Sevgili dostlar gönül ister ki bu satırların altına imza atmayalım. Cemaat, AK Parti kapışması gibi görülen bu insafsız mücadeleye bizlerde dahil olmayalım. Ama içinde bulunduğumuz ortam tarafsız olmaya müsait değil. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.

Sevgili dostlar bu yazımda bazı soruları gündeme taşıyacağım ve hep beraber bunlara cevap aramanın yoluna düşeceğiz.
17 Aralıkla başlayan ve ehli cemaatin yolsuzluk operasyonu olarak gördüğü kaos ortamı kime yarar sağlamıştır?
Bakan çocukları, Fatih Belediye başkanı, TOKİ ve Halkbankası gibi farklı dosyaları özellikle aynı gün bir paket halinde vizyona çıkarmak Türk halkının zekasına hakaret değil midir?
Bunun bir algı operasyonu olduğunu bu millet anlamaz mı sandınız? Birkaç yıldır cemaat sohbetlerinde ' İran tehlikesi var' diyerek Türkiye'nin İran ile olan ekonomik ilişkilerinin zayıflaması hangi ülkelerin çıkarınadır acaba?
Cemaat'in sohbetlerde işlediği İran temasını, hükümete İrancı yaftasını yapıştırırken kendi yazarınız Ali Bulaç'ın hangi ülkenin menfaatleri için kalem oynattığının farkında değil misiniz?
Ayakkabı kutularıyla algıları yönetmeye çalışırken bu halkın Ananas'tan da midesinin bulanacağını hiç mi hesap etmediniz? Sözde Anadolu insaninin değerlerine sahip çıkan, Anadolu sermayesini destekler gözüken sizler Koçlar gibi rafineri pazarlığı yaparken utanmadınız mı?
Her sohbetinde edepten, hayadan vefadan bahseden sizler 11 yıldır beraber yürüdüğünüz iktidarı yarı yolda bırakmanın, çamur atmanın varsa yanlışlarını zevk alırcasına kanallarınızda sunmanın bu millete hakaret olacağını hiç mi hesap etmediniz?
' Başbakanın etrafında bir halka oluşturuldu kimse ona yaklaşamıyor' derken acaba kendi profilinizi mi çiziyorsunuz
Hocanızın etrafında oluşan kalkandan, sınırlardan, okyanuslardan hatta şer odaklarından habersiz miyiz sandınız
Gavurun ekmeğini yiyenin nasıl davranacağını atalarımızdan duymadık mı?
11 yıldır AK Parti iktidarı yolsuzluk yapmıyordu da dershane meselesinden sonra mı yolsuzluk yapmaya başladı?
Yoksa cemaat olarak engin tecrübelerinizle AK Parti iktidarına 11 yılda mı yolsuzluk yapmasını öğretebildiniz?
AK Parti bu kadar mı yolsuzluk konusunda kapasitesiz? Son şefaat hakkınızı kullandığınız merhum Ecevit döneminde yolsuzluk olmadı, Çiller, Yılmaz, Demirel dönemlerinde olmadı da şimdi mi yolsuzluklar hortladı?

Pensilvanya'da gönüllü konuşlanan zatin devri zamanında belirttiği gibi 'gerekirse hakim kiralayacaksınız' sözünün 17 Aralık operasyonuyla bir bağlantısı var mıdır?
Yoksa yüce zatin cezbe halinde söylediği bir lakırdı mıdır?
28 şubatın paşalarına ve maşalarına gösterdiğiniz ihtiramı AK Parti hükümetine neden göstermediniz?
Vicdanlara huzur verecek bir açıklamanız olabilir mi?

Birçok İslam dışı milletlere duyulan Gülenî merhametin İslam topluluklarına gösterilmeyişinin özel bir nedeni var mıdır?
Papaya yazılan mektupta, taziyelerde ve geçmiş olsun dileklerinde en hürmetkar duruşuyla arzı endam eden Pensilvanya sakininin aynı kıbleye yönelen kişilere ise bu derece acımasız olması için ne tür dini terbiye ve ilim tahsil etmiştir?
'Evlerine ateş salsınla' başlayan ve en acımasızca yapılan bedduanın muhataplığı konusunda kaygı duymamamıza rağmen Rahmet peygamberini dilinden düşürmeyen birinin bu şekil hezeyana kapılmasını gerektirecek neler olmuştur?
Bu canhıraş bedduadan acaba daha önceleri yapmış mıdır?
28 şubatın zalimlerine, başörtüsü katillerine Merve Kavakçı önkesicilerine de bu beddualar edilmiş midir?
Yoksa bu beddua kardeşe özel midir? Gavura hoşgörülü Müslüman'a zalimce davranmak hangi kitapta yazmaktadır? Cemaat yanlısı kanalların çok izlenen dizilerinin içine siyaseti sokacak kadar alçalabilmek için hangi ahlakî dersler aldınız?
Apar topar partisinden istifa eden Hakan Şükür 17 Aralık operasyonundan haberdar miydi?
Yoksa bir gün önce istifa etmesi bir tevafuk muydu?
Ananas derken ne kastedilmiştir. Ananas yemenin dini hükmü nedir?
Türkiye'ye çağ atlatacak ihaleleri alan iş adamlarının hepsinin malvarlıklarına el konulması rastlantı mıdır?
İran tehlikesini yıllardır sohbetlerinizde işlerken bir gün birinin 'İran'ın Şii kültürünü sonuna kadar yaşayan ve anlatan sizsiniz' diyeceğini hiç mi düşünmediniz?
Günahsız, yanlış yapmayan imam fikri nasıl Şia da varsa sizde de var. Sizin Pensilvanya İmamınızın kazara yanlış yaptığını gördünüz mü?
Şii inancının özellikle Haşhaşilerin; 'inancın 10'da 9'u takiyedir' prensibince hareket ettiğinize göre asıl İrancı olanın sizler olduğunu bu millet bilmiyor mu sandınız?
Yıllarca sevgi edebiyatı yaparken kininizi içinizde saklamayı nasıl becerebildiniz?
Bunun formülü nedir?
Dinler arası diyalog masalını kinler arası diyaloga çevirip Türk-İslam düşmanlarıyla kol kola olabilecek mideye nasıl sahip olabildiniz?
Dava adamlığı noktasında gönüle dokunan Alperenler oyununu uzunca bir süre oynamayı nasıl becerdiniz? Allah ile aldatma konusunda stajınızı nerelerde yaptınız?
Siyasilere güvenmeyen bu halka dindarlara da güvenilmez ön yargısını inşa etmeye çalıştığınızın farkında mısınız?
Size karşı güvenimi yitirdiğim için Deniz Feneri davasında da sizlerin parmağı olabileceğini düşünmeye beni itmeniz vebal değil midir?
Yoksa Kimse yok mu nasıl parlayacaktı?
Suriye'ye giden tırlar yeni mi?
Suriye'de savaş yeni mi çıktı?
Türkiye'nin istihbaratına tecavüz etmekten zevk mi alıyorsunuz?
İktidarı 'güç sarhoşu oldular' diye suçlarken kendinize de 'bizde güç sarhoşluğuna kapıldık' diye -Allah muhafaza- hesaba çektiniz mi?  
Bu millet kargosuyla, TV'siyle, gazetesiyle, köşe başlarına konuşlandırılan kiralık adamlarıyla satın alınabileceğine inanacak kadar kıt görüşlü müsünüz?  
Yoksa 'bize verilen ihale bu, kaosu çıkar gerisi diğerlerinin işi' diyerek iş bölümü mü yaptınız?
Ekonominin alt üst olmasından, insanımızın içinin acımasından, sevdayla sarıldığı Zaman Gazetesinin tuvalet kağıdına dönüşmesinden hiç mi rahatsız olmadınız?

Allah aşkına hangi din, hangi peygamber, hangi beşeri anlayış, hangi vicdan bu yaptıklarınıza olur diyebilir?