Göknur YUMUŞAK YAZICI
|
|||
![]() Tarım bakanlığından emekliyim.Yıllardır şiir ve öykü yazıyorum.Çeşitli gazetelerde yazılarım yayınlandı.Halen Demokrat Urla ve İzmir izmir net gazetelerinde öykülerim ve makalelerimi yayınladığım köşem var. Kadın Yazarlar Derneği üyesiyim.Sosyoloji öğrenimi görüyorum.Kırsal kadınlarla ilgili çalışmalarıma emekli olduktan sonrada çeşitli derneklerde devam ediyorum.İki çocuğum var. Email: [email protected] |
|||
YAZARIN SAYFASI | |||
Siyasal Bir İdeoloji Olarak Feminizm | |||
![]() Feminizmin birçok alt türü vardır. Bunları şöyle sıralayabiliriz. Maddeci Feminizm, Pop Feminizm, Marksist Feminizm, Liberal Feminizm, Postmodern Feminizm, Ayrılıkçı Feminizm, Anarka Feminizm, Sosyalist Feminizm, Radikal Feminizm, İslamcı Feminizm, Varoluşçu Feminizm, Profeminizm, Kültürel feminizm, Eşitlikçi Feminizm, Ekolojik Feminizm, ve Feminist eleştiridir. (Vikipedi) Tüm dünyada gelişmiş ülkelerde dahi kadınlar hep ikinci plandalar. Toplumsal zenginliğin çok ufak bir kısmını kontrol etmekteler. Büyük şirketlerde siyasette akademik dünyada çok az temsil ediliyorlar. Hem cinsel kaynaklı hem de cinsel kaynaklı olmayan şiddete maruz kalıyorlar. Feminizmin ilk ortaya çıkışı kadınların erkeklerle eşit siyasi haklara sahip olmak istemeleri, yeni gelişmekte olan kamusal alana girebilmeleri, erkeklerle eşit vatandaş olabilmeleri talepleriyle paralel gelişmiştir. İlk dalga feminizm yada Liberal feminizm denen bu eğilim; kadınların kanun önünde eşitlik ilkesini yani seçme seçilme ve miras haklarına sahip olmayı amaçlıyordu. Kadınlar için pozitif ayrımcılık söz konusu değildi. 1960 lardan sonra ikinci dalga feminizm gündeme geldi. Buna göre kanun önünde eşit olmak yeterli değildi. Cinsiyet ayrımcılığı devam ediyordu. İkinci dalga feminizm de birçok eğilim vardı. 1980lere kadar devam eden sosyalist feministler kadınların bu sorunları kapitalist sistemden dolayı yaşadığını öne sürüyorlardı. Kapitalist sistem kalkmadan sosyalizm gelmeden bu sorunların çözülemeyeceğini düşünüyorlardı. Ancak Sosyalist bloğun çökmesi ile sosyalist feminizm ikinci plana düştü. Radikal feministler liberal ve sosyalist feministlerin toplumsal cinsiyet kavramına gereken önemi vermediklerini öne sürdüler. Toplumsal cinsiyet kavramıyla kadınlık ve erkeklik gibi rollerin biyolojik farklılıklardan kaynaklanmayıp erkek egemenliğinden dolayı yaşandığını belirttiler. Kadınlık rolü ve hallerini erkek egemen düzenin belirlediğini ve sürdürdüğünü söylediler. Ataerkil düzenden hak talep edilmeyeceğini onun tamamen dönüştürülmesi gerektiğini belirttiler. Feminizm kadın hakları ve kadınların insanca yaşamaları konusunda çok iş başarmıştır. Dünyaya ve sorunlara kadın bakış açısıyla bakmak demektir. Daha güzel ve mutlu bir dünya içindir herşey. Feminizm klasik siyasi ideolojilerin ihmal ettiği önemli bir çatışma ekseni olan kadın-erkek eşitsizliğini gündeme getirerek çok önemli bir hizmette bulunmuştur bulunmaktadır halen. Farklı ideoloji ve geleneklerden beslenen farklı feminizmler meselenin değişik boyutlarını ortaya koymuşlardır. Feminizme yönelik eleştirilerde vardır. Bunların başında kadın- erkek farklılaşması dışındaki alanlarda feministlerin söylediklerinin sınırlı kaldığı gelir. Kapsamlı bir ideolojinin karmaşık çatışma eksenlerini tek bir boyuta indirgememesi gerektiği de öne sürülür. Elbette eleştirmek gerekir . Ancak toplumda yanlış bir yargı vardır ki asıl bu çok önemlidir. Feminizmin erkek düşmanlığı olduğu ileri sürülür. Bu yargı tamamen yanılgıdır. Feminizm bir ideolojidir ve kadın-erkek eşitliği konusunda kadınların insanca haklarını kazanmalarında çok iş başardığı bir gerçektir. |
|||
![]() ![]() ![]() |
|||
2013-11-07 | |||
|
|||