Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.

Adobe Flash player Edinin


GÜNDEM POLİTİKA DÜNYA EKONOMİ SPOR 06 Temmuz 2014
Cem Ali YAMAN
Cem Ali YAMAN kimdir?
Sosyal Hizmet Uzmanı Yalova Bölge Gazetesi,Yalova Atakent Gazetesi, Yalova Çizgi Gazetesi ve de Akkentte köşe yazıları yazdı.
Email: [email protected]
  YAZARIN SAYFASI
Kadına Yönelik Şiddete Farklı Bakış
Kadına yönelik şiddet olaylarının son zamanlarda artması sorunun bir kez daha çirkin ve vahşet yönünü ortaya koydu. Gazetelerde veya televizyonlar da sıkça görmüş olduğumuz ‘Eski eşinden dayak, koca dayağı, genç kız tacize ve şiddete uğradı vb' haberler aslında ülkemizde yıllardır gündeminde olan fakat yeterli bir çözüme ulaşamamış, hassas bir o kadar da önemli bir durumdur.
Kadını korumaya, şiddeti ortadan kaldırmaya dönük çalışmalar son zamanlarda daha aktif ve daha sağlam atılsa da maalesef sorun ortadan kaldırılmadı. Müdahale, kadının şiddet gördükten sonraki yaşantısını idame ettirmeye dönük olmuştur.
Kadına yönelik şiddete paralel artan Kadın Sığınma Evleri (Kadın Konuk Evleri) Sosyal hizmetin koruyucu işlevini ortaya koymuştur. Fakat Sosyal Hizmetin önleyici fonksiyonu  (şiddet olabilecek, ihtimal dâhilinde bulunan kişilerin önceden tespit edilmesi ve koruma altına alınması) yetersiz kalmaktadır. Çoğu savcı önüne gelen boşanma öncesi şikâyet dosyaları, tekrar barışabilir düşüncesiyle işleme dahi tutulmamıştır. Buna ilaveten 2008 yılında yapılan bir araştırmada (şiddeti önlemeye yönelik yasanın temelini oluştururken) Kadınların, polislerin, bazı savcı ve hâkimlerin kanunen kadına tanınan hakları yeteri kadar bilmediği ortaya çıkmıştır.


Eğitim ve şiddet boyutu açısından durumu incelediğimizde;

Şiddetin sözlü ve duygusal boyutu, kentsel alanda özelikle kırsal alana nazaran oranının daha yüksek olduğu görülmektedir. Eğitim seviyesi artıkça maalesef ki ülkemiz de şiddet oranı azalmamakta, tam tersi artmaktadır.

Bu yüzden eğitime paralel bir sorun çözümü ilkesi yeterli bir tespit olmadığı kanaatindeyim. Kırsal kesimde ilkokul mezunu bir kadının görmüş olduğu şiddet metropol de yaşayan akademisyen bir doktor bayanın görmüş olduğu şiddetin aynısıdır. Şiddetin bir kültür ve entelektüel ayrımı yoktur.

Kadına yönelik şiddet unsuru nasıl minimize edilebilinir, ortadan kaldırılabilinir? Sorusuna cevap sadece kadın eksenli bir çözüm planı değildir. Kadını eğitmekten kasıt; bilinç kazandırmak, sahip olduğu temel hakların bilinmesini sağlamaktır. Yalnızca kadının temel haklarını biliyor olması yeterli bir husus değildir. Hakların ve şiddet faili her kimse ona yönelik müeyyidenin tutarlı ve etkili olması gerekmektedir.

Bu uygulamanın yeterli ve sağlıklı sonuç vereceği ayrı bir tartışma konusu. Meseleye sadece ceza eksenli yaklaşmak, ne derece şiddetten alıkoyar?

Peki, nasıl bir çözüm yolu izlenmeli? Toplumsal bilinç sağlanırken yukarıda da ifade ettiğim üzere merkez kadın olmaktan çıkarılmalıdır. Yani şiddet erkek bağlamında ele alınmalı ve erkeğe yönelik psikolojik, sosyolojik müdahale yapılmalıdır. Daha açık ifade ile şiddet mağduru kadını, Sığınma Evine kapatmak yerine şiddet gösteren erkeği klinik altına alınmalı. Ve şiddetin nedenine dönük çözüm planı oluşturulmalıdır.


En Önemlisi! Kaybettiğimiz vicdani ve ahlaki sorumluluğumuz ( kadına bakış açımız) Hz Peygamberin dilinden, Hz Mevlana'nın dilinden topluma kazandırılmalıdır.

Zamanla metalaşan kadın, cinsel nesne olarak görülen kadın, sosyal işlevselliği kaybolmuş bir kadın portresi ne feminist örgüt hareketleri, ne de batının kadına yüklediği anlam ve algı ile değiştirilebilir. Nede bu yönlü kadına şiddetin önüne geçile bilinir.

   
2014-03-06
YORUM YAP
Yorumlarınız onaylandıktan sonra yayına verilecektir. Uygun görülmeyen yorumlarınız yayınlanmayacaktır. Yasal zorunluluk olarak yorum yapan ziyaretçilerimizin IP bilgileri kayıt altına alınacaktır. Teşekkürler...

  Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?



yazarın diğer yazıları