Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.

Adobe Flash player Edinin


GÜNDEM POLİTİKA DÜNYA EKONOMİ SPOR 29 Haziran 2014
Semra ATASOY
Semra ATASOY kimdir?
Arkeolog Yazar, Özlem yayınlarından altı adet çocuk öykü kitabı ve bir adet şiir kitabı, yetişkinlere yönelik siyaset ve kadınlarımızı anlattığı deneme anı kitabı "AŞKIN ADI TURUNCU" ve "GÜNEŞ YENİDEN DOĞAR MI?"adlı romanın yazarıdır.
Email: [email protected]
  YAZARIN SAYFASI
Bir Tapu Hikayesi
Bir varmış bir yokmuş diye başlar masallar, ben de üç gündür yaşadıklarımı anlatmaya böyle başlamak isterdim.

Başlayamadım. Keşke masal olsaydı ama değil. Hayatın içinden ve acı gerçeğiydi.

Çarşamba günü bir tapu için Tapu Müdürlüğüne gittik. Efendi efendi sıra numaramızı aldık ve sıraya girdik. Kalabalık olduğu için sıra numarası vermeleri akıllıca olmuş en azından eş dost akraba deyip araya girenler olmaz dedik. İçimiz rahat...

Ama yine de dostunu bulan sıra mıra dinlemedi işini hızlandırdı tabii.

Sıramız öğleden önce geldi. Derin bir nefes aldık. Hepimizin işi gücü var, işlerimiz aynı gün biter sevinciyle evraklarımızı teslim ettik. Memur evrakları hazırladıktan sonra cep telefonumuza mesaj geleceğini o mesajdan sonra bankaya gidip masrafları yatırabileceğimizi söyledi.

Akşama kadar bekle bekle gelmez o mesaj bir türlü. Akşam saat 17.00 gibi işlerin ertesi güne kaldığını anladık. Satıcı işi olduğu için noterden apar topar vekâlet çıkardı ve verdi.

Ertesi gün elimde vekâlet yine tapu müdürlüğündeyim. İşin içine vekâlet girince işlemlerin yeniden başlayacağını söylemez mi memur, tarlası yanmış çiftçi gibi bakakaldım. Boş bulunup 'bu gün bitirsek olmaz mı bakın yarına kalması demek üç günümüzün burada geçmesi anlamına gelecek,'

Hay demez olaydım. Bir dayak yemediğim kaldı. Ben o kızgınlıkla doğru müdür yardımcısının masasına. Anlattım derdimi ve iki günümün orada geçtiğini anlattım. Anlayışla karşıladı, bana o ters cevabı veren memurun yanına gidip evrakları o gün içinde bitirmesini istedi. Memur yapmayacağını söyledi. Müdür yardımcısı ısrar etti derken tartışma başladı. İçerde kıyamet kopuyor...

Birazdan benim işimi yapmayacağını söyleyen memur elinde koca dosya ile müdürün odasına daldı ve 'ben bu işi yapmıyorum,' deyip dosyayı küt diye müdürün masasına bıraktı.

Müdür yardımcısı da müdürün odasına gidip memurlara söz geçiremediğini yakındı, hadiiiii tartışma daha da alevlendi.

Memur da müdür yardımcısı da sinirlerinin bozulduğunu söyleyip işi bıraktılar ve doktora gittiler.

Ben şaşkınlıkla sebep olduğum olaylara bakıyorum. Müdüre döndüm ve derdimi anlattım. Anlayışla karşılayıp başka bir memura yönlendirdi. Ben sevinçle işler biter derken akşamüzeri aradılar ve noterden alınan vekâlette eksikler olduğunu ve işimin ertesi güne kaldığını söylediler.

Şaşkınlıkla yalnızca 'yok artık,' diyebildim.

Ve ertesi gün...

Bu gün başıma neler gelecek diye düşünerek vardım Tapu Müdürlüğüne, başladım beklemeye. Evraklar hazırlanırken biraz ilerde tartışan kişilere bakıp oyalanmaya başladım. İnsanın üç günü orada geçince can sıkıntısı ile çevre ilgisini çekmeye başlıyor.

Tartışan gruptan bir kadın beddualar etmeye başladı. Karşısındaki adam ise sırıtarak bir şeyler söyledi. Oturanlardan birisi de olaya karıştı, 'onlar herkesin canını yaktı kardeşim, keşke ev almasaydınız,' deyince işin aslını çözdüm.

Sırıtarak pişkin pişkin cevap veren erkek ise hışımla, oturduğu yerden olaya karışan kişiye döndü ve 'almasaydınız kardeşim almasaydınız, size zorla ev mi sattık, kendi ayağınızla geldiniz,' cevabını verdi.

Tartışan kişi kadın bitkin bir şekilde yanıma oturunca merakla neler olduğunu sordum. Bir inşaat şirketinden iki daire almış ama üç yıldır tapuyu alamamışlar. İnşaat şirketi yan çizmiş tek daire tapusu vermeye razı olmuş. Meğer birçok kişiye bunu yapmışlar.

Kısaca dolandırılmışlar.

Vatandaşı dolandıran bu inşaat şirketinin sahiplerinin adını duyunca inanamadım. Şimdi yazacağım ama kıyamet kopacak, en iyisi mağdur olan bu kişilerin kendilerinin anlatması.

Zaten çok yakında olay patlar, o zaman burada bahsettiğim kişilerin kim olduğu anlaşılır.

Benim tapu masalıma gelince, üçüncü günün sonunda tüm işlemler bitti.

Masal da böyle bitti.

Aklıma gelmişken sormadan edemeyeceğim, eskiden aleni bir şekilde işlemlerin hızlandırılması için ücret isterlerdi. Şimdi rüşvet yasaklandı.

Acaba iş yavaşlatmanın nedeni bu olabilir mi?

Çünkü kime anlattıysam bu yaşadıklarımı ilk tepkileri hemen 'üç beş kuruşu evrakların arasına sıkıştırsaydın ya,' oldu.

İş yavaşlatmanın Türkçe meali bu da ben mi anlamadım acaba?

Yok canım değildir...

O, parayla iş yaptırma devri çoktaaan kapandı.

Kapanmadı mı yoksa???


   
2013-12-04
YORUM YAP
Yorumlarınız onaylandıktan sonra yayına verilecektir. Uygun görülmeyen yorumlarınız yayınlanmayacaktır. Yasal zorunluluk olarak yorum yapan ziyaretçilerimizin IP bilgileri kayıt altına alınacaktır. Teşekkürler...

  Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?



yazarın diğer yazıları