Bu anayasa sadece biz köpeklerin değil bütün mazlum hayvanların anayasasıdır. Hepimiz soy sop ayrımı yapmadan mazlumların yanında yer alarak, zorbalar yeryüzünden temizleninceye kadar tek ses olacağız. Bu..

Cizre ve Diyarbakır'dan bir yıkıntıya dönmüş olarak Kars'a döndüm. Benim için artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. O coşkun hayallerim ve tükenmek bilmeyen çocuksu heyecanlarım beni terk edip gitti. Cizre Halk Meclisi...

Halkı iliklerine kadar soyup ülkenin o devasa yer altı ve yer üstü zenginliklerini yağmalayan bu vampir düzen ve onun günah çukuru AKP, halk için dün olduğu gibi bu gün de meşru değildirler. Bu nedenle siyaset bahçesi...

Rahat koltuklarında oturup, benim 'Susmak İhanettir' başlıklı makaleme çirkince saldıran ey Kürt lafazanları, ey zavallı alkışçılar, ey vicdansız Türk ırkçıları; Cizre Halk Meclisi Başkanı Mehmet Tunç telefonla bağlandığı...

Sur için yürüyüşe çağırdıkları halk dışarıda polisin amansız saldırısına uğrarken, bu çağrıyı yapanlar içeride çay kahve içiyorlardı. HDP ve DBP yöneticileri 'Sur'a Yürüyüş' çağrısı yaptıklarında bizim Cizre, Şırnak ve Silopi...

Siz hayata ve insana düşmansınız, yıkılası saltanatınız için doğmamış bebeği bile öldürecek kadar canavarlaşmışsınız. Siz zifiri karanlıksınız; öyle karanlıksınız ki, akıl sır ermez kirli planlarınız ve kurnazlığınızla tüm dünyaya pabucu...

Yüz doksan cenazenin defnine şahit olan seksenlik ihtiyar gözyaşları arasında anlatıyor: 'IŞİD kafa kesiyor ama o vahşet Cizre' deki vahşetin yanında çok hafif kalır. Cizre'de bazı bedenler başsız, bazı başlar da bedensizdi. Sokakta...

Güya modern çağdayız, ama iki bin yüz yıl önce tarih sahnesine çıkmış DRUİDLER kadar bile olamıyoruz. DRUİDLER, Britanya Adaları'ndaki Kelt ve Galya toplumlarının papazlarıydı. DİNİ AYDINLAR SINIFI...

1991 yılının soğuk bir kış gününde ben sözde milletvekiliydim ve Zonguldak maden işçileri ile Ankara'ya yürüyorduk. Özal cumhurbaşkanı, Yıldırım Akbulut başbakandı. İşçiler ikindi üzeri Bizi Ankara'ya...

Tayyip Erdoğan'ın başında olduğu holdingler ve yüksek bürokratlar devleti Cizre, Sur, İdil, Dargeçit, Silopi ve Nusaybin'de bebekleri öldürdü, yaşlı, genç, çocuk ayırmadan katliam yaptı. Öldürdüğü...

Bir insan ne kadar baskıcı ve saldırgansa, psikoloji bilimi o insanın o derece korkak olduğunu söyler. Korkaklar tavşanlar kadar ödlektirler ama ödlekliklerini perdelemek için saldırgan davranışlar...

HDP lideri Selahattin Demirtaş benim Cizre'de bir bodrumda mahsur kalan yaralıları gidip kurtarmak için yaptığım çağrıya kulak vereceğine, devletin İç İşleri bakanlığından ricacı oluyor. Partiden bir heyetin hükümetle diyaloga geçtiğini...

Cizre'de bir evin bodrum katında kurtarılmayı bekleyen yaralıların dramı devam ediyor. O insanları oradan almak ve hastaneye yetiştirmek hepimizin insanlık görevidir. Ne var ki ateş altındaki sokakta o eve...

Göz önünde olan gerçek şudur ki, Tayyip Erdoğan kendinden önceki devlet yöneticileri gibi, halkın alın teri ile beslenen bu azgın, bu soygun ve talan düzeninin selameti için bir savaşa ihtiyaç duyuyordu.

Kürt meselesindeki kanlı kilitlenme sürüyor ve ne yazık ki ateş deryası gençlerin hayatını yutmaya devam ediyor. Çeyrek asrı geride bırakan savaşta on binlerce genç öldü, bundan sonra daha kaç bin genç ölecek, bilen...

Devletin Botan'da sergilediği kanlı manzaralar inanılır gibi değil. Kadınlarla çocukların da hedef olduğu bu kuralsız savaşla ilgili ne yazılsa, suya yazılmış yazılar misali artık bir anlam taşımıyor. Karanlığa seslenmek...

Şu hale bakın; Ahmet Davutoğlu, o parti ile görüşmek için yalvarıp yakaracakken, 30 Aralık' ta yapılacak görüşmeyi dün iptal etti. Oysa o parti Ahmet Davutoğlu'nu kaçak çay ikram etmek üzere karşılamaya...

Seksenli yaşlarda bir dede Silopi'den feryat feryada beni aradı. Askerler ve özel timler, 'Evleri yağmalamaya başladılar,'dedi. Paniklemiş bir halde bazı televizyoncuların telefonlarını istedi benden. Ne yazık ki o televizyoncuların...

Bu gece içime taş gibi oturan bir utanç ve suçluluk duygusuyla Silopi'li bir tanıdığımı aradım. Söze nasıl başlayacağımı bilemez bir telaşla, 'Durumunuz nasıl?' diye sordum. Yorgun, yaralı bir sesle, 'Vallah perişanız,' dedi.

Kürt ve Türk medyasında köşe başlarını tutanların yazılarıma koydukları yasağa gülüp geçiyorum, inanın hiç umurumda değiller, ama bilinmesini de istiyorum. Aslında onları anlıyorum, oturdukları koltukları..

Vicdanlarımız kanla lekelendi, insan cesetleriyle sarmaş dolaş yaşıyoruz. Ölüme alıştık, birer ölü seviciye dönüştük. Devlet ve PKK arasında sürüp giden savaşta ölümlerin olmadığı günleri hayretle karşılar...

''Artık tribünden sahaya in ve siyasi bir harekette yer al,'' diye yazıyor bazı okurlar bana. Aslında tribünde değilim, sahaya atlamak için kenarda heyecanlı bir bekleyiş içindeyim. Ateşin ve zulmün kol gezdiği o sahada her türlü...

Devlet sokağa çıkma yasağı uyguladığı şehirleri sıraya sokmuş. Bu ceberut, bu hukuksuz yasakta, Nusaybin'den sonra sıra şimdi Mardin Derik'te. Derik üç gündür sokağa çıkamıyor. Şehrin dünyayla bağlantısı..

Aslında bazı partiler hakkında yazı yazmamaya karar vermiştim, çünkü benim işim bu sömürgeci düzenledir, onlarla değil. Bir şey söyleyeceksem onu projelerim ve pratiğimle söylemeliyim.