Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.

Adobe Flash player Edinin


GÜNDEM POLİTİKA DÜNYA EKONOMİ SPOR 06 Temmuz 2014
Deniz Batu EBİNÇ
Deniz Batu EBİNÇ kimdir?
Deniz Batu EBİNÇ e-mail: [email protected] 1 Nisan 1981 Van doğumlu ve Çerkez asıllıyım. Kafkasya’dan gelen, Atalarım 1732 yılında İkinci Mahmud’un, fermanı ile Van ili Amik Kalesine tımarlı sipahi olarak gönderilmiştir. Burada uzun süre uç beyliği yaptıktan sonra Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte görevlerinden azledilmişlerdir. Çeşitli gazete ve dergilerde; Kadın, vicdan, önyargı, sosyal adalet, aşk, sosyal yaşam, genel kültür ve kültürel değerlerimiz ile ilgili köşe yazıları yazmaktayım. İnönü Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinden mezun olduktan sonra üç buçuk yıl kadar memurluk yaptım ve 2009 yılında bıraktım. 2009 yılı Kasım ayı sonlarında; Gaziantep’te, kısa dönem olarak yaptığım askerliğimi tamamladım. Memurluktan ayrıldıktan sonra kendimi tamamen yazılarıma adadım. Hâlihazırda 16 öykü ve 500'ün üzerinde şiirim bulunmaktadır ve henüz hiçbir yerde iki şiirim dışında yayınlananı olmamıştır.
Email: [email protected]
  YAZARIN SAYFASI
Bıldırcınlar!...
Atatürk, hiçbir zaman bıldırcın eti yemezmiş.
Dolmabahçe sarayı baş aşçısı bir gün dayanamayıp sormuş:
- Paşam, neden bıldırcın eti yemiyorsunuz? Bunun üzerine o da şu olayı anlatmış...

Karadeniz bölgesinden bir Vali Atatürk'e, bıldırcın mevsiminde üç dört tane bıldırcın yollamış.
Dolmabahçe sarayında bulunan odasına getirmişler.
Atatürk, bıldırcınların yanına yaklaşıp kafesin kapağını açmış.
Bıldırcınlar kafesten çıktıkları gibi Atamızın kucağına sıçramış, koltukları altına girmeye çalışmışlar...
O günden sonra bir daha asla bıldırcın eti yememiş...
Ve sarayda da pişirilmesine izin verilmemiş.

Atatürk'ün, o babacan, insancıl yapısı; yaratılmış olan tüm canlıların yaşam hakkına saygı duyuşu ve kendinden medet umana karşı duyduğu şefkat ve merhamet duygusu bugün maalesef eşine rastlanmaz bir liderde olmazsa olmaz vasıflardandır...

O tüm dünyada sulh isteyen, haksızlığın karşısına dikilen tüm dünyaya da bunu aşılamaya çalışan bir insandı.
Suriye'deki vahşetin resimlerine baktıkça aklımdan hep şu dua geçti...
Yarabbi sen bu ateşe artık bir su serp, bu hayâsızca olan vicdansızlığa, insanlık ayıbına bir son ver ve oradaki günahsız insanlara da Atam gibi bir lider yolla ki onları bu savaştan kurtar! dedim...

İnsanlıktan yoksun bir toplum; nil'deki timsah sürüsüne benzer. !denizbatu!

 


   
2014-01-24
YORUM YAP
Yorumlarınız onaylandıktan sonra yayına verilecektir. Uygun görülmeyen yorumlarınız yayınlanmayacaktır. Yasal zorunluluk olarak yorum yapan ziyaretçilerimizin IP bilgileri kayıt altına alınacaktır. Teşekkürler...

  Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?



yazarın diğer yazıları