Abdullah KALKAN
|
|||
Abdullah KALKAN kimdir? Email: [email protected] |
|||
YAZARIN SAYFASI | |||
Çok Bilinmeyenli Roboski Denklemi | |||
İki yıl önce Şırnak iline bağlı Uludere ilçesinin Roboski Köyünde Türk Hava Kuvvetlerine bağlı F 16 jetlerinden atılan bombalar sonucu öldürülen 34 vatan evladının ardından askeri mahkeme takipsizlik kararı verdi. Kararın gerekçesi, kasıt yoktur!
İki üç tane bakanın oğlunu yakalattılar diye onlarca hâkim ve savcının yerinden edildiği, binlerce polisin başka yerlere sürgün edildiği ve onlarca emniyet müdürünün ve ya amirinin koltuklarından kopmasını sağlayan mevcut hukuk düzeninin Roboski kararı sonrasında eskisinden çok daha acil bir şekilde irdelenme ihtiyacı kaçınılmaz olmuştur. Karar sonrasında, çocuklarını ve yakınlarını malum olayda kaybeden birçok köylünün açıklamalarını dinledim. Açıklamalar sonrasında tüylerim diken diken oldu dersem yeridir. Olayın üstüne akşam saatlerinde basına yansıyan şekli ile Askeri mahkemenin de açıklamaları eklenince olay nazarımda çok bilinmeyenli denklem boyutuna taşındı. Askeri mahkemenin gerekçeli kararında olay filmler için yazılan profesyonel senaryo formatında kurgulanmış gibi. Olayın Dakika dakika gelişimi ve nihai karar ile bunu müteakiben bombaların atılması sanki çok büyük bir marifetmiş gibi satır satır işlenmiş. Oh ne ala memleket. Ölen çocuklardan Muhammed Encu'nun babası; biz dedelerimizden beri kaçakçılık işi ile geçimimizi sağlıyoruz. Daha önce ki dönemlerde 250 tane köylümüzün bir anda diğer tarafa gittiği durumlar olmuştu. Bu tür zamanlarda Şırnak Tümenden bize karşıda adamınız var mıdır diye sorarlardı. Bizler de evet adamımız var deyince olayın üstü kapatılır, her hangi bir bombalama yapılmazdı. Bu sefer ise yapılan tam danışıklı bir dövüş olmuştur. Devlet yetkilileri karşıdan gelen adamların bizim köylülerimiz ve çocuklarımız olduğunu bildikleri halde, birilerine ya da bir yerlere bir mesaj vermek istercesine 34 tane canımızı katletmişlerdir diyor. Olayın diğer tarafı olan TSK ise olayı çok basite indirgeyerek sanki sıradan bir vakaymış gibi bir hava vermek istemektedir. TSK ya göre olayın ilk andan sonuna kadar bütün gelişmeleri emir komuta zincirinin halkalarını oluşturan sinisele yolunu takip edilerek uygulanmış. TSK özetle diyor ki karara baştan sonuna kadar ilgili tüm devlet birimleri birlikte karar vermiştir. Başka bir köylü olan Veli Encu'nun dedikleri daha da düşündürücüdür. Veli Encu diyor ki; devlet bize kısaca ben istediğimde vatandaşımı öldürür, sonrasında da kan paralarını vermek kaydıyla da yakınlarının susmalarını sağlarım. Gel de ayıkla pirincin taşını... Olayın taraflarını, özellikle de Roboskili köylüleri dinleyince olay içinden çıkılmaz bir boyut alıyor. Vaka çok bilinmeyenli denkleme boyutuna taşınmış durumda. Ortada bir gerçek var ki, sınır boyunda yüz yıla yakın bir süreden bu yana kaçakçılık faaliyetleri yürütülmektedir. Yapılan faaliyetlerden bölgede görevli olan asker ve polis teşkilatı kesinlikle haberdardır. Hatay'da kaçakçılık yapan Türk ve Suriye Vatandaşlarını caydırmak ve korkutmak için havaya ateş etme suretiyle önlem alan devlet, Roboski de ise sanki bir savaş varmış edası ile hareket ederek 34 vatandaşın öldürülmesine vesile olmuştur. Hatasının farkına varan devlet, daha sonraki süreçte kelle başına yüz bin lira değer biçerek köylülere tazminat ödeme yoluna giderek kabahatinin üstüne kabahat eklemiştir. Mahkemenin kararı sonrasında açıklama yapan ciğeri dağlanmış bir anne; biz şimdiye kadar yaralıydık, ama karar sonrasında gerçek anlamda şimdi katledildik diyorsa, bu kararı veren odakların taşlaşmış vicdanlarını biraz daha kurcalamaları gerekmez mi? 28 Aralık 2011 tarihinden bu yana kadar sözüm ona büyük bir titizlikle sürdürülen araştırma ve kovuşturma sonrasında yapılan açıklama kamuoyu nezdinde doyurucu olmamıştır. Olay sonrasında yapılacak samimi bir açıklama belki biraz da olsa rahatlatma etkisi yapacakken. Bu akşam sonrası o köyde gerçek feryatlar ve figanlar duyulursa hiç kimse şaşırmasın. Çünkü 28 Aralık 2011 de yaralanan 34 tane can, gerçek anlamda 7 Ocak 2014 de öldürülmüştür. Tamamı ile çok bilinmeyenli bir denkleme dönüşmüş olan Roboski vahşetini çözecek olan hükümettir. 17 Aralık tarihi sonrasında büyük bir sarsıntı yaşayan hükümet eğer yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen kendine olan güveni tazelemek ve ya arttırmak istiyorsa bir an önce bir tane komisyon kurmalı ve hakikati ortaya çıkarmalıdır. Yok eğer yine susma ve olayın üstünü örtme yoluna giderse, diğer bir çok vakada olduğu gibi Avrupa İnsan Mahkemesi devreye girer hakikatin vuku bulmasını sağlayacaktır ki, bu durum da canlarını kaybeden insanların tek beklentisidir. Abdullah KALKAN [email protected] |
|||
![]() ![]() ![]() |
|||
2014-01-08 | |||
|
|||