Kendini Yok Edinceye Kadar...

Muharrem YILDIZ

Depolama ve gıdım gıdım yemenin ustası,

Köstebekler ve arılardır.

Köstebekler yerin altındaki yatak odalarının,

Hemen yanındaki yemek odasında yiyeceği,

Solucanları canlı olarak stoklarlar.

Canı taze et istediğinde solucanların kafasını,

Onları öldürmeden koparıp yerler.

Kafası kopan kaçamayan solucanların hücreleri,

Bahara doğru yeni kafayı oluştururlar.

Bu şekilde bir tek solucan bile ziyan olmaz.

Bu arada baharla birlikte dışarı avlanmaya çıkan,

Köstebeklerden fırsatını bulan solucanlar kaçarlar.

Bu bir mucizedir, en küçük canlıdaki büyük mucizedir.

..

23 Yıl öğretmen olarak görev yaptığım kendi köyümde,

15 Yıl boyunca Okul Uygulama Bahçesinde,

Arcılık da yapmıştım.

40 Kovana yakın Kafkas Irkı arım vardı.

Arıcılık yaparken birçok mucizeye,

Ve enteresan olaylara tanık olmuştum.

Her İlkbahar'ın Nisan ayının sonu ile,

Mayıs ayının başlarında arılar oğul verirlerdi.

Oğul dediğimiz kalabalık bir arı sürüsü,

Bölünür kovanını terk ederdi.

Arıcılar, o zamanlar geldiğinde oğul gözlerlerdi.

Ya da oğul çıkmasın diye kovan içinde bulunan,

Bölünmeye liderlik yapacak,

Ana emziklerinin doğmasına fırsat verilmez, yok edilirdi.

Onu yapmayan arıcılar,

Dünyaya düzen veren güçler gibi,

Kovanın kaderini belirlerdi.

Kovandan arı oğulu çıkarken binlerce arı,

Kovan önünde havada kara bir bulut gibi uçarlardı.

Hemen ben veya eşim, çocuklarım durumu,

Tespit ettiğimizde ellerimizdeki tenekeye davul gibi,

Belli bir ritmle vurmaya başlardık.

Arılar tenekeden çıkan sesi takip ederler,

Yakındaki bir ağacın dalına üzüm salkımı gibi konarlardı.

Daha önce hazırlanan kovan,

Dalın altına getirilir, içi biraz ballanır,

Daha sonra dal yavaşça kesilir, üzüm salkımı gibi,

Katır kafası büyüklüğündeki arı oğulu,

Kovan önüne silkelenirdi.

Daha önce kovan kültürünü bilen arılar

Sanki kendi kovanlarına girer gibi ip gibi sırayla,

Yeni kovana girerlerdi.

Kovana giren arıların ana arılarını kontrol eder,

Yeni kovanı bal yapması için diğer kovanların yanına,

Götürür altın sarısı peteklerinde oğul balı yapmasını beklerdik.

Yeni kovanda ana arılardan bir tanesini seçen arılar,

Diğer ana arıları öldürürdü.

Sarışın uzun boylu bir genç kıza benzeyen ana arı,

Yani yeni kraliçe sabah ezanından sonra,

Güneş yeni doğarken kovandan kendi seçtiği erkek arıyla,

Havada uçarken çiftleşirler, çiftleşme sonunda,

Zevk sarhoşluğu içindeki erkek arıyı kraliçe kafasından ısırır öldürdü.

Erkek arının kafası olmayan gövdesi,

Daha önce kendim tarafından kovan önüne bire bolla,

Yapıştırılmış beyaz kâğıt parçasının üstünde olurdu.

Çarşamba günü oğul veren arı,

Ertesi hafta Çarşamba günü tekrar oğul verirdi.

Ana emzikleri kesilmediği takdirde,

Bu oğul vermeler,

Arı kendini yok edinceye kadar devam ederdi.

2013-12-16

Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?

Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.