Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.

Adobe Flash player Edinin


GÜNDEM POLİTİKA DÜNYA EKONOMİ SPOR 06 Temmuz 2014
Ş.Mehmet ÇET
Email: [email protected]
  YAZARIN SAYFASI
Dikenli Yol; Çözüm Süreci
Kasım 2013'e damgasını vuran en önemli olay Başbakan Erdoğan'ın, Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı ( IYKB ) Mesut Barzani ve Şivan Perver ile birlikte Diyarbakır'da yaptığı tarihi buluşmaydı. Bu buluşmanın çözüm sürecine karşı olanların üzerinde yarattığı şok ve şaşkınlığı görmemek mümkün değildi.

Oslo süreci ve Paris'te gerçekleşen ve üç kişinin ölümüne sebep olan cinayetlerden sonrasında Türkiye'nin Kürt sorunu ile alakalı Yeni Kürt politikalarında açılım başlatılmıştı.  Barış ve Kardeşlik Projesi kapsamında başlatılan çözüm süreci Nevruz'da, Diyarbakır'da Öcalan'ın okunan mektubu ile örgüte silahların bırakılması ve örgüt mensuplarının sınır dışına çıkması çağrısı yapılmıştı.

Çözüm sürecine ilk günden beri karşı çıkanların dış dünya ve onların yerli işbirlikçileri her fırsatta süreci sekteye uğratmak ve sonuca ulaşılmasını engellemek istemelerindeki sebeplerin başında dış güçlerin amacı Türk ve Kürt'lerin beraber oluşturacağı yeni Türkiye'nin güçlenmesini ve bölgesinde etkili bir güç haline gelmesini istememeleri ve dış güçlerin kötü emellerine adeta çanak tutan yerli işbirlikçileri de kendi eski statükolarını ele geçirmenin peşinde koşmalarıdır.

Ülkeyi kan, gözyaşı ve on binlerle ifade edilen ölümlere sebebiyet veren terör, kötü ve karanlık düşünce sahiplerini etkilememekte bilakis emellerine kavuşmak için terörün artması için her fırsatı kollamaktadırlar.

Çözüm sürecinde ülkede oynanan oyunlara baktığımızda Oslo süreci, 7 Şubat MİT Müsteşarı Hakan Fidan olayı, Gezi parkı olayları, 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk adı altında gizlenen sivil darbe girişimi ve son olarak ortaya çıkan paralel yapılanma da bunu görmemek ve anlamamak için tabir yerindeyse ‘kör ve sağır' olmak gerekir.

Batı'nın geçmişte olduğu gibi bugün de Ortadoğu'da 'böl-parçala-yönet' stratejisi ile bölgeyi yeniden şekillendirmeye çalıştıklarını görmekteyiz. Bu anlamda Türk-Kürt barışını istemediklerini ve sinsi planlarını rahatlıkla görebiliyoruz ve anlıyoruz.

Başbakan Erdoğan ve Barzani'nin 16 Kasım 2013'teki Diyarbakır buluşması bu oyunu bozmaya yönelik bir hareket olarak, Türkiye'de çözüm sürecini güçlendirirken, Ortadoğu'da halkları arasında özellikle ittifakın barış huzur ve istikrar için ne kadar önemli olduğuna gösteriyor.

Günün sözü: Düşmanların en büyüğü, düşmanlığını gizleyendir. ( Hazreti Ali )

Kalın sağlıcakla...


   
2014-02-27
YORUM YAP
Yorumlarınız onaylandıktan sonra yayına verilecektir. Uygun görülmeyen yorumlarınız yayınlanmayacaktır. Yasal zorunluluk olarak yorum yapan ziyaretçilerimizin IP bilgileri kayıt altına alınacaktır. Teşekkürler...

  Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?



yazarın diğer yazıları