Ali SOYLU
|
|||
![]() Ali Soylu Elazığ’ın Baskil ilçesinde doğdu. Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nden mezun oldu. Drexel Üniversitesi’nde master, Temple Üniversitesi’nde doktora yaptı. Oklahoma'da Cameron Üniversitesi'nde ders vermektedir. Yakinda Ankara'da ipek Üniversitesi'nde çalişmaya baslayacak. Email: [email protected] |
|||
YAZARIN SAYFASI | |||
Siyasi basiret gösterme zamanı | |||
![]() Haftalardır dershane tartışmaları devam ediyor. Her kesimden doğru-yanlış, ifrat-tefrit açıklamalar, yazmalar, konuşmalar oluyor. Vazıyet geriye dönülmez, içinden çıkılmaz bir hal almaya başladı. Fitneciler, fesatçılar avuçlarını ovuşturuyorlar. Yıllardır AK Parti'yi ve Hizmet'i yok etme pilanları yapıp, çeşitli entrikalarla bunu beceremeyenler şimdi olacak diye zevkle bekliyorlar. Tartışmaların başlamasından bu yana meseleyi anlamaya çalışıyorum. 20 yıla yakındır yurt dışında yaşayan biri olarak son 30 yılda Hizmetin yaptıkları ve son 10 yılda AK Parti'nin yaptığı hizmetleri takdir edip ümit ile geleceğe bakıyorum. Ancak bu son birkaç haftadır olanlar beni derinden endişelendiriyor. Yıllardır verilen emeklerin, fedakar çabaların, çekilen çilelerin heba olacağından korkuyorum. Meseleye bir eğitimci ve akademisyen olarak tarafsız bakmaya çalışıyorum. Bu gereksiz gerginliğin ve inatlaşmanın sebebi nedir anlamaya çalışıyorum. 10 yıl öncesine kadar itibarı olmayan bir ülkenin vatandaşı olarak başımız önde eyik gezerken, bugün gururla biz de varız diyorsak, paramız ‘pul' olaktan kurtulduysa, dünyanın dört bir yanına gönüllü eğitim orduları ile Türkiye'nin adı ve bayrağı ulaştıysa, kişi başına milli gelirimiz 3 binden 10 bin dolara çıktıysa, ekonomimiz dünyanını en çok büyüyen ikinci ekonomisi olduysa, bu Hizmet ve AK Parti'nin önderliğinde halkımızın büyük çaba ve fedakarlıkları ile mümkün oldu. Bu lüzumsuz gerdinligin ülkeye ve millete büyük zararlar vermeden bitmesi gerekir. Bunu bitirecek olan da iktidardaki siyasi iradedir. Siyasi erk ve karar verme mekanizması olduğu için, Hükümet'e büyük sorumluluk düşüyor. Yani Hükümet nezdinde AK Parti'nin siyasi basiretten vazgeçmemesi gerekir. Zaten siyaset te gergin ortam ve durumlarda çözüm üretme sanatı değil midir? Ne AK Parti Cemaat'siz, bugün olduğu yerde olurdu ne de Cemaat AK Parti'siz, bugün olduğu yerde olurdu. Bu gelecekte de böyle olacaktır. Yani biri diğersiz eksik olacaktır. Son on yıldır birbirini tamamlayan bu iki sosyal yapının yıpranmaları yıllardır ayakları üstünde durmaya çalışan ülkeye zarar verir. Hizmet erlerinin de Hocaefendi'nin tavsiyeleri doğrultusunda ve hasbiliğin gereği sepetteki yumurtaların kitilmamasi için daha hassas ve dikkatli olmaları gerekir. Fevri davranmadan, gönül kırmadan, "hizmete devam" denmeli. 30 yıldır ülkenin ve eğitim sistemimizin mühim bir parçası haline gelmiş dershanelerin kapatılmasının hiç bir bilimsel dayanağı yoktur. Hem vardı ise neden 11 yıldır beklediniz de şimdi kapatmaya ya da dönüştürmeye karar verdiniz? Bu durumun 30 yıldır böyle devam ediyor olmasında eğitim sistemimizin ve hükümetlerin hiç mi sucu yok? Neredeyse her yıl değişen eğitim bakanlarımızın istikrarsız ve yanlış uygulamalarından dolayı oluşan eğitimdeki kalite kaybını dersaneler kapatmaya çalışıyor. Dersanelerın sistemden çekilmesi isteniyorsa öncelikle bu ihtiyacı doğuran sebeplerin ortadan kalkması gerekir. Hükümetin dersanelerı liberal ekonomik sistemin bir parçası olarak görmesi gerekir. Serbest teşebbüs hakkı gereği, her gerçek veya tüzel kişilik istediği iktisadi faaliyetlerde bulunabilir. Hükümet tarafından çıkarılacak kanunlarla bu hakkın engellenmesi demokrasiye ve serbest teşebbüs hakkına aykırıdır. İsteyen mal ve hizmet üretir, toplumda karşılığı varsa toplum onu talep eder ve ücretini ödeyerek alır. Devletin de istediği bu değil midir? Serbest teşebbüs iş alanları açıp iş üreterek, kazanç sağlayacak, devlet te bu kazançtan vergi alacak. Dershaneleri kapatmanın AK Parti'ye hiçbir siyasi getirişi olmayacağı gibi eğitim sistemimize de bir katkıda bulunmayacaktır. Aksine hem eğitimde kaliteyi düşürecek hem de önümüzdeki yerel seçimlerde ve Cumhurbaşkanlığı seçiminde AK Parti'ye zarar verecektir. Başbakan'in Köşk'e çıkmaması istemeyenler bu gerginliği son şansları olarak görüyorlar. Böylece yerel seçimlerde siyasi zedelenmeye uğramış ve liderini Köşk'e çıkaramamış bir partiyi devre dışı bırakacak şer odakları ülkeyi vesayet sistemine geri götürecekler. Simdi her zamankinden daha çok basiretli olma zamanıdır. Bu yazı 05/12/2013'te Taraf'ta yayımlandı *Dr., İpek Üniversitesi |
|||
![]() ![]() ![]() |
|||
2013-12-06 | |||
|
|||