Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.

Adobe Flash player Edinin


GÜNDEM POLİTİKA DÜNYA EKONOMİ SPOR 06 Temmuz 2014
Mustafa Nevruz SINACI
Mustafa Nevruz SINACI kimdir?
Mustafa Nevruz SINACI Mustafa Nevruz SINACI 1954 Niğde doğumlu. İlk, Orta ve Liseyi Konya’nın Ereğli ilçesinde bitirdi. Tahsilini Ankara’ da tamamladı. Hukukçu, Siyaset Bilimci, İktisatçı-İlâhiyatçı. Sırasıyla; Demokratik Parti Gençlik Teşkilâtı Genel Başkanlığı, Tüketicileri Koruma Birliği Genel Başkanlığı, TÜRK-KONUT Kurucu Üyeliği ve Birlik Başkanlığı, EKKON Genel Başkanlığı, Kuruluş dönemi ANAP’ta (3. Cumhurbaşkanı Merhum Celâl Bayar’ın ricası ile) Başkan Yardımcılığı, Demokrat Parti’de ‘yeniden açılış dönemi’ Genel Koordinatör Yardımcılığı, 7. ve 9. dönem Genel Başkan Yardımcılığı, Genel Sekreterlik, İdari ve Mali İşler Başkanlığı ve nihayet İnsan ve Kültür Ocağı Genel Başkanlığı görevlerinde bulundu. Adalet, Sabah, Akşam, Zafer, Son Havadis, Bugün, Her Gün, Ortadoğu, Tasvir, Zaman , Meydan, Haber Gazetelerinde ve Bilim Teknik dahil pek çok Dergide yazarlık yapan Mustafa Nevruz SINACI 2002 yılında emekli oldu. Halen merkezi Amerika’da olan “TURKİSH FORUM"
Email: [email protected]
  YAZARIN SAYFASI
KKTC'de İhanet ve Tehdit
KKTC'DE İHANET VE TEHDİT; CEMİL ÇİÇEK HATIRLASIN!..

Benim de bir bildiri ile temsil olunduğum 'KKTC'ni Koruma Derneği'nce hazırlanıp, düzenlenen 'KKTC'nin Statüsü Sempozyumu' 15 Kasım 2009 günü yapılmış; Başta 'Milli Dava Kıbrıs' olmak üzere; 'Sivil İnisiyatif' yani, HALK tarafından 'KKTC'nin hukuki statüsü ve geleceği' yönünde belirleyici bir irade ve kararlılık ortaya konulmuştu.

Bu aksiyonla, büyük bir başarı ve güçlü bir iradeye atılan imzanın üzerinden 4 yıl 4 ay geçti. Bahusus Sempozyum dostları sevindirmiş, başta Anadolu kriptoları olmak üzere, bütün dâhili bedhahlar ile Türkiye palikaryasını paniğe sürüklemişti!.. Böylece, yıllardır süregelen ihanet ve kalleş peşkeş oyunları bozulmuş, gerçekten, kanının son damlasına kadar hakiki ve samimi Türk, Kıbrıslı kardeşlerimizin sesi-soluğu, yiğitçe haykırışı duyulmuştur.

O ZAMAN ŞÖYLE YAZMIŞ VE TEMENNİDE BULUNMUŞTUK

   'Umarım artık, eli kanlı, insanlıktan nasipsiz, mertlikten aciz, kahpe, sinsi ve kurnaz ‘AB, Rum-Yunan' ikilisi ‘birleşik Kıbrıs', ‘iki toplum tek devlet, kalıcı barış' gibi Kazıklı Voyvoda (vampir) tuzakları, iğrenç yalan ve mürai teranelerini seslendirmeye cüret ve cesaret edemez. Bunun daha bir kalleşçe ve kancıkcası olan, (Anavatan'da yerleşik palikarya, dönme, devşirme ve kriptolar) sanki ortada bir sorun yaşanıyormuşçasına pusuda bekleyen düşmanı tahrik, KKTC'ni tahrip ve Türkleri imha hevesiyle ‘hayâsızca' barış teranelerini tekrarlayıp duran dâhili bedhahlar inşâllah yeniden türemezler...'

   Aradan fazla zaman geçmedi. Başta kendi kalleşlerimiz tarafından hazırlanıp 'Annan Plânı' namıyla, BM/AB patentiyle sahnelenen tam ihanet, KKTC'ni imha, Kıbrıs Türklerini soykırıma terk ve Anadolu'yu tehdit ve tehlikenin kucağına atma teşebbüsü., Önce Allah'ın sonra da Rusya'nın sayesinde geri tepti. Yavru Vatan Mücahitleri ve Anadolu bir daha kalleş düşmanın şerrinden korundu. Ama şimdi ‘dâhili ve harici bedhahlar' yine iş başı yaptı. Büyük bir kin, ihtiras ve ihanetin zebunu olarak, yeni bir ihanet plânı peşindeler...

Adına bir şekilde ‘barış (!) görüşmeleri' denilen; Yıllar boyu Merhum, Müstesna ve Cennetmekân Milli Kahraman Rauf Denktaş'ın, inanılmaz bir sabır, ıstırap, işkence ver çile ile katlandığı müzakerelerin yeni versiyonu başlıyor. Bu defa baskı büyük, tehdit gani!..   

  CEMİL ÇİÇEK HATIRLASIN!..

Yukarda bahsettiğim, KKTC'nin 26. kuruluş yıldönümü töreninde Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, 'Kıbrıs meselesini Türkiye'nin AB politikasının önüne koyarak, eğer birileri 'Ya (KKTC) Kıbrıs ya AB' diye düşünüyorlarsa Türkiye'nin tercihi, sonsuza kadar Kıbrıs Türk'ünün yanında olacaktır. Bunu herkes iyi anlamalıdır' diye rest çekerek hükümet görüşünü açıklamış; Bu açıklama, Türkiye açısından yerinde, olumlu ve sevindirici bulunduğu gibi, KKTC'de de büyük bir sevinç, rahatlık ve huzur iklimi yaratmıştı.

HÜKÜMET GERİ ADIM ATAMAZ!..

Bu, Türkiye Cumhuriyeti devleti ve RTE (AKP) hükümeti adına resmen 'çok net bir taahhüt' ve 'mutlak surette bağlayıcı' bir açıklamadır. İşbu resmi taahhüt ve aleni beyan aksine, AB, GKRY Rumları veya Yunanistan lehine, ada Türkleri (KKTC) aleyhine bir adım atılması, eylem, söylem vaat veya (açık-gizli) taahhüt eğilimine girilmesi; Şimdi TC-TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in mensup olduğu parti ve hükümetin ikiyüzlü, hain ve dış güdümlü bir siyasi kripto olduğu anlamına gelir, ki, bunu aklımıza bile getirmek istemeyiz. Velev ki!..  

Böyle bir emelin şu an için dahi varlığı AKP meşruiyetini ilgaya kâfidir.

Dönemin C başkanı MA Talat'ın, "Kıbrıs'ta çözüm, bizim insanlığa yapabileceğimiz en büyük katkıdır", "Kıbrıs Türk halkı, bu güzel adayı sizinle paylaşmaya hazır, gelin, çözüm çabalarımıza siz de katkı koyun; güzel adamızın bir dostluk ve işbirliği adası olmasına engel olmayın" tarzında konuşması,. Ne kadar utanç verici, fütursuz ve haince oldu ise; 'Bu sözler ancak bir işbirlikçiye yakışır.' Diye düşünen Ana Vatan Türkiye Cumhuriyeti insanı şimdi:

- Kalleş EOKA, Rum sünepe ve hain Yunan'a fırsat verilmesin. Cemil Çiçek ve AKP sözünün eri, adının adamı ol!.., deyip AKP, Hükümet ve C.Çiçek'i mertliğe davet etmektedir.  



   
2014-02-23
YORUM YAP
Yorumlarınız onaylandıktan sonra yayına verilecektir. Uygun görülmeyen yorumlarınız yayınlanmayacaktır. Yasal zorunluluk olarak yorum yapan ziyaretçilerimizin IP bilgileri kayıt altına alınacaktır. Teşekkürler...

  Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?



yazarın diğer yazıları