Bu yazımı eğitimcilerden ziyade ebeveyn için yazdım. Anne ve babalar olanların ne kadar farkındalar, diye merak ediyorum. Geçenlerde bir öğrenci velisi, "Aman kapanırsa kapansın, hiç olmazsa dershane masrafımız olmaz, nasıl olsa her çocuk eşit şartlarda olacak. Dershane olmadan da elbet sınav kazanılır" dedi. Eğitimcilerin bu serzenişe verecek cevapları elbette vardır ama halkımız maalesef işin farkında değil. 

Dershaneler kapanınca her çocuk eşit şartlarda olacak mı? Elbette hayır! İmkânı olanlar eskiden olduğu gibi özel hoca ile çocuklarını sınava hazırlayacaklar. Peki ya diğerleri! İşte meselenin mihenk noktası tam da burası... Diğerleri ya imkânlarını zorlayıp ders aldıracaklar ya da eskiden olduğu gibi meslek sahibi olabilmeleri için çocuklarını küçükten itibaren zanaat atölyelerine verecekler. Hatırlar mısınız bilmem, 70 li yıllarda öyle oluyordu. Orta gelirli aileler çocuklarını 'altın bilezik' diye sanayi kuruluşlarına gönderirdi. Merhum Cem Karaca'nın o yıllara ait eskimez, Tamirci Çırağı parçası bunu ifade ediyordu:  

Ustam geldi sırtıma vurdu
Unut dedi romanları   İşçisin sen işçi kal
Giy dedi tulumları, İşçisin sen işçi kal

Tamirci veya marangoz olmak revaçtaydı o yıllarda. Çünkü başka bir alternatif yoktu. Belki sizlerin babalarınız da böyle bir meslek sahibiydi bilmem. Seksenli yıllara damgasını vuran lider elbette Merhum Cumhurbaşkanımız Özal oldu. Anadolu insanının önündeki engelleri kaldırdı ve dershanelerin açılmasına izin verdi. (80 Darbesinde yasaklanmıştı.) Özal'ın hamlesi fırsat eşitliğine imkân sağladı. Marangoz ve tamircinin çocukları okudu ve doktor oldular. Sonra mühendis, mimar, avukat ve kaymakam oldular. Sonra vali oldular ama Anadolu insanındaki bu maddi-manevi kalkınma, yönetici ve kendini elit sayan sınıfın dikkatinden kaçmadı.  

28 Şubat Post Modern Darbesinin arkasındaki gizli niyet buydu. Anadolu insanının önünü kesmek! 1998 yılında sınav sistemi değiştirildi. İki basamaklı sınav sisteminden bilgi düzeyinin ölçüldüğü ÖYS kaldırıldı. Yerine genel yetenek sorularından oluşan ve çok daha basit soruların olduğu ÖSS getirildi. O günlerde darbecilerin şu öğütlerini hep duyardık: 'Çocuklar artık dershanelere ihtiyaç kalmadı. Çok kitap okuyarak soruları cevaplayabilirsiniz.' Şimdi olduğu gibi milletin ihtiyacına onlar karar veriyordu. Ama plan işe yaramadı. Dershane kayıtlarında patlama oldu ve yenileri açıldı. Sebep belliydi, 4 yıllık fakülte kontenjanı az iken sınava giren öğrenci sayısı abartılı olarak çoktu. Bu oran artan nüfusla her geçen yıl daha da büyüyordu. Şimdi oran değişti mi? Hayır! Öyleyse dershaneye duyulan ihtiyaç devam ediyor demektir. Hal böyle iken hükümet sözcülerinin dershanelere ihtiyaç kalmadı, ısrarı sadece aldatmacadır.

Dershaneler konusuyla ilgili bir yıldır yazıyorum. Şimdiye kadar sadece eğitim yönünü irdeledim. 30 yıllık eğitim-öğretim hayatımda elbette söyleyeceğim çok şey vardı. Mesela, ikide bir değişen müfredat sistemini eleştirdim. Çünkü her değişen müfredatla milyonlarca kitap çöpe gidiyordu. İsraf o raddeye gelmişti ki işi biten kitaplarla koca bir ormanı yakıp kül ettiniz, dedim. O günlerde görüştüğüm bir yayınevi sahibi, 'Depolarımızda milyon liralık kitap heder oldu. Çok şükür dayandık ama tanıdığım bazı yayınevi sahipleri iflas ettiler' dedi.

Yine SBS sınavının kaldırılmasında, aynı tepkiyi verdim. Çocukların üzerinde böyle deneyler yapmayın. Onların psikolojilerini bozmaya kimsenin hakkı yoktur, dedim. Elbette konuya duyarlı çok sayıda insan da aynı tepkiyi verdi. Ama ısrar devam etti ve SBS kaldırıldı. Şimdi 12 yazılı sınavı ile öğrenci psikolojisi daha da bozuldu. Üstelik sınavla gelen başka problemler oldu. Raporlu öğrenciler, başlı başına bir problemdi.
Fırsat eşitliğinde teraziyi bozmak ihtimali vardı. Soru kitapçıklarının çalınması şaibe miydi bilmem ama yurt genelinde böyle bir sınavı hatasız yapmak elbette zordu.

Dershaneler konusunu bir kez daha irdeleyelim. Sayın öğrenci velisi, Dershanelerin kaldırılması ile biricik yavrunuzun ihtiyacı ortadan kalkmayacak. Üstelik bozulan dengeyle daha da artacak. Eğer maddi imkânınız elveriyorsa size bir şey diyemem. O zaman zaten dershaneye ihtiyacınız yoktur. Özel derslerin maddi yekûnu sizin için problem değildir. Ama bakkal Mehmet Amca, Manav Recep Amca, Pazarcı Hüsnü Amca, İşçi Ahmet Amca, Emekli Hulusi Amca ve Çiftçi Ahmet Amcaya soruyorum, siz ne düşünüyorsunuz? Lütfen düşüncelerinizi seslendirin. Çünkü Dershaneler kapandıktan sonra konuşmanın faydası olmayacak!
@kimyaci64