Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.

Adobe Flash player Edinin


GÜNDEM POLİTİKA DÜNYA EKONOMİ SPOR 10 Mart 2016
Göknur YUMUŞAK YAZICI
Göknur YUMUŞAK YAZICI kimdir?
Tarım bakanlığından emekliyim.Yıllardır şiir ve öykü yazıyorum.Çeşitli gazetelerde yazılarım yayınlandı.Halen Demokrat Urla ve İzmir izmir net gazetelerinde öykülerim ve makalelerimi yayınladığım köşem var. Kadın Yazarlar Derneği üyesiyim.Sosyoloji öğrenimi görüyorum.Kırsal kadınlarla ilgili çalışmalarıma emekli olduktan sonrada çeşitli derneklerde devam ediyorum.İki çocuğum var.
Email: [email protected]
  YAZARIN SAYFASI
Siyasal Bir İdeoloji Olarak Feminizm
Feminizm  genellikle klasik ideolojiler  arasında sayılmaz ama oda bir siyasal ideolojidir. Günümüz sosyal ve siyasal düzeninin  erkeğin lehine kadının aleyhine işlediği  düşüncesinden yola çıkar.Dünyada  yaşanan sorunları kadın bakış açısıyla çözümlemeyi  hedefler. Kelimenin  kökeni Latince  Femina ve Fransızca  Feminizma'dan  gelir . ( Vikipedi)

Feminizmin birçok alt türü vardır.  Bunları şöyle sıralayabiliriz. Maddeci Feminizm,  Pop  Feminizm,  Marksist  Feminizm,  Liberal  Feminizm,  Postmodern  Feminizm,  Ayrılıkçı Feminizm,  Anarka  Feminizm,  Sosyalist  Feminizm,  Radikal Feminizm,  İslamcı Feminizm, Varoluşçu  Feminizm,  Profeminizm,  Kültürel feminizm,  Eşitlikçi  Feminizm,  Ekolojik  Feminizm, ve  Feminist eleştiridir. (Vikipedi)

Tüm dünyada gelişmiş ülkelerde dahi kadınlar hep ikinci plandalar. Toplumsal zenginliğin çok ufak bir kısmını kontrol etmekteler. Büyük şirketlerde  siyasette akademik dünyada çok az temsil ediliyorlar. Hem cinsel kaynaklı hem de cinsel kaynaklı olmayan  şiddete maruz kalıyorlar. 

Feminizmin  ilk  ortaya çıkışı  kadınların erkeklerle  eşit siyasi haklara sahip olmak istemeleri, yeni gelişmekte olan  kamusal alana girebilmeleri, erkeklerle eşit vatandaş olabilmeleri talepleriyle paralel gelişmiştir. İlk dalga  feminizm  yada  Liberal  feminizm  denen  bu eğilim;  kadınların kanun önünde eşitlik ilkesini yani  seçme seçilme ve miras haklarına sahip olmayı  amaçlıyordu. Kadınlar için pozitif ayrımcılık söz konusu değildi.

1960 lardan sonra ikinci dalga feminizm gündeme geldi. Buna göre kanun önünde eşit olmak yeterli değildi. Cinsiyet ayrımcılığı devam ediyordu.

İkinci dalga feminizm de birçok eğilim vardı. 1980lere kadar devam eden  sosyalist  feministler  kadınların bu sorunları kapitalist sistemden dolayı yaşadığını öne sürüyorlardı. Kapitalist sistem kalkmadan sosyalizm gelmeden bu sorunların çözülemeyeceğini düşünüyorlardı.  Ancak  Sosyalist bloğun çökmesi ile  sosyalist feminizm ikinci plana düştü.

Radikal feministler  liberal ve sosyalist feministlerin  toplumsal cinsiyet kavramına gereken önemi vermediklerini  öne sürdüler. Toplumsal cinsiyet  kavramıyla  kadınlık ve erkeklik  gibi rollerin biyolojik  farklılıklardan kaynaklanmayıp erkek egemenliğinden dolayı  yaşandığını belirttiler. Kadınlık rolü ve hallerini erkek egemen  düzenin  belirlediğini  ve sürdürdüğünü söylediler. Ataerkil düzenden hak talep edilmeyeceğini  onun tamamen dönüştürülmesi gerektiğini  belirttiler.

Feminizm kadın hakları ve kadınların insanca yaşamaları konusunda  çok iş başarmıştır. Dünyaya ve sorunlara kadın bakış açısıyla bakmak demektir.  Daha güzel ve mutlu bir dünya  içindir herşey.

Feminizm  klasik siyasi ideolojilerin ihmal ettiği  önemli bir çatışma ekseni olan kadın-erkek eşitsizliğini gündeme getirerek  çok önemli bir hizmette bulunmuştur bulunmaktadır halen. Farklı ideoloji ve geleneklerden beslenen  farklı feminizmler  meselenin değişik boyutlarını ortaya koymuşlardır.

Feminizme yönelik eleştirilerde vardır. Bunların başında  kadın- erkek farklılaşması dışındaki alanlarda  feministlerin söylediklerinin sınırlı kaldığı  gelir. Kapsamlı bir ideolojinin karmaşık çatışma eksenlerini  tek bir boyuta indirgememesi  gerektiği de öne sürülür. Elbette eleştirmek gerekir . Ancak  toplumda  yanlış bir yargı vardır ki  asıl bu çok önemlidir.  Feminizmin erkek düşmanlığı  olduğu ileri sürülür. Bu  yargı tamamen yanılgıdır. Feminizm bir ideolojidir ve kadın-erkek eşitliği konusunda kadınların insanca haklarını kazanmalarında  çok iş başardığı bir gerçektir. 

 


   
2013-11-07
YORUM YAP
Yorumlarınız onaylandıktan sonra yayına verilecektir. Uygun görülmeyen yorumlarınız yayınlanmayacaktır. Yasal zorunluluk olarak yorum yapan ziyaretçilerimizin IP bilgileri kayıt altına alınacaktır. Teşekkürler...

  Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?



yazarın diğer yazıları