YAZARIN SAYFASI | |||||||||||||
Vurdumduymazlık! | |||||||||||||
![]() Bundan dört yıl önce 25 Mart 2009 tarihinde Ülkemizin yetiştirdiği değerli siyasetçi ve fikir ve dava adamı Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu şehit edilmiştir. Milletimizin kahır çoğunluğu Rahmetli Alperen'in bindiği helikopterin düşürüldüğüne inanmaktadır. Maalesef ülkemizi yönetenlerin, 'Konu yargıya intikal ettirilmiştir' sözünden başka bir eylem ve söylemleri bulunmamaktadır. Halkımız, 'Muhsin Yazıcıoğlu öldürüldü' diyor. Bunun aksini söyleyene de rastlamadım. Cumhurbaşkanımız, sonuna kadar gidilsin diyerek, Devlet Denetleme Kuruluna görev verdi, DDK çok önemli bulgular elde etti ve raporlarında açıkça her şeyi açıkladılar. Sonunda, Cumhurbaşkanımız 'O cihazları keçiler yemedi ya' fikrini kamu oyuyla paylaştı. O günlerde Milletin gözünün içine BAKA BAKA, TV'lerde O günün kayseri valisi 'Yaralı getiriliyor. Ölmemiş' dedi, sonra 'Bana bilgiyi Emniyet teşkilatı verdi' diyerek kendini savundu. Doğrudur, Tabiidir ki; Bir vali öncelikle Polisten ve Jandarmadan bilgi alacaktır. Ama bu Valiye yanlış bilgi verenler için idari bir soruşturma açılmış-mıdır? Ulaştırma bakanlığı yetkilileri için bir idari soruşturma açılmış-mıdır? Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım neden soruşturma izni vermemiştir. Bütün bunlar kafalarda soru işareti oluşturmaktadır. Bunlara rağmen tutuklanan askerler serbest bırakılmıştır. Devleti yönetenler bu güne kadar milletin vicdanını aydınlatıcı, doyurucu bir çalışma ve açıklama yapamamışlardır. Ben buradan soruyorum! Başbakanımıza, Adalet Bakanımıza! Siz ne yaptınız? Ne yapıyorsunuz? Türk Milleti sizden ayrıntılı bir açıklama bekliyor. Bu cinayetin bir an önce aydınlatılmasını istiyor. Bu kadar açık ortada birçok deliller varken, neden soruşturma ağır işliyor. Sizlerin üzerine gitmekte aciz kaldığınız, korktuğunuz birileri halen daha sizin üzerinizde kararlar mı? Alıyor? Genelkurmay başkanlarını tutukladınız, önemli görevler üstlenmiş Generalleri, Akademisyenleri, gazetecileri tutukladınız. Sayın Yazıcıoğlu ve arkadaşlarının cinayetinin üzerine neden gidemiyorsunuz. 'Hukuka intikal etti' sözünden başka ciddi bir sözünüz neden olmuyor. Acaba sizleri de töhmet altına sokacak bilgiler mi? edindiniz. Zaten, Ulaştırma bakanlığı bu konuda halkın gözünde şüphelidir. Bir günde istediğiniz zaman kanun çıkarabiliyorsunuz da bu konuda neden sessiz kalıyorsunuz. Yazıktır, günahtır, bunun vebalinin altından kalkamazsınız. Sizin en gülcü icra döneminizde olan bir olayı neden aydınlatamıyorsunuz? Halkın vicdanı neden sürekli kanatılıyor. Bütün bunlara cevap verecek sizlersiniz. Vurdumduymazlık Allah korusun büyük musibetlere neden olabilir. KISSADAN HİSSE! Bahçede, bir ağacın dalında gezinen bülbül, aşağıda bir tuzak kurulduğunu görür ve hemen bahçıvana bağırır 'Bahçıvan kardeş bak burada bir tuzak var' Bahçıvan 'O senin sorunun' Der, aldırış etmez. Tavuğa, Tavşana seslenir, onlarda 'Bay bülbül o tuzak senin için ciddi bir sorun olsa da bizi ilgilendirmez, biz burnumuzu sokmayalım' derler. Bülbül çaresiz kalır ve tuzağa düşmemek için kendi çare aramaya, düşünmeye başlar. Ağacın dalında kendinden geçmiş vaziyette beklerken, bir çığlıkla irkilir. Ne görsün yılan kuyruğunu tuzağa kaptırmış, can havliyle, oradan geçen Bahçıvanın karısını ayağından ısırmış. Bahçıvan hemen karısını hastaneye götürür, getirir ama bir türlü ateşi düşmez. Komşular, bahçıvan'a karısının ateşinin düşmesi için Tavuklu çorba içirmesini tavsiye ederler. Tavuk kesilir çorba pişirilir. Kadına içirilir ama nafile kadın ölür. Cenazeye gelenlere ikram lazımdır. Tavşan kesilir, etiyle nohutlu yahni yapılır, taziyeye gelenlere ikram edilir. Bizim! Bülbüle de Çilek dalında bütün bunları hayretle izlemek kalmıştır. Bazı sorunlar bizleri ilgilendirmese bile mutlaka durup düşünmeliyiz. Eğer birileri tehlike içindeyse, mutlaka hepimiz risk altındayız demektir. ALLAH'A EMANET OLUNUZ. |
|||||||||||||
![]() ![]() ![]() |
|||||||||||||
2013-11-15 | |||||||||||||
|
|||||||||||||