Seçim, Seçtim, Seçildim,
Beğendim, Beğenmedim...

Seçim tantanamız başladı. Hadi hayırlı olsun vatanımıza milletimize.
Bu defa değişen bir şey var mı diye bakıyorum tüm yaşananlara, var...
Bu seçimler çok çok önemli. Türkiye için sanki köprüden önceki son çıkış gibi. Ortada sürekli bahsedilen bir paralel yapı var. Ergenekoncular içerde ama bu defa paralel yapı hortladı. 
Hep suç bunlarda...
Oysa ne güzel yönetiliyor ülkemiz. Her şey güllük gülistanlık ama ah şu paralelciler olmasa. İleriki yıllarda, şu an içinde yaşadığımız dönem bir kara leke olarak anılacak. Belki de üniversitelerde ders olarak bile okutulacak. Medyasının satın alındığı, bir alo ile yayınların kesildiği ve değiştirildiği, kanıtsız veya uydurma delillerle insanların hapislerde unutulduğu, milletin gözüne soka soka oluşan trilyonlarca delillere rağmen suçluların serbest bırakıldığı bir dönemden geçiyoruz. Gençlerin ve halkın verdiği tepkiler ve herşey, bundan sonraki günlerde karşımıza çok çıkacak.
Cumhuriyetin kuruluşuna tanıklık yapmış bir ihtiyar amca ile konuşuyoruz. Gündemi değerlendiriyoruz. O gün söylediği sözlerin anlamını şimdi çözüyorum.

İhtiyar amcamız demişti ki, "kızım şu anda gizli bir harp var. Ve harp esnasında devlet kasası bile bu amaç uğruna harcanır. Millete açıklama dahi yapılmaz. Çünkü önemli olan devletin geleceğidir. Siz sanmayın ki bu harp dışarda veriliyor.
Şu anda bu harp içimizde cumhuriyete karşı veriliyor. Ve bu yüzden devletin bütün paraları bu harbi kazanmak için harcanıyor, bu yüzden hırsızlık olarak görmüyorlar ama açıklama da yapamıyorlar. Ne desinler ki."

Tüm bu yaşanılanları ve ele geçen korkunç miktarlardaki paraları görünce, acaba mı dedim.
Tarihsel bir süreçten geçiyoruz. Önümüzde bir seçim var ve sonuçları çok sürpriz olacak. Ardından ortalık çalkalanır ve hemen genel seçimlere gidilir.

Sonrası ise daha da çalkantılı, genel seçimlerde çoğunluk alarak tek parti çıkar mı, çıkmaz mı yerel seçimler gösterge olacak. Ama çıksa da çıkmasa da sonuç hiç kimsenin hoşuna gitmeyecek. 

Ben genel seçimlerin ardından iki yıl geçmeden tekrar bir genel seçim yapılma ihtimali olduğunu düşünüyorum. 

Çatlak ince şu anda, ama bir anda derinleşebilir. Türk halkının genetiğinde yumurta kapıya dayanmadan harekete geçme kavramı yoktur. Türkler, gidişatı uzun uzun umursamaz bir şekilde izler ama yumurtanın dayandığını gördükleri anda kontol edilemez bir hareketlilik başlar.
İşte şimdi mesele o yumurtanın kapıya dayanma saatinde...
O saati kimse şu anda bilemez, ama vakit geldiğinde de önünde hiç bir şey duramaz.
Baştacı hırsızlar, hukuk tanımazlar, halkı dinlemezler, paraleldi ergenekondu şuydu buydu kalmaz.
Bu seçimler ve ardından yaşanılacaklar şu an tahmin dahi edilemiyor.
Gözlerimizi açıp izleyelim, tarihe tanıklık ediyoruz. İlerde yaşlandığımızda çocuklarımıza anlatacağımız renkli anılar olarak kalacak günler bu günler.

İyi izleyin...