İdris KATIRCIOĞLU
|
|||
![]() Rize'nin Ardeşen ilçesinde dünyaya geldi. Erzurum ilahiyat Fakültesini bitirdi. Ardından Anadolu Üniversitesi Sosyal Hizmetler önlisans ve yine Anadolu Üniversitesi Sosyoloji lisans programlarını tamamladı. Halen Erzincan Sosyal Bilimler Enstitüsünde yüksek lisans programına devam etmektedir. Birçok bakanlığa bağlı kamu kuruluşlarında görevler yaptı. Eğitimci ve ilahiyatçı kişiliğiyle birçok yazı kaleme aldı. Yayınlanmış bir şiir kitabi bulunmakla beraber haftalık yazılarına da devam etmektedir. Evli, Necip Fazıl ve Mustafa adlı iki çocuk babasıdır Email: [email protected] |
|||
YAZARIN SAYFASI | |||
İşbilen'in Yalan Söyleyeni ve Tuzluk | |||
![]() İşini pekte bildiği söylenemeyen vekil şunları söylüyor. . 1) Ben muhterem Hocaefendi'yi 50 yıldır yakinen tanıyorum. Hocaefendi'ye yapılan hakaretleri ömrüm boyunca duymadım. Haşhaşin, Çete reisi, alim müsveddesi, sahte veli, yalancı peygamber.... Cevap: Sayın vekil 50 yıldır tanıdığını iddia ettiğin hocanın sohbetlerini takip etmiyorsun galiba. Ediyorsan aklında tutamıyorsun, ya da kurşun askerlik yapıp gerçekleri örtbas etme seviyesizliğini gösteriyorsun. Başbakana Firavun, Karun deyip savaş baltalarını çıkaran hocana laf söyleyebildin mi? Onun edep timsali duruşundan(!) sudur eden hakaretler için aynı reaksiyonu gösterebildiniz mi? Buna cesaret edebilme gücünüz var mı? Bu arada sosyal medyada ve güdümlü gazetelerinizde Dumanlı'dan, Keneş'e kadar yapılan Yezit, Başcanavar, Baltazar vb. hakaretler konusunda bahse konu yayın organlarına ve bunların akıl hocalarına da tepkinizi koyma erdemini gösterebildiniz mi? Yoksa görevlendirilmiş memur edasıyla 17 Aralık savcıları gibi sadece aleyhte ki verileri söyleyip lehtekileri görmezden gelme alçaklığına mı kapıldınız? 2)Hocaefendi ile görüştüklerinde bir haşhaşı ile mi görüştüler. Görüştükleri yer Alamut Kalesi miydi? Görüştükleri sahte veli yalancı bir peygamber miydi? Öyle bir zattan mı dua istiyorlardı. Öyle bir zata mı emriniz var mı diye sesleniyorlardı? Cevap: Sayın İşbilen yıllardır içinde bulunduğunuz partiyi ve genel başkanını bakanları tanımamış mıydınız? Dershanelerden sonra mı gözünüz açıldı. Başbakanım dediğiniz kişi Yezid, Başcanavar, Firavun, Karun sıfatlarına haizken onun önünde eğilme kalitesizliğini niye gösterdiniz? Yıllarca güdümlü medyanız AK Parti yağcılığı yaparken neden fren yapmadınız? 11 yıl boyunca iyiydi de şimdi mi kötü oldu? Bizi ahmak mı sandınız? Keşke inandırıcı olmak için şunu deseniz en azından çukurluktan alçaklık seviyesine yücelirdiniz: Tenceren dibin kara seninki benden kara. 3)Yüz yıllık geçmişi olan bir hizmet hareketine sadece 11 yıllık geçmişi olan parti yetkilisi nasıl 'biz varsak siz de varsınız, biz yoksak siz de yoksunuz?' diyebilir. Hele hele bu bir mümin ise bunu nasıl söyler. Allah'ın inayeti ve halkın desteği ile bugüne kadar geldik. İhlas ve samimiyetle de sürdürecektir. Cevap: Sayın Arınç'ı yalanlayabilmek için ya kör ya yalancı olmak gerek. Biz hizmet hareketinin varlığını 28 Şubatta da gördük. Başörtüsü, İmam-Hatip liseleri irticayla mücadele konularında ne kadar tavizkar olduklarını yakinen müşahede ettik. Okullarımı devredeyim, MGK kararları içtihat, başörtüsü furüat, gibi birçok geri adımlar gördük. O dönemde sadece geri adım ve sinsiliği ilke edinenler AK Parti iktidarıyla iktidarı devirmenin eşiğine geldiler. Dünyanın birçok ülkesine seslerini duyurdular. Burada AK partinin emeği yoktur diyecek kadar vicdansız mısınız? AK Parti öncesinde kendi çapında duruşsuz bir cemaat AK Parti ile birlikte ahtapot gibi bir holding haline geldi. Bu kontrolsüz gücü elde etmenizde AK Partinin emeği yok mudur? Esaminizin okunmadığı dönemden paralel devlete yücelmeniz AK Parti sayesinde olmadı mı? 4) Asıl oligarşik yapıyı gizlemek ve yolsuzlukları örtbas etmek için hizmet hareketine paralel devlet yaftası yapıştırmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Cevap: Dershanelerin dönüştürülmesi kavgasıyla başlayan 17 Aralık operasyonlarını yolsuzluklarla mücadele kılıfıyla izah edemezsiniz. Gönül hareketi diye tesmiye olunan bedduadan sonra ise her türlü olumsuz isimlendirmeleri hak eden rafineri ve ananas takipçilerinin iktidara akıl vermesinin akıl alır tarafı yoktur. 17 Aralık yolsuzluk meselesi oluyor da dershane meselesi neden eğitim meselesi olamıyor İşbilen Bey? 5) Masum insanlar kışın ortasında ailesi ile birlikte sürgün muamelesine maruz kalırken fetva makamlarından neden ses çıkmaz. Cevap: Sayın vekil 11 yıl boyunca yolsuzluk yapmayan iktidar Dershane çıkarı kesilince mi yolsuzlukları hatırladı? Acaba şimdiye kadar vardı da görmezden mi geldiniz? Yoksa siz anca mı öğretebildiniz? Birçok makama cemaat kontenjanında liyakatsiz kişiler atanırken sizin haysiyet, adalet ve dürüstlük kavramlarınız neredeydi? Bu yapılanlara AK Parti yanlış da olsa izin verirken sizin İran imamları gibi masum olan imamınız hangi fetvaları vermiştir. Hakim kiralama, mülkiyeyi ele geçirme, rafineriyi Koç'a uygun görme gibi ulvi görevleri tevdi eden hocanıza ne söylediniz? Yine İran Şii kültürünün uzantısı olan takiyye rütbesini bunca zaman başarıyla taşımanızın sırrı nedir? İktidarı İrancılıkla suçlarken Şii yaşantısını sonuna kadar yaşamanızın tutarsızlığı hakkında ne buyurursunuz? 6) Allah'ın bu zulümleri görmediği mi düşünülüyor. Zulümler fişlemeler öyle bir noktaya ulaştı ki milletvekili olarak evime dinleme cihazı konuldu. Cevap: Sayın vekil siz sadece vehminizi paylaşıyorsunuz. Eğer hocanızın sohbetlerinden gerekli feyizleri aldıysanız 06.12.2013 günkü sohbetini tekrar dinleyin. Hangi idarecinin hangi fahişeye gittiğinin çetelesi sizin hocanıza haber veriliyor. takip 'bizim işimiz' diyen hocanıza edebi, mahremi hatırlattınız mı? Bu arada siz vehimle ben ise hocanızın sözleriyle ve ikrarıyla konuşuyorum. 7) Eşimin ve kız kardeşimin kurduğu vakıf baskı altına tutuldu. Cevap: Sayın vekil 'paralel yapı Türkiye'yi esir aldı bir vakfın lafı mı olur' diyeceğim ayıp olacak. Dershane ile başlayan mama kavgası yüzünden ülkenin neler kaybettiğini de bir düşünseniz. 8) Söylemler ve devlette yapılan kıyımlar Gayretullah'a dokunacak diye ciddi endişe ediyorum. Cevap: Sayın vekil artık din jargonunu bırakın, din bezirgânlığına elveda deyin. İhale takipçiliğini, ananası, rafineriyi, bankacılığı, tespihi, peygamberimizin istismar edildiği twitteer kepazeliğini hatırlayın. Ahde vefaya hançer çekenleri, İHH'ya kılıç çekenleri, yolsuzluk operasyonlarını darbeye evirenleri, alim bildiklerimizin zalimce beddualarını unutmadık. Gidin artık, kaç kişisiniz bilmiyorum ama mümkünse arkadaşlarınızla bu partiyi terk edin. Kolayca gidebildiğiniz 'ABD'ye kadar yolunuz var' diyemeyeceğim ama en azından hain olmayacak kadar erdemli olun. Gölge etmeyin başka ihsan istemeyiz. Söylediğiniz yalanların TBMM kimliğiyle söylenmesi içimizi acıtsa da 'kula kulluk bu olsa gerek' diyerek teselli makamında rahatlıyoruz. sonuçta imam masumdur ne yaparsa doğrudur. İran'a düşman cemaat İran felsefesini ne kadar güzel yaşıyor. Sizi gidi takiyyeciler; beni 10 yıl, bu milleti de Gülen hareketinin başlangıcından beri uyuttunuz. Helal size. İşbilen Bey de dahil hepiniz işinizi biliyorsunuz. İşverenlerinize selam olsun. |
|||
![]() ![]() ![]() |
|||
2014-02-09 | |||
|
|||