ederken her seçim döneminde şahit olduğumuz yanlışların fazlasıyla tekrarlandığını okuyoruz, duyuyoruz, görüyoruz.

Dik duruşundan, sevdasından ve idealistliğinden ödün verip yönetmeye talip olanların yönetime geldiklerinde yaptıkları veya yapacakları da memleket hayrına değil yeni sahiplerinin ve yanında kendi özel çıkarlarının doğrultusunda olmaktadır olacaktır.

Memlekette modern köleliğin, üçkağıtçılığın, adam sendeciliğin, mezhepçiliğin; yoksulluğun, eşitsizliğin, adamın adamı olmanın, anarşinin vs sebeplerinin kaynağı kirli siyasettir.

Dürüst insanların da kirli siyaset içinde bozulduklarını dolayısıyla siyasetle uğraşanların çoğunda benzer tutum ve davranışların görülmesi artık kaçınılmaz olmuştur.

Siyaseti kirleten, kirletmeye devam eden insanlar ben davasından kurtulmalı, vatanın geleceği, milletin refahı, Türklüğün ve değerlerinin yaşaması için çalışmalıdırlar.

Arapça at çobanı anlamına gelen siyaseti izleyenlere siyasetçi demeye dilim varmıyor. Onlar at çobanı olarak yollarına devam edeceklerdir.

Tanrı bu vatanı ve Türk milletini kirli siyaset güdenlerle at çobanlarından korusun.