Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.

Adobe Flash player Edinin


GÜNDEM POLİTİKA DÜNYA EKONOMİ SPOR 29 Haziran 2014
Semra ATASOY
Semra ATASOY kimdir?
Arkeolog Yazar, Özlem yayınlarından altı adet çocuk öykü kitabı ve bir adet şiir kitabı, yetişkinlere yönelik siyaset ve kadınlarımızı anlattığı deneme anı kitabı "AŞKIN ADI TURUNCU" ve "GÜNEŞ YENİDEN DOĞAR MI?"adlı romanın yazarıdır.
Email: [email protected]
  YAZARIN SAYFASI
İki Ucu Keskin Bıçak
Sanal âlemde her şey ışık hızıyla ulaşıyor insanlara. Hele sosyal paylaşım siteleri inanılmaz hızda paylaşıyor yaşananları, duyguları, öfke patlamalarını.

Türkiye şu an ikiye ayrılmış bir görüntü çiziyor. Her konuda ikiye ayrılıyoruz. Üçe dörde değil yalnızca ikiye.

Bir tarafta Türkler, diğer tarafta Kürtler olarak ikiye ayrılıyor. Ya Türk tarafında yer alırsın ya da Kürt tarafında.

Ya alevisindir ya da sünni. Alevilik ya da Sünnilik söz konusu olunca Türklük ve Kürtlük bir anda ortadan kalkıyor.

Ya Atatürk'ü sevenlerdensin ya da nefret edenlerden. Atatürk'ü sevenler arasında Türk'ü de var, alevisi de sünnisi de. Atatürk'ü sevenler ve nefret edenler arasında Türk, alevi, Sünni ayırımı kalmıyor. Yalnızca sevenler ve nefret edenler diye Türkiye ikiye ayrılıyor.

Hükümeti destekleyenler, yok etmek isteyenler, olarak da ikiye ayrılıyor.

Askeri destekleyenler, Emniyeti destekleyenler, diye de ikiye ayrılıyor...

Devletin tepesinde ikiye ayrılanların kavgası tüm hızıyla sürüyor. Gördüğümüzün dışında bir de sessizce yaşanan iki taraf arasındaki kavga var. İkiye bölünmüşlük var. İki bilinmeyenin güçlü olma kavgası var.

Ve bu liste böyle uzayıp gidiyor. Allahtan bir sürü futbol takımımız var da bir orada ikiye ayrılmıyoruz. Daha fazla gruplara ayrılıyoruz.

Bir olmayı neden başaramıyoruz henüz anlaşılamadı. Aslında bu konuda bilimsel araştırmalar yapılmalı, insanlar neden bir konuda aynı fikirde olamıyor?

İşte bu düşünce de insanı ikiye ayırıyor. Bir konu hakkında hep birlikte aynı düşünürsek koyun oluyoruz. İkiye ayrıldığımızda da korkunç bir nefret çıkıyor ortaya.

Bence biz ikiye ayrılmayalım, üçe dörde beşe ayrılalım ki ortalık renklensin, şenlensin. Belki o zaman bu öfke biraz azalır.

Ülke olarak empati yeteneğimizi oluşturamadık. Kimse kendini karşısındakinin yerine koymuyor. Karşısında olan insanın ne hissettiğini, ne düşündüğünü bilmek istemiyor.

Farklı olana saygı duymuyor.

Bir bıçağın keskin iki ucu gibiyiz. Bir sana bir bana, saldırıp duruyoruz.

Bu ikiye bölünmüşlük pek hayra alamet değil...

Hadi hayırlısı...


   
2013-11-26
YORUM YAP
Yorumlarınız onaylandıktan sonra yayına verilecektir. Uygun görülmeyen yorumlarınız yayınlanmayacaktır. Yasal zorunluluk olarak yorum yapan ziyaretçilerimizin IP bilgileri kayıt altına alınacaktır. Teşekkürler...

  Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?



yazarın diğer yazıları