Kimileri Yunan askerini denize döken komutan edasında, kimileri gücün nereye döneceğinin takibinde, kimileri de kaçarken etrafını yakıp yıkan Yunan askerinin hırsında, 17 Aralıktan beri ortalık tozduman.

Allah! Allah! Bu yazarlar içinde, ne kadar ekonomist, ne kadar sosyal bilimci, ne kadar memleket severler varmış hayretler içinde kaldım. Tüm enerjilerini bu günlerdeki tetikçilikleri için depolamışlar.

Akıllı insanlar vesselam....

Yunan İzmir'e girdikten sonra, elini kolunu sallaya sallaya Afyona kadar yol alırken Yunan komutanlarının eteklerine yapışanlarla kaçarken onlara taş atanların aynı kişiler olduğunu bu Milletin aklı selim evlatları çok iyi bilmektedir.

Meşhur Hortunalı Hamit efemizin kimlere karşı mücadele ettiğini, Efemizi, kimlerin neden ve nasıl sattığını ilçe halkımız, en azından yerli halkamız çok iyi bilir. Bilmeyen var ise gitsin kent Arjivini gezip öğrensin. Egenin bir çok yerinde benzerleri çokça yaşanmıştır.

"Ne yapayım, canım tehlikedeydi, işimden olacaktım, ben aslında seni çok severim" diyen dalkavuk tipli ülkemiz basınının yazarlarını da birazcık siyaseti ve basını takip edenler bilirler.

Büyük taarruzdan sonra, İzmir'e gelen Atatürk'ün eline, eteğine sarılan, Yunan Bayrağını ayaklarının altına seren dalkavuklarında aynı kişiler olduğunu izmirlimiz çok iyi bilir.

Çaybaşında, Yazıbaşında, Pancarda, bir ihtiyarın yanına oturun size anlatsın... Onların anlattıklarını resmi tarihimiz yazmaz. Ama sağ olsunlar! Nejat Çetin ve Yasin Kayış gibi çok değerli ilçemizin yetiştirdiği tarihçilerimiz doğruları ortaya çıkarıp ilçe halkımızla kent Arşivimizde paylaşmaktadırlar.

Bu gün, hırsızlığın ve yolsuzluğun, bakan çocuklarının yatak odalarına kadar girdiği bir dönemi yaşıyoruz. Bir türlü kendini şoktan çıkaramayan bir Başbakanı, Fatihle, Yavuzla, Atatürk ile mukayese eden, Sosyal bilimciler, Dalkavuk değilse en büyük fitne veya işbirlikçidirler.

Sayın Başbakanı girdiği şoktan çıkaracak tek şey, Cemaate GLADİO diyen, Uludere olayını Cemaat'in yaptığını ima eden sözde yazarlar ile "Ben Ak Partinin kurucu üyesiyim. O gün Tayyip Beyin yanında yer almaktan korkup arabaya sonradan binenler şimdi ahkam kesiyorlar." diyen Sayın Kuzunun söylediklerini yanyana koyup değerlendirme yapmasıdır. Başbakanın, bu güne kadar yaptığı her şey ve konuştuğu her söz kendisini "Millet Vicdanı"na hapsetmekte ve sonu belli olmayan bir yolculuğa sürüklemektedir.

4,5 Milyon "ABD" Parasını "İmam hatip yapımı için evimde tutuyordum" diyen bir Banka Genel Müdürünü, Müslüman Milletinin vicdanında aklayamazsınız. Hele hele 40 yıldır dünyaya İslam ahlakını, Türk ve Anadolu Kültürünü en iyi şekilde tanıtan Camiaya yüklemeye kalkarsanız bunun altından Başbakan dahil hiç bir kimse kalkamaz.

Eğer ben Allah'ın emrettiği gibi doğru yaşayamayacaksam ve hırsızlığın yolsuzluğun göz göre göre kol gezdiği bir ortamda sadece zihniyetim güç kaybetmesin diye hırsıza göz yumacaksam, Allah beni yerin dibine batırsın... Buyurun, siz dalkavuklar ve fitneler ben teslim oluyorum her şey sizin olsun.

ALLAH'A EMANET OLUNUZ