Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.

Adobe Flash player Edinin


GÜNDEM POLİTİKA DÜNYA EKONOMİ SPOR 29 Haziran 2014
Semra ATASOY
Semra ATASOY kimdir?
Arkeolog Yazar, Özlem yayınlarından altı adet çocuk öykü kitabı ve bir adet şiir kitabı, yetişkinlere yönelik siyaset ve kadınlarımızı anlattığı deneme anı kitabı "AŞKIN ADI TURUNCU" ve "GÜNEŞ YENİDEN DOĞAR MI?"adlı romanın yazarıdır.
Email: [email protected]
  YAZARIN SAYFASI
Tarihi Değer Ama Değeri Yok
Tarihi değerlerimize ne kadar sahip çıkıyoruz sorusuna nasıl cevap veririz acaba?

Peki, yönetimler ne cevap verir?

Bir arkeolog olarak, üniversitede okuduğum yıllar dâhil, bir şey öğrendim; Türkiye, tarihi açısından dünyadaki tüm arkeologların gelip kazı yapmak için can attığı bir cennet. Ve gerçekten ülkemizde bu güne dek yapılmış ve halen yapılmakta olan kazıların çoğu yabancı arkeologlara emanet. Onlar tarafından yapılmasının tek nedeni ise para. Adamlar Türkiye'ye gelip, parasını verip iznini alıyor ve yıllarca kazı yapabiliyor. Onlar için çok değerli olan geçmiş, biz üzerinde yaşayanların pek de umurunda değil.

   Hazinelerimizi ve tarihimizi ne kadar koruduk sorusuna en iyi cevabı, Londra, Paris ve New York'taki müzelere giderseniz alırsınız. Tek kelime ile tarihimizi götürmüşler. Öyle küçük parçalar da değil, devasa boyuttaki heykelleri kendi müzelerine taşımışlar. Onları gördükçe insanın içi acıyor. 

Yıllardır, çam ağaçları ile insana nefes aldıran bu ilçede, Beylikdüzü'nde yaşıyorum. Yerelkulis gazetesinde, yaşadığım ilçede bir antik liman bulundu haberini okuyunca sevindim. Sonunda tarihi yansıtan bir alanımız oldu, diye düşünüp haberi merakla okudum.

Yeni bulundu sandığım liman meğer yıllar önce tesbit edilmiş ama hiç bir çalışma yapılmamış. Kısaca kaderine terk edilmiş.

Peki, o günden bu güne dek, neden hiçbir çalışma yapılmamış çok merak ettim.

Beylikdüzü belediyesi, ilçeye kazandırdığı parkları ilanlarla sürekli duyuruyor. Park sayımız kaça ulaştı şu an hatırlamıyorum, elbette halkımızın ve çocukların parka ihtiyacı var, ama asıl böyle bir alana tarihi bir park yapmak gerekli değil mi?

Burası, sit alanı ilan edildikten sonra, gelip birilerinin kazmasını ve tarihi limanı gün yüzüne çıkarmasını bekledi sanırım Beylikdüzü yetkilileri. Çünkü kazı yapmak ve tarihi limanı gün yüzüne çıkarmak oldukça masraflı bir iş. Ama sonuç harika olurdu. Düşünsenize, ilçemize gelen misafirlere, şuraya git, burayı gör diyebileceğimiz bir tarihi değerimiz olacaktı.

Bu kadar önemli bir tarihi alana, Beylikdüzü belediyesinin deniz otobüsü iskelesi yapma projesi olduğunu öğrenince içim sızladı. Antik limanın birkaç kilometre ötesine ise balık hali projesi var. Tarihin üzerine betonu döküp nakit paraya çevirme projelerimiz yüzünden bir ilçe değerini kaybediyor.

Oysa İstanbul'un en eski limanı, kıyılarımızda yer alıyor ama kıymetini bilmiyoruz. Bu liman Avrupa'da bir yerde olsaydı eminim şu an tüm halk ayaklanıp orayı cam fanuslarla örtecek kadar koruma altına aldırırdı ve her gün yüzlerce ziyaretçisi olurdu.

Bizim antik limanın da ziyaretçileri olmuştur mutlaka. Define peşinde koşanlar, orayı talan etmiştir bile. Biz ise, hala kılımızı kıpırdatmıyoruz. Para etmiyor ya, o yüzden yüzüne bakılmıyor.

Bu ilçede yaşayan bir vatandaş olarak, çocuklarıma, yaşadığımız ilçenin tarihini gösterebileceğim bu alanın korunmasını ve kültür parkı haline getirilmesini istiyorum.

Ve bir arkeolog olarak, böylesine önemli bir buluntunun korunmasını ve halka kazandırılmasını istiyorum.

Yüzlerce, iki salıncak, bir zayıflama aletinin konduğu parkımız olacağına, bir tane tarihi anlatan kültür parkımız olsun.

Çok mu şey istiyorum...

 

 


   
2014-02-07
YORUM YAP
Yorumlarınız onaylandıktan sonra yayına verilecektir. Uygun görülmeyen yorumlarınız yayınlanmayacaktır. Yasal zorunluluk olarak yorum yapan ziyaretçilerimizin IP bilgileri kayıt altına alınacaktır. Teşekkürler...

  Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?



yazarın diğer yazıları