Nejat ERDİM
|
|||
![]() 1970 Batman / Beşiri doğumluyum, Mersin'de yaşamaktayım. Halen bir ulusal internet sitesinde köşe yazarlığı yapmaktayım,çeşitli dönemlerde yerel ve ulusal birçok yayın organında ülkeye ve dünyaya dair yazılarım yayınlandı... Email: [email protected] |
|||
YAZARIN SAYFASI | |||
Cemaat-Hükümet Gerilimi ve Yerel Seçimler! | |||
![]() Hükümet kanadından belge için; 'günün zor koşullarında imzalanması gereken bir belge olduğu ve hiçbir şekilde belgenin içeriğinin hayat geçirilmediği' yönünde 'mahcubiyet' arz eder nitelikte demeçler verilse de, karşı cephede deprem etkisi yarattığı apaçık ortada. Geçtiğimiz günlerde, Başbakanın yaşanan gerilim ile birlikte cemaate bağlı gazete, tv ve internet sitelerinde hükümete yönelik yapılan saldırı ve eleştirilere vermiş olduğu,'cemaatteki kardeşlerimiz, bizden ne istediler de yapmadık?' yönündeki demeci, aslında hükümet ve cemaat ilişkisinin geçmişi ve derinliği açısından oldukça çarpıcılık arz ediyor. Başta medya sektörü olmak üzere, açılan onlarca özel okul, dershane ve üniversiteler cemaatin bir nevi en ciddi yaşamsal kaynağını oluştururken, dershane sektörüne yönelik yürütülen kavganın bu denli büyük olmasının gerekçesini anlamamak elde değil. İşte bu yüzdendir ki, cemaatin:'can suyu' niteliğini taşıyan dershanelerin kapatılması, elbette ki o cenahta böylesi bir tepki doğuracaktı. İktidarın dershane konusundaki kararlılığı cemaat kanadında ilk başlarda bir şaşkınlık ve panik havası yaratsa da, an itibari ile 'bekle-gör' pozisyonuna geçtikleri görülüyor, Pensilvanya'dan gönderilen mesajlarda ilk başlardaki tepki ve serzenişlerin yerine daha çok tabandan; 'sabır ve sükûnet' telkinleri görülüyor. Belli ki, hükümet kanadı ile şu an için bir çatışmaya girmek istenilmiyor veya ileriki süreçte hükümetin atacağı hamlelere karşılık yerinde hamlelerle cevap vermeye yönelik bir hazırlık yapılıyor olabilir. Nitekim; Gezi olaylarında, genel anlamda tarafsız(!) dursalar da, aslında hükümetten yana taraf aldıkları aşikâr olan cemaat çevresinin, olaylar sırasında sıkça gündeme gelen ve gezi eylemcilerinin sığındığı Bezm-i alem valide sultan camisinde o günlerde bulunan bira kutularının, son günlerde cemaatin yayın organlarında çıkan haberlerde olayın bir komplo olduğu ve o bira kutularının bir komplo sonucu oraya konduğu yönünde çıkan haberler bu anlamda oldukça anlamlıdır diye düşünüyorum. Özellikle yaklaşan yerel seçimler ile beraber iktidar ve cemaat arasındaki kavganın şiddetleneceği beklense de; cemaatin alacağı pozisyon anlamında hem kendi içlerinde ve hem de toplumda birtakım soru işaretleri var. Toplumda İslam ve Ümmet algısını oluşturmaya çalışan Gülen cemaati için, bu anlamda AKP'ye ciddi bir alternatif bulmak zor gibi gözüküyor. Merkez sağı ve muhafazakâr kesimi temsiliyet konusunda en ön safta bulunan iktidara karşı güçlü bir alternatifin olmayışı, kuşku yok ki cemaat için sıkıntı verici, iktidar için ise ümit verici bir anlam taşıyor diyebiliriz. Bu aşamada cemaatin önünde üç seçenek var. 1-Tabana herhangi bir müdahale de bulunulmayıp; kavganın daha da kızışmasına yol açacak bir herhangi bir adım atılmayacak. Özellikle, hükümet kanadından verilen son demeçlerde; dershane mevzusunun 2015'e sarkma olasılığı yönünde gelişmesi cemaati bu anlamda 'fren yapmaya' itiyor. 2- MHP'ye oynamak! Bu olasılık cemaat içinde bazı kesimlerce dillendirilse de özellikle Kürtleri küstürmemek adına böylesi bir hamleye başvurma olasılıkları çok düşük. 3-CHP ile temasa geçmek: Bu olasılık sanırım gerçekleşmesi en ciddi olasılık olarak önümüze çıkıyor. Bu anlamda, CHP genel başkanının yapacağı Amerika ziyareti ve öncesinden dershane konusunda hükümete CHP tarafından yapılan eleştiriler ve daha da ötesi CHP'nin bazı illerde sağcı adayları başkan adayı olarak göstermesi yönünde çıkan haberler, bu savı doğrular nitelikte. Önümüzdeki günlerde, cemaatin yayın organlarında Mustafa Sarıgül ve CHP ile ilgili haber ve yorumları sıkça görmemiz sürpriz olmayacak. Kısacası, iki taraf arasındaki kavganın evrelerini hep beraber göreceğiz. |
|||
![]() ![]() ![]() |
|||
2013-12-03 | |||
|
|||