Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.

Adobe Flash player Edinin


GÜNDEM POLİTİKA DÜNYA EKONOMİ SPOR 10 Kasım 2015
Mustafa EROL
Mustafa EROL kimdir?
Artvin’in Yusufeli ilçesinde 21.03.1965 tarihinde doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimimi Akyazı, Sakarya’da tamamladı. Ege Üniversitesi, Fen Fakültesi, Fizik Bölümü’nden 1986 yılında mezun oldu. Milli Eğitim Bakanlığı bursu ile İngiltere Lancaster Üniversitesi’nde yüksek lisans ve doktora eğitimini Yoğun Madde Fiziği üzerine yaptı. Dokuz Eylül Üniversitesi, Buca Eğitim Fakültesi’nde 1993 yılında yardımcı doçent, 1995 yılında doçent oldu ve 2001 yılından bu yana profesör olarak çalışmaktadır. Bugüne kadar yaklaşık 70 bilimsel makale ve 3 adet kitap katkısı yayınlamıştır. Ulusal ve Uluslararası kongre ve sempozyumlarda yaklaşık 65 bildiri sunmuştur. Son yıllarda özellikle “Bilinç” ve “Kuantum Fiziği” ilişkisi üzerine çalışmalar yapmaktadır. Türk Fizik Derneği İzmir Şubesi ’nin 2004 yılından beri başkanlığını yürütmektedir. 2009 yılından beri Beşiktaş kongre üyesidir. Web: http://kisi.deu.edu.tr/mustafa.erol https://twitter.com/profmustafaerol
Email: [email protected]
  YAZARIN SAYFASI
Hukuk Darbesinin Bertaraf Edilmesi!
Son günlerde ülkemiz ne yazık ki çok farklı ve tarihte hiç benzeri dahi olmayan, son derece yıkıcı ve üzücü bir süreçten geçmektedir. Bu olağanüstü sürecin açık adı ‘Hukuk Darbesi' sürecidir. Nasıl olduysa tam 12 yıldır tek başına iktidar olan kudreti ile içeride ve dışarıda herkesin takdirini kazanmış olan hükümetimizin bilgisi ve kontrolü dışında Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin içinde akıl almaz bir ‘paralel devlet' organizasyonu oluşturulmuştur. Paralel devlet organizasyonunun içinde çok sayıda savcı, hakim, polis ve bürokratın bulunduğu son zamanlarda yapılan operasyonlarla çok net bir şekilde ortaya çıkmıştır! Paralel devletin başı öyle görünüyor ki yurtdışında Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşamaktadır. Oluşturulan paralel devlet organizasyonu yurt içinden ve yurtdışından iktidarın başarılarını kıskanan ve bu memleketin ilerlemesini içine sindiremeyen birçok kişi, organizasyon ve devlet tarafından desteklenmektedir. Organizasyonun tek amacı hükümeti devirmek hatta Türkiye Cumhuriyeti'ni yok etmektir!

Bu paralel devlet organizasyonu % 50 gibi bir oy oranıyla iktidara gelmiş ‘milli iradeyi' hiçe sayarak hükümeti yok etmek için her yola başvurmaktadır. Hele 17 Aralık 2013 tarihinde sabah saatlerinde başlatılan sözüm ona ‘yolsuzluk ve rüşvet' operasyonu iktidarı devirmeye yönelik olarak yapılan açık bir ‘hukuk darbesi' dir. Geçmişte pek çok sivil ve askeri darbe girişimini bertaraf eden milletimiz bu sivil darbeyi de mutlaka bertaraf edecektir!

Neymiş efendim, iktidar partisinin bazı bakanları, bakanların oğulları ve iktidar ile çok yakın temas içinde olana bazı bürokratların ve işadamlarının yolsuzluk yaptığı, rüşvet aldığı konusunda dosyalarca delil toplanmış mış! Yurt içinde ve yurt dışında taraflı tarafsız herkesin takdirini kazanmış, bu ülkede özgürlükleri genişletmiş, demokrasimizi güçlendirmiş, hükümetleri askeri vesayet rejimlerinden kurtarmış bir hükümetin hele hele ‘ustalık döneminde' böylesine yolsuzluk ve rüşvet gibi konulara karıştığı düşünülebilir mi? Hiç böyle bir şeyin olması mümkün müdür? Bu devletin savcıları, hakimleri ve polisleri hükümetin yolsuzluklarını ortaya çıkarmak için mi vardır, bu savcıların başka işleri güçleri yok mu dur?

Neyse ki kudretli hükümetimiz, daha önceden nasıl olduysa 12 yıllık iktidarı döneminde farkına varamadığı bu paralel yapıyı 17 Aralık operasyonu sayesinde anında kavrayarak derhal gerekli tedbirleri alma yoluna girmiştir. Bu paralel yapı Türkiye'nin güçsüzleştirilmesi için dışarıdan da destek alarak böylesine bir operasyona girişmiştir.

Ancak hükümetimizin paralel yapıya karşı başlattığı mücadele tüm hızıyla devam ediyor. Bu çerçevede ülkemizin neredeyse tüm yargı ve emniyet teşkilatları yeniden yapılandırılıyor! Paralel devletin mensubu tüm polisler, savcılar ve hakimler görevlerinden alınıyor ve pasif görevlere atanıyorlar. Başbakanımız ne demişti 'inlerine gireceğiz!' öylede yapılıyor. İnşallah, Allah'ın izniyle bu yapı sonsuza dek yok edilecektir, bundan hiç kimsenin şüphesi olmalıdır.

Son Bürüksel ziyaretinde sayın başbakanımız Avrupa Birliği yöneticilerine de ‘Paralel Yapı' konusunu anlatmış, inşallah onları ikna etmiş ve onlarda sayın başbakanımıza hemen inanmışlar ve ikna olduklarını belirtmişlerdir! Ayrıca başbakanımız temasları esnasında özellikle ‘hukukun üstünlüğüne inandığını' ve ‘ erklerin birbirine müdahale etmesini doğru bulmadığını' açıkça ifade etmiştir. Böylece Avrupa normlarında bir iktidar olduklarını da bir kez daha ifade etmiş oldular!

Bu ülkede milli iradenin ‘mutlak gücünü' yok etmek isteyenler, iktidarı ortadan kaldırmak isteyen paralel devlet organizasyonları ve sivil darbe teşebbüsleri her zaman olacaktır. Bu tür organizasyonlara gerekli cevabı milli iradenin sahipleri en sert şekilde vereceklerdir. Ve en önemlisi de halkımız bütün bu olan biteni anlayabilecek zekaya inşallah sahiptir!

Prof. Dr. Mustafa EROL 

   
2014-01-23
YORUM YAP
Yorumlarınız onaylandıktan sonra yayına verilecektir. Uygun görülmeyen yorumlarınız yayınlanmayacaktır. Yasal zorunluluk olarak yorum yapan ziyaretçilerimizin IP bilgileri kayıt altına alınacaktır. Teşekkürler...

  YORUMLAR 1 sayfada toplam 3 yorum
Feyzullah Turan
2014-01-28 13:41:57    ip: 176.41.21.???
Oh! be ilk defa bu kadar anlayışsız ve hadsiz olmamın mükafatını alıyorum...
.......................................................................................................................................................................
Mustafa Erol
2014-01-27 20:32:11    ip: 188.57.114???
Yazimin bu bolumunde ironi yapiyor ve aslında bu şekilde dusunenleri eleştiriyordum...sizinle ayni noktada olduğumu açık bir şekilde ifade etmek isterim. ..bu memlekette hukuk istisnasız herkes e uygulanmalidir...ozellikle milletin yetki verdiği hırsızlara...yapilan operasyonlara hukumetin müdahalesi asla kabul edilemez...
.......................................................................................................................................................................
Feyzullah Turan
2014-01-27 16:25:13    ip: 176.41.21.???
Savcının ve polisin asli görevi Milletin Malını ve Canını hukuki güvence ve koruma altına almaktır. " Neymiş efendim, iktidar partisinin bazı bakanları, bakanların oğulları ve iktidar ile çok yakın temas içinde olana bazı bürokratların ve işadamlarının yolsuzluk yaptığı, rüşvet aldığı konusunda dosyalarca delil toplanmış mış! Yurt içinde ve yurt dışında taraflı tarafsız herkesin takdirini kazanmış, bu ülkede özgürlükleri genişletmiş, demokrasimizi güçlendirmiş, hükümetleri askeri vesayet rejimlerinden kurtarmış bir hükümetin hele hele ‘ustalık döneminde' böylesine yolsuzluk ve rüşvet gibi konulara karıştığı düşünülebilir mi? Hiç böyle bir şeyin olması mümkün müdür? Bu devletin savcıları, hakimleri ve polisleri hükümetin yolsuzluklarını ortaya çıkarmak için mi vardır, bu savcıların başka işleri güçleri yok mu dur?" Böyle bir değerlendirmeyi anlamakta güçlük çekiyorum... Eyvah ki! Ne eyvah! Bilimsel düşünenler de midesinden düşünmeye başlamış ise vay Milletin Haline....
.......................................................................................................................................................................
1
yazarın diğer yazıları