Bilerek veya bilmeyerek, "Hizmeti" hedef alan birçok yazar, aydın ve akademisyen acaba ülkemizi kaosa mı? sürüklemektedirler.

"Sivil darbe, devleti teslim alma girişimi, hükümeti devirme girişimi, CHP ile Cemaat pazarlıkları" gibi, birçok deli saçması ve emperyal işbirlikçilerinin dedikoduları ile Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Milleti kaosa mı sürüklenmektedir?

Mit Müşteşarını korumaya alırken, acaba Mit'in içindeki Derin Devletin kalıntıları da mı? Koruma altına alındı. Acaba Başbakan sadece Mit'ten aldığı bilgilerle mi? Hareket ediyor. Bu soruları kendimize sormalıyız.

Sözde, Hükümet-Cemaat sürtüşmesini kışkırtanlar, Emperyal işbirlikçilerdir. (ABD, AB ve İsrail) üçgen yapının derin güçleri, Hükümete ve Cemaat'e yön vermek istemektedirler. Bu söz gerçekten doğrumudur?

"Sözcü, Aydınlık, Evrensel" Vb. Gazetelerin yazdıkları, Ulusal TV. Gibi bazı Tv'lerde "Hükümet'te, Cemaat'te Emperyallerin istediğini yapmaktadırlar" söylemleri doğrumudur?

Çok yönlü düşünmeliyiz.

Sözde, Cemaat-Hükümet çatışması, Devletle dinin çatışmasından farksız olur ve bizi yıllarca uyguladığımız Laiklik anlayışına götürür. O zaman, ne 2010 Referandumunun, ne açığa çıkarılan darbe girişimlerinin, ne Ergenekonun, ne de Silivri'nin hiç bir anlamı kalmaz ve halen daha pişmanlık duymayan Ergenekoncuları haklı göstermekten başka hiç bir işe yaramaz.

Her şeye rağmen, Sayın Balbay'ın tahliyesi (Şayet gizli bir niyet yoksa ve Balbay'da sözlerinde samimi ise) demokrasinin yerleşmesi, kucaklaşmanın ve birlik olmanın başlangıcı olarak değerlendirilebilir. Aksi halde Silivriye gün doğmasını arzulayan halen daha tam anlamı ile yıkılamayan derin yapının ve Ülkemizdeki Terörle beslenen ayrılıkçıların istediklerini yapmış oluruz.

Ben soruyorum, Madem Mit'i soruşturan Savcı suçluydu da neden? Bir gecede Mit müşteşarını koruma altına alan kanun çıkartıldı?

Ak Parti Gaziantep Milletvekili Sayın Şamil Tayyar "Başbakan'ın bilgi kaynağı sadece MİT olmaması gerekir. Başbakan'ın bilgi kaynağının çeşitlenmesi lâzım, derin devletin yüzde 1'nin bile tasfiye edildiğini düşünmüyorum' demektedir.

Son yıllarda Devletin bürokrasisinde görev alan Memurları, yaptıkları görevlerinde yanlı ve yanlış yapmamakta direnmektedirler. Yanlış kimin tarafından yapılırsa yapılsın, kimin tarafından göz yumulmak istenirse istensin doğru olan ne ise onun gereği yapılmalıdır. Gerçek hukuk başka türlü tesis edilemez. Bu gün gereğini yapanlar, takdir edilmeleri gerekirken cezalandırılmaktadırlar. Direndikleri vakit ya sürgün edilmekteler yada ellerinden yetkileri alınmaktadır.

Burada haklı - haksız yorumuna girmeden, Hem halkımıza hem de Başbakan'a ve hükümet yetkililerine soruyorum. Neden? Merhum, Sayın Muhsin yazıcıoğlu'nun sözde helikopter kazası dört yıldır aydınlatılamıyor. Ülkenin savcıları Başbakana ve Bakanlara komplo mu? Hazırlıyorlar. Hükümetin Bakanı; kendi mahiyetinde görev yapan insanların sorugulanmasına izin vermemekle Emperyal güçlere hizmet mi? Ediyor. Cumhurbaşkanı, helikopterdeki cihazların sökülmüş olduğunu öğrendiğinde "O cihazları keçiler mi? Yedi" diye serzenişte bulunuyor, her gecen gün yeni bulgular ortaya çıkarılıyor. Hükümet ve Sayın Başbakan bunların üzerine neden gidemiyor?

Sebepleri, Ülkenin ve Milletin bekası göz önüne alınarak düşünülüp değerlendirilmelidir. Rüzgarın yönünü değiştiremiyorsanız, Yel Değirmenleriyle savaşmanın hiç bin anlamı yoktur. 

Ülkemizde her kurum ve kuruluş, çarpık bir laiklik anlayışına uygun dizayn edilmiştir. Laiklik, Dinden devleti koruyan bir sistem olmaktan çıkartılıp, Devletten dini koruyan bir sistem olarak işletilmelidir. Milli iradeye saygı başka türlü tesis edilemez. Hukuk, herkes için ancak o zaman adil ve hızlı bir yargı olarak yüzünü gösterebilir.

12 Eylül öncesine dönmek istemiyorsak, 1960 darbesi, 28 Şubat post modern dedikleri darbenin ve Ak partiyi kapatma girişiminin öncesi ve sonrası çok iyi incelenmelidir. Devletin altyapısındaki , kardeşleri birbirine kırdıran zihniyet altyapısının değiştirilebilmesi, kardeşlerin sahip oldukları vizyonları ile orantılı olarak gerçekleştirilebilir.

Şayet başarı elde edilemiyorsa, Babaya daha yakın olan kardeş oturup öncelikle kendisini sorgulamalıdır. 

ALLAH'A EMANET OLUNUZ